Dolar 38,5687
%0.33
Euro 43,6369
%0.2
Altın 4.018,460
%0.36
Bist-100 9.168,00
%0.98

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Kemer sıkarken umut üreten Başkan: Seferihisar modeli

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, TV35 ekranlarında Senem Gökdağ’ın konuğu olmuş. İzlerken düşündüm: Siyasette bu kadar samimi olmak hâlâ serbest miydi? Çünkü alışık olduğumuz siyasetçiler gibi değil, tam tersine açık sözlü, net ve şaşırtıcı şekilde gerçekçi cümleler kurdu.

Ülkemiz ekonomik krizle boğuşurken, bazı belediyeler maaş ödeyemez duruma gelmişken, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin'in yaptığı icraatlar, 'başka bir belediyecilik mümkün' dedirtiyor.

Şu nüfus işini ele alalım mesela: Kışın 62 bin, yaz gelince 700 bin!

Devletin bütçeyi 62 bine göre ayarlaması zaten başlı başına komik. Başkan Yetişkin, durumu "Sürdürülebilir değil" diye tarif etmiş. Zaten biz de "Nasıl sürdürülebilir olabilir ki?" diye soruyorduk içimizden.

Anlaşılan o ki, Seferihisar Belediyesi personeli, mucize yaratmakla meşgul. Yetişkin'in hükümetin CHP'li kıyı belediyelerine "sıcak bakmadığını" ifade etmesi de her zamanki "hükümetin tarafsızlığı"  adına çok manidar değil mi?

Uyuşturucu meselesi daha da ironik.

Başkan "bu yaşına kadar birçok şey öğrendiğini" belirterek samimiyet seviyesini zirveye taşıyor. "İş sadece polisin değil, ailelerin de meselesi" derken insan ister istemez düşünüyor; peki bu basit gerçeği kavramak için illa belediye başkanı mı olmak gerekiyor?

Sıfır Atık projesi ise ayrı bir mesele. Başkan camdan anahtarlık, yağdan sabun yaptıklarını söylerken aslında hükümete şöyle ince bir mesaj da göndermiş oluyor: "Biz atıklardan ürün çıkarıyoruz, siz para çıkarıyorsunuz!" Bu ürünlerin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması da sosyal belediyecilikten anlayanlar için ders niteliğinde.

Başkanın en keyif aldığı konu ise "Çocuk Belediyesi". Çocukların demokrasi tecrübesi edinmesi güzel tabii, ama bence belediye başkanları bu çocuklardan demokrasi dersi alsalar daha iyi olur. Hele ki çocuklar ve yaşlıları aynı projede birleştirip buna "Seferiçınar" gibi yaratıcı bir isim koymak...

İşte size gerçek belediyecilik!

Tohum Takası Şenliği'nde "Bir günde 600 bin fide dağıtıyoruz" diyor başkan. Ücretsiz, hem de ekonomik krizde. İronik kısmı ise şu; belediye bütçesi belli ama Başkan "iki yol eksik olabilir, ama sosyal yardımlar eksik olmaz" diyor. Bir belediye başkanından bu kadar net ve dürüst bir ifade duymak gerçekten de şaşırtıcı.

İş insanlarına yaptığı çağrı da ilginç; "Gelip yatırım yapın" diyor ama "maddi destek verilmiyor" diye de ekliyor. Türkiye’nin yatırımcıları sosyal sorumluluk konusunda hep cömerttir (!) ya, belki bu çağrıdan sonra destek yağar.

Başkan Yetişkin'in siyasi operasyonlarla ilgili yorumları ise derin ironiler taşıyor. CHP'li belediyelere yönelik operasyonların "Kanal İstanbul'u hayata geçirmek için yapıldığını" söylüyor. Yani belediye başkanlarını diploma iptali ve tutuklamalarla hedef alan bir siyasi manzara çiziyor ki bu ülke için hiç de şaşırtıcı değil.

Sonuç olarak, Başkan İsmail Yetişkin sadece "başka bir belediyecilik mümkün" demekle kalmıyor, "başka bir siyaset dili"nin de mümkün olduğunu gösteriyor. Seferihisar'ı ve Yetişkin’i izlemeye devam edin; siyasette biraz samimiyet görmek iyi geliyor.

İsmail Yetişkin, belediye binası yapmaktan söz ederken bile “Mevcut binayı halka açacağım” diyorsa, işte orada bir fark vardır. Çünkü mesele sadece beton değil, mesele insan… Mesele Seferihisar değil, mesele Türkiye’nin nasıl bir yerel yönetime ihtiyacı olduğudur.

Velhasıl kelam...

Bakan değil belki ama, ekonomik krizlerin gölgesinde dahi Seferihisar’ın derdine derman bir başkan İsmail Yetişkin.

Ve inanın, böyle başkanlara bu ülkenin çok ihtiyacı var.

Elbette Seferihisar'da bu çalışmaları baltalamak için bazı siyasi hamleler de yok değil. Ancak Başkan Yetişkin, tüm bu engellemelere kulaklarını tıkayarak belediye çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. İşte tam da bu nedenle onun siyasi deneyimi ve kararlılığı net biçimde ortaya çıkıyor.