Karşıyaka’nın Göbeğinde “Vandalizm” ve Kocaman Bir Sessizlik…
Düşünebiliyor musunuz…
Karşıyaka.
“Demokrasinin beşiği” diye bildiğimiz, medeni duruşuyla, kent kültürüyle övündüğümüz Karşıyaka.
Ve şimdi bu kentin ortasında…
Bir grup kişi belediyenin “acil elektrik riski var, pazar 10–14 Kasım arası kapalı” kararını tanımıyor.
Ne yapıyorlar?
Bariyerleri söküyorlar.
Kapıları zorluyorlar.
Tel örgüleri parçalıyorlar.
Ve araçlarıyla içeri girip pazarı fiilen işgal ediyorlar.
Yetmedi…
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın ve belediye yöneticilerinin aldığı kararı tanımıyorlar.
Yetmedi…
Tehdit ediyorlar!
Yetmedi…
Gece vakti belediyenin üst düzey yöneticisinin evine kadar gidiyorlar!
Hangi cesaret?
Hangi özgüven?
Hangi güç?
Ve sonra sahneye Başkan Uysal çıkıyor…
Meclis olağanüstü toplanıyor.
Başkan Ünsal kürsüde:“2 haftadır bu işle uğraşıyoruz… Açık tehdit var… Bir yöneticimizin evine gidildi… Ben kimseyi tehlikeye atamam… Bu yüzden önergeyi geri çekiyoruz… Ama verdiğimiz sözden dönmüyoruz…”
Ve o anda…
Bir Karşıyaka Belediye Başkanı, kendi meclisinin ortasında gözyaşlarını tutamıyor.
İşte burası kırılma anı…
İşte bu sahne, Karşıyaka’nın 40 yıllık belediyecilik tarihinde kolay kolay görülmüş bir şey değil.
Ama gelin görün ki…
Bütün bunlar yaşanırken sorulması gereken tek bir soru var:
Peki emniyet nerede?
Günlerdir sosyal medyada açık açık tehdit savruluyor…
Pazar yerinin kapıları kırılıyor…
Belediyenin alanı “zorla” ele geçiriliyor…
Üst düzey yöneticilerin evlerine kadar gidiliyor…
Ve bütün bunlar olurken…
Devlet nerede?
Hani kamu düzeni?
Hani güvenlik?
Hani caydırıcılık?
Hani “devlet otoritesi”?
Bir belediye başkanı açıkça tehdit ediliyorsa,Belediyenin pazar yeri zorla işgal ediliyorsa,Üst yöneticiler hedef gösteriliyorsa,
Kim, hangi cesaretle, hangi özgüvenle bunu yapıyor?
Ve en önemlisi:
Bu cesareti onlara kim veriyor?
Şimdi buradan soruyorum:
Sayın Valimiz…
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın meclis kürsüsünde gözyaşlarını tutamadığı o ana kayıtsız mı kalacaksınız?
Sayın İl Emniyet Müdürümüz…
Bu “devlet tanımaz” tavra bir yanıt verilecek mi?
Yoksa Karşıyaka’nın göbeğinde yaşanan bu ‘vandalizme’ sadece seyirci mi kalacaksınız?
Karşıyaka halkı soruyor…
Ben soruyorum…
Herkes soruyor:
Bu çığlığa bir ses verilecek mi?
Yoksa kentin ortasında hukuk dışı düzen kurmaya çalışanların önünde devlet geri mi çekilecek?
Bu sorunun cevabı çok net:Ya bugün müdahale edilir…
Ya da yarın “ben yaptım oldu” düzeninin adı Karşıyaka’ya yazılır.
Bir şehir buna izin vermez.
Bir devlet hiç vermez.
Şimdi bir soru daha var, hem de öyle böyle bir soru değil…
Bu kentte Büyükşehir Belediye Başkanı var.
Bu kentte CHP’nin il başkanı var.
Bu kentte onlarca CHP’li milletvekili var.
Peki hepsi nerede?
Karşıyaka Belediye Başkanı kürsüde gözyaşlarını tutamıyor…
Belediye yöneticilerinin evlerinin kapısına kadar gidiliyor…
Açık açık tehdit ediliyorlar…
Pazar yerinin kapıları kırılıyor…
Devletin otoritesi hiçe sayılıyor…
Ama dönüp bakıyoruz:
Ne bir açıklama, ne bir destek, ne bir duruş…
Sanki Karşıyaka başka bir gezegen.
Sanki Yıldız Ünsal başka bir partinin belediye başkanı.
Sanki yaşananlar “bizim mesele değil”miş gibi…
CHP’nin İzmir’deki koca koca aktörleri neden susuyor?
Neden bir tek “biz buradayız” denmiyor?
Neden bir tek “başkan yalnız değildir” mesajı verilmiyor?
Neden bir tek “tehdit edenlerin karşısındayız” açıklaması yapılmıyor?
Sorular sorular sorular…
Ve bu soruların cevabı maalesef koca bir sessizlik.
Ama bir gerçek var:
Başkan Ünsal’ın o gözyaşları yerde kalmayacak.
Belediye yöneticilerinin evlerinin kapısına gelip korku salanlar da,
Pazar yerinin kapısını kırıp “ben yaptım oldu” diyenler de…
Bu hukuksuzluğun hesabı bir gün mutlaka sorulacak.
Bir belediye başkanının gözyaşlarını,Bir kentin hukukunu,Bir kurumun onurunu kimse “yok” sayamaz.