Hatice Tatlı vakası ve Bayraklı’da danışman komedisi
Bir düşünün…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, “Yuh olsun artık!” diye veryansın eden bir isim…
Kimin hakkında mı?
Kendisi Hatice Tatlı…
Bir WhatsApp grubunda, Özgür Özel’in Manisalı adaylara kıymet vermediğini iddia edip, “Benim sayabildiğim 11 Manisalı aday vardı, bir tanesi bile uygun bulunmadı. Yuh olsun artık!” diyerek CHP Genel Başkanı'nı adeta topa tuttu.
Sadece topa tutmadı, yerden yere çarptı.
Şimdi gelelim esas meseleye…
Bu isim, şimdi Bayraklı Belediyesi’nde danışman olarak göreve başlıyormuş…
Nasıl yani?
Hem partinin genel başkanına posta koyacaksın, hem de o partinin belediyesinde en kritik pozisyonlardan birini kapacaksın öyle mi?
Bu hangi akla, hangi siyasi ciddiyete, hangi parti disiplini anlayışına sığar?
Sayın Özgür Özel, sizin bu konuda tavrı ne olur?
Size “yuh olsun” diyen birinin, sizin partinizin belediyesinde cirit atmasına sessiz mi kalır?
**
İrfan Başkan'a birkaç kelamım var:
Hatice Tatlı’yı Bayraklı Belediyesi yıllar önce kapıdan kovdu.
Şimdi siz pencereyi mi açıyorsunuz?
Hem de “danışman” sıfatıyla mı?
Kime ne danışacak?
Ne önerecek?
Hangi siyasi akılla, hangi halkçı vizyonla yol gösterecek?
Hatice Tatlı çoktan bazı personelle toplantı yapmış bile.
Toplantının konusu ne mi?
“Evlere çıkın, belediyenin broşürünü dağıtın.”
Bak sen hele!
Yıl olmuş 2025…
Sosyal medyada bir tıkla milyonlara ulaşılabiliyor…
Teknoloji çağındayız, içerikler saniyeler içinde viral oluyor…
Ama Hatice Tatlı ne yapıyor?
Broşür bastırıyor.
Sonra personele emir veriyor:
“Dağıt.”
İtiraz edene de cevabı hazır:
“O zaman pazara çık!”
Bravo!
Gelin şimdi alkışlayalım bu “vizyoner” anlayışı.
21. yüzyılda “broşür devrimi” yapmaya çalışan bu zihniyeti…
Bu anlayışa göre sosyal medya bir lüks, iletişim bir zorunluluk değil; Broşür ise hâlâ halkla ilişkilerin kutsal kitabı!
Hatice Tatlı, Hasan Karabağ döneminde denenmiş, tepki çekmiş, görevden el çektirilmiş bir isim. Aynı filmi ikinci kez izletmeye kalkarsanız bu kez izleyici sandalyeyi devirir.
**
CHP bugünlerde değişim rüzgârlarıyla ayakta kalmaya çalışıyor.
Ama bu rüzgârın içine Hatice Tatlı gibi isimleri katarsanız, fırtına olur devrilirsiniz.
CHP’ye hakaret edip, sonra belediyelerde masa başına oturmak isteyenlere karşı net bir çizgi çizilmeli.
Bu hem ahlaki bir duruş, hem de örgüt disiplininin bir gereğidir.
Yoksa ne mi olur?
Yuh çeken danışmanlar, pencereden giren kadrolar, tepeden inen torpillerle bu parti değil iktidara yürümek… Mahalle muhtarlığını bile kaybeder!
İrfan Başkan dikkat!
Kapıdan kovulanı, pencereden alırsan...
Bir sabah koltuğu devraldığını görürsün.
Benden söylemesi…