Karşıyaka'da bisikletle dolaşan devlet adamı
Politikacı da olsanız, küçücük bir vefa, küçücük bir tebessüm, bir dosta verebileceğiniz en güzel hediyedir. Şartlar ne olursa olsun, vefa duygusunu asla unutmamalıyız. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” Derken atalarımız, vefa duygusunun önemini vurgulamıştır. Vefalı bir dostun, vefalı bir İnsanın yüreği kuşlar gibi özgürdür, bağımsızdır, sevencelidir.
Geçmişteki dostlukları, anıları, acıları, sevinçleri, her şeyi, evet her şeyi unutturur vefasızlık. Aynı yolda yan yana, omuz omuza yürürken dostlarınızın, arkadaşlarınızın çelmesiyle karşılaşmak yıkar gider ve can evinden vurur insanı.
Güvendiğin, dost bildiğin, yüreği insan sevgisiyle dolu bir siyasetçi, belli dönemlerde ortaya çıkan konjonktüre ve gelişen olayları fırsat bilerek siyaset yapmaz, esen rüzgara göre yönünü değiştirmez ve asla vefasızlık yapmaz.
İnsan bir kere düşmeye görsün, övücülerin, şakşakçıların, yalakaların, omurgasızların hepsi birden etrafınızdan toz oluverirler. Bu insanı gönlünden yaralayan kadir bilmezliğin, vefasızlığın acımasız soğuk yüzüdür.
İki dönem üst üste cumhuriyet hükümetlerinde bakanlık yapan, 1989’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Yüksel Çakmur, 70 yıl boyunca, İzmir Körfezini lağım çukuruna çeviren Salhane’deki mezbaha’yı kaldırarak, yerine Buca Kaynaklarda Balkanların ve orta-doğunun en büyük et entegre tesislerini kuran, yetmiş-seksen yıllık köhnemiş, çürümüş İzmir’in su şebekesini, çelik dukdil borularıyla değiştirerek hijyenik hale getiren, İzmir Metrosu Projesinin ilk imzasını atan, on binlerce emekçiye iş kapısı olan İZULAŞ’ ve İZELMANI kurarak, toplu ulaşımda İzmir’e çağ atlatan bir belediye başkanıdır.
Gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetleriyle İzmirlilerin sevgisini kazanan, emekli maaşından başka hiç bir geliri olmayan Yüksel Çakmur, tertemiz geçmişiyle Karşıyaka Sokaklarında, bisikletiyle dolaşan onur abidesi bir CHP’lidir.
6 Kasım günü Karşıyaka Suat Taşar tiyatro binasındaki CHP İlçe Kongresinde, yaptığı konuşmayla, iktidarın tozunu hallaç gibi atmış ve kongreye katılanların tümü tarafından dakikalarca ayakta alkışlanmıştır.
Sözün özü:
İnsanları severiz ya da sevmeyiz; bu herkesin kendi duygusal değerlendirmesidir. Ancak, ömrünün elli yılını CHP’ye adamış bir devlet adamına, 72 kişilik Karşıyaka il delegasyonunda yer verilmemesi; ya da verdirilmemesi(!) doğru siyaset değildir; ve kimseye yarar getirmez.
Geçmişteki dostlukları, anıları, acıları, sevinçleri, her şeyi, evet her şeyi unutturur vefasızlık. Aynı yolda yan yana, omuz omuza yürürken dostlarınızın, arkadaşlarınızın çelmesiyle karşılaşmak yıkar gider ve can evinden vurur insanı.
Güvendiğin, dost bildiğin, yüreği insan sevgisiyle dolu bir siyasetçi, belli dönemlerde ortaya çıkan konjonktüre ve gelişen olayları fırsat bilerek siyaset yapmaz, esen rüzgara göre yönünü değiştirmez ve asla vefasızlık yapmaz.
İnsan bir kere düşmeye görsün, övücülerin, şakşakçıların, yalakaların, omurgasızların hepsi birden etrafınızdan toz oluverirler. Bu insanı gönlünden yaralayan kadir bilmezliğin, vefasızlığın acımasız soğuk yüzüdür.
İki dönem üst üste cumhuriyet hükümetlerinde bakanlık yapan, 1989’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Yüksel Çakmur, 70 yıl boyunca, İzmir Körfezini lağım çukuruna çeviren Salhane’deki mezbaha’yı kaldırarak, yerine Buca Kaynaklarda Balkanların ve orta-doğunun en büyük et entegre tesislerini kuran, yetmiş-seksen yıllık köhnemiş, çürümüş İzmir’in su şebekesini, çelik dukdil borularıyla değiştirerek hijyenik hale getiren, İzmir Metrosu Projesinin ilk imzasını atan, on binlerce emekçiye iş kapısı olan İZULAŞ’ ve İZELMANI kurarak, toplu ulaşımda İzmir’e çağ atlatan bir belediye başkanıdır.
Gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetleriyle İzmirlilerin sevgisini kazanan, emekli maaşından başka hiç bir geliri olmayan Yüksel Çakmur, tertemiz geçmişiyle Karşıyaka Sokaklarında, bisikletiyle dolaşan onur abidesi bir CHP’lidir.
6 Kasım günü Karşıyaka Suat Taşar tiyatro binasındaki CHP İlçe Kongresinde, yaptığı konuşmayla, iktidarın tozunu hallaç gibi atmış ve kongreye katılanların tümü tarafından dakikalarca ayakta alkışlanmıştır.
Sözün özü:
İnsanları severiz ya da sevmeyiz; bu herkesin kendi duygusal değerlendirmesidir. Ancak, ömrünün elli yılını CHP’ye adamış bir devlet adamına, 72 kişilik Karşıyaka il delegasyonunda yer verilmemesi; ya da verdirilmemesi(!) doğru siyaset değildir; ve kimseye yarar getirmez.