Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Son mektup

Gece yarısı sokaklar ıpıssızdı kar çiselerken 
uyuklayan beyaz gecenin içinden çıkıp geldi
basık odanın kapı eşiğinden ayaz üfürüyordu
 
kaminetonun sarı alevine tuttu üşüyen ellerini
çilekeş yorgun kıvrımlı mavi damarlara baktı
kıraç topraklara can suyu veren pınar gibiydi
 
on’suz yapa yalnız kasabaya dönmeden önce
         kış kuşların ötüştüğü servilerin ayak ucundaki
mezarının üstüne kırmızı karanfiller koydu
 
başak sarısıydı örgülü saçları kardeşi diyar’ın
henüz gencecikti on altısında genç kızlığının
umutla doluydu yüreği büyük kente gelirken
 
çivit boyalı basık odanın suskun duvarlarında
diyar’ın hıçkırıkları isyan ediyordu kaderine
şafaklara hasret kalan gecelerin çığlıkları gibi
 
büyük kentler acımasız sinsi kalleş ormandı
taştan tanrı heykelleri gibi ruhsuzdu yürekleri
o ay ışığında pınardan su içen ürkek ceylandı
 
Diyar’ınki gibi yemyeşildi gözleri çiçek kızın
mutsuzluğunun çığlığı duyuluyordu yüreğinde
yine de gülümsedi sıcacık karanfilleri verirken
 
bakışları küskündü yoksulluğun ürküntüsü gibi
dert etmiyordu ezilmişliğini unutulmuşluğunu
düş bahçesinin kuytularına saklamıştı umutlarını
                
tahliye olurken gardiyan getirdiği son mektubu
cebinden çıkardı yerdeki şilteye koydu yavaşça
annesini de yitirdiğinin haberini vardı içinde
 
yordundu, mumun oynaşlı sarı alevini söndürdü
kalın paltosunun içinde kıvrılarak uykuya daldı
karların tozuduğu yollarda rüzgar uğulduyordu.