İzmir’in sessiz başkanı: Cemil Tugay neredeydi?
Sabah şafak operasyonu...
Saat daha 06.00 bile olmamış…
İzmir’de sirenler çalıyor. Gözaltılar, aramalar, büyük bir operasyon. 120 kişi! Aralarında eski başkan Tunç Soyer, bürokratlar, belediye yetkilileri, hatta CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu bile var.
Yani film gibi. Ama kötü bir yerli film gibi…
Ve o sırada bir başka gariplik daha…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ortalarda yok.
Evet, yanlış okumadınız. Ortalarda YOK.
O sırada ne oluyor peki?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den anında açıklama geliyor.
Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan, Deniz Yücel ilk uçakla İzmir’e iniyor.
Sabahın ilk saatlerinde mikrofonlar kapış kapış…
"Bu siyasi bir operasyon!",
"Bu CHP’ye kurulan bir kumpas!",
"Yargı, iktidarın sopası haline geldi!"
Her ağızdan bir açıklama…
Ama dikkat…
O açıklamaların hiçbirinde Cemil Tugay yok.
Ne görüntüsü var…
Ne sesi…
Ne de bir açıklaması.
Neyse ki yazılı bir açıklama geçiyor basına. O da kısa. Soğuk. Mesafeli.
"Benimle alakası yok" diyor.
O kadar.
Peki yetiyor mu?
Elbette yetmiyor!
Bir gazeteci, Murat Bakan’a soruyor: “AK Partili bazı isimler, bu soruşturmanın Cemil Tugay’ın şikâyetiyle başlatıldığını söylüyorlar. Doğru mu?”
Cevap?
“Sayın başkanımız açıklama yapmış, biz de onu doğru kabul ediyoruz.”
Yani?
Yani görüşmemişler!
Yani o kadar genel başkan yardımcısı, milletvekili, il örgütleri ortalığı inletirken…
Belediye başkanıyla tek bir kare, tek bir temas yok.
Bu ne demek?
Açık konuşayım: Bu, CHP’de iplerin fena halde gerildiği anlamına gelir.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
İzmir yanarken…
CHP’liler gözaltındayken…
Parti örgütü ayağa kalkmışken…
Belediye Başkanı Cemil Tugay neden kameraların karşısına geçip “Bu operasyonlar partime yapılmıştır, yargı sürecine saygılıyım ama yanlarındayım” demedi?
Neden "Tunç Soyer benim selefimdir, arkadaşlarımız suçluysa hukuk gereğini yapar ama bu görüntüleri doğru bulmuyorum" demedi?
Neden hiçbir canlı yayına çıkmadı, hiçbir gazetecinin sorusunu yanıtlamadı?
Neden Ekrem İmamoğlu bile cezaevinden mesaj gönderirken, Cemil Tugay sustu?
Kusura bakmayın ama bu sessizlik, politik bir tercih değil, politik bir hatadır.
Hem de öyle sıradan bir hata değil…
Güven zedeler.
Kuşku büyütür.
Partideki yalnızlığı derinleştirir.
Cemil Tugay siyasette yeni değil. Ama büyük krizde ne yapılması gerektiğini bu olayla öğrenmiştir.
Dilerim bu sessizliğin nedeni korku değildir.
Dilerim bu tavır, partiyi "araya mesafe koyma" refleksi değildir.
Dilerim bu pozisyon, CHP’li değilmiş gibi davrananların safına sürüklenme başlangıcı değildir.
Ama şimdilik manzara şu: CHP’nin en büyük belediyesi, en büyük krizinde, başkansız kalmıştır.
Ve İzmir, bunu not etmiştir.