Serter-Dündar kavgasında 3. sınıf açıklamalar
Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu hedef alan "defolup gideceksiniz" başlıklı köşe yazısına CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter tepki göstermişti. Serter, Genel Başkanı’nı koruma içgüdüsü ile kendine ait facebook sayfasından iki gazeteciyi hedef alan açıklamada bulundu. Serter’in "Gazeteciyim diye köşe yazıp Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaret eden Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar'ı kınıyor daha da yazılarını okumuyorum. Herkes haddini bilecek." İfadelerini kullanmıştı.
Bu gelişmeler üzerine Uğur Dündar’ın Twitter hesabından yaptığı açıklamaları hayretle izliyorum.
Buna bir de Uğur Dündar’ın yakın dostu CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’in Özdil ve Dündar’a destek çıkan açıklamalarını da eklerseniz, deyim yerindeyse işler Arapsaçına dönmüş durumda…
Şimdi Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı yazıdan sonra İl Başkanı Bedri Serter’in açıklaması ve tepkisi çok normal anlaşılabilir bir açıklama, ancak; üslup açısından sıkıntılı olduğunu düşünüyorum.
İl Başkanı Bedri Serter biraz daha öfkesini kontrol edip daha diplomatik bir dil kullanmış olsaydı bu tartışmaların yaşanmayacağını düşünüyorum. İl Başkanı Serter tepkisini ortaya koymak için böyle bir dil kullanmış olabilir, bu durum da kendi açısından haklı bir nedeni olabilir. Ancak; sadece üslubunda sert bir dil kullandı diye İzmir’de iktidarda olan CHP’nin İl Başkanı’nı alaycı bir dille itibarsızlaştırmak için açıklamalar yapmak onunla alay etmek bu kadar üst düzey gazetecilik yapmış bir isme yakışmadı.
Dediğim gibi, Uğur Dündar’ın kahve ağzı ile CHP’nin İzmir İl Başkanı’na Twitter’dan yaptığı çağrılar yıllarca televizyon ekranlarında milyonlarca insana seslenmiş ve Star TV’den kovulduktan sonra kendisine sahip çıkmış CHP’lilerin İl Başkanı için takındığı tavır söylediği sözler çok ağır…
İl Başkanı Serter’in Yılmaz Özdil’in “Defolup gideceksiniz” yazısından sonra refleks olarak gösterdiği tepkinin bu kadar büyütülmesine çok anlam vermiş değilim.
Sevgili Uğur Dündar ve onun arkadaşları yıllarca kendisine kucak açmış ve bunu parti üyeleri ile açık bir destek halinde yapmış CHP’nin yöneticilerine ve Genel Başkanı’na “defolup gideceksiniz" diyerek haddini aşan bir yazı yazacaksınız bu gazetecilik açısından eleştiri sınırları içinde hoş görü ile karşılanmasını bekleyeceksiniz, ama bu yazdığınız yazıya aynen buna yakın bir dille tepki gösteren CHP’nin İl Başkanı’nı tabiri yerindeyse kahve ağzı ile ti’ye alacaksınız.
Şimdi Dündar’ın CHP İl Başkanı Bedri Serter ile ilgili söylediği, “CHP’yi halktan koparan zihniyet budur. İzmir halkı bunların çok önüne geçti farkında değiller. İzmir’deyim gel haddimi bildir Serter!” diyerek İzmir İl Başkanı’na “mahalle kabadayısı gibi ”meydan okuyan Uğur Dündar’ın bu tavrı bir İzmirli gazeteci olarak beni inanılmaz rahatsız etti.
Televizyon programı yaptığı Halk Tv, köşe yazarlığı yaptığı Sözcü gazetesini okuyan ki? AK Partililer mi, yoksa MHP’liler mi'
Yıllardır nemalandığın CHP’nin il Başkanı “sizi okumayacağım” diyerek demokratik tepkisini ortaya koyunca hemen kahve ağzı ile tepki göstereceksin bu da yetmeyecekmiş gibi “Nerede miyi? CHP’nin eski ANAP’lı İzmir İl Başkanı Bedri Serter’den korkumdan İstanbul’a kaçtım. Döneceğim ama mülteci görünümünde ve denizden botla” yine kendisine yakışmayan 3. Sınıf gazeteci gibi açıkama yapması kendisini sevenleri şaşkına çevirmiştir. Ve Dündar’ın İl Başkanı Bedri Serter ile ilgili CHP’den önce siyaset yaptığı bir siyasi partiyi işaret etmesi Serter’in CHP’liliğini sorgulanması gerektiğine işaret olsa gerek…
Oysa CHP’de siyaset yapan ve yıllar önce başka partilerden gelen şuan CHP’de Milletvekilliği, meclis üyeliği, ilçe başkanlığı, yöneticilik yapan yüzlerce insan var. Bunun bir ayıp olarak göstermeye çalışması tam anlamıyla kötü niyet ve intikam duygusuyla yazılmış bir kaç cümleden başka bir şey değil.
Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil gibi isimlerin yıllardır can ciğer kuzu sarması olduğu CHP lideri Kılıçdaroğlu'na bu kadar ağır yüklenmesinin nedeni sadece 1 Kasım'da sandıktan çıkan sonuçlara mı endeksli'
Bu kafalarda kocaman bir soru işareti…
CHP İzmir İl Başkanı’nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunan kısa bir mesaja bu kadar büyük tepki göstermesini Dündar’ın aklının arkasında olan başka hesaplar ve içinde duyduğu tahammülsüzlüğü ortaya koyuyor.
Yoksa bu konunun bu kadar üzerinde durulması gereken bir durum değil. Gazeteciler ile siyasetçiler arasında zaman zaman böyle konuşmalar olur ve bu işin doğasında var. Bu olay her gazetecinin başından belki de yüzlerce kere geçmiş bir olaydır.
Uğur Dündar gibi kıdemli bir gazetecinin bu olayı bu kadar büyütmesinin mutlaka başka bir anlamı var. Bunu da zaman içinde göreceğiz.
Bu gelişmeler üzerine Uğur Dündar’ın Twitter hesabından yaptığı açıklamaları hayretle izliyorum.
Buna bir de Uğur Dündar’ın yakın dostu CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’in Özdil ve Dündar’a destek çıkan açıklamalarını da eklerseniz, deyim yerindeyse işler Arapsaçına dönmüş durumda…
Şimdi Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı yazıdan sonra İl Başkanı Bedri Serter’in açıklaması ve tepkisi çok normal anlaşılabilir bir açıklama, ancak; üslup açısından sıkıntılı olduğunu düşünüyorum.
İl Başkanı Bedri Serter biraz daha öfkesini kontrol edip daha diplomatik bir dil kullanmış olsaydı bu tartışmaların yaşanmayacağını düşünüyorum. İl Başkanı Serter tepkisini ortaya koymak için böyle bir dil kullanmış olabilir, bu durum da kendi açısından haklı bir nedeni olabilir. Ancak; sadece üslubunda sert bir dil kullandı diye İzmir’de iktidarda olan CHP’nin İl Başkanı’nı alaycı bir dille itibarsızlaştırmak için açıklamalar yapmak onunla alay etmek bu kadar üst düzey gazetecilik yapmış bir isme yakışmadı.
Dediğim gibi, Uğur Dündar’ın kahve ağzı ile CHP’nin İzmir İl Başkanı’na Twitter’dan yaptığı çağrılar yıllarca televizyon ekranlarında milyonlarca insana seslenmiş ve Star TV’den kovulduktan sonra kendisine sahip çıkmış CHP’lilerin İl Başkanı için takındığı tavır söylediği sözler çok ağır…
İl Başkanı Serter’in Yılmaz Özdil’in “Defolup gideceksiniz” yazısından sonra refleks olarak gösterdiği tepkinin bu kadar büyütülmesine çok anlam vermiş değilim.
Sevgili Uğur Dündar ve onun arkadaşları yıllarca kendisine kucak açmış ve bunu parti üyeleri ile açık bir destek halinde yapmış CHP’nin yöneticilerine ve Genel Başkanı’na “defolup gideceksiniz" diyerek haddini aşan bir yazı yazacaksınız bu gazetecilik açısından eleştiri sınırları içinde hoş görü ile karşılanmasını bekleyeceksiniz, ama bu yazdığınız yazıya aynen buna yakın bir dille tepki gösteren CHP’nin İl Başkanı’nı tabiri yerindeyse kahve ağzı ile ti’ye alacaksınız.
Şimdi Dündar’ın CHP İl Başkanı Bedri Serter ile ilgili söylediği, “CHP’yi halktan koparan zihniyet budur. İzmir halkı bunların çok önüne geçti farkında değiller. İzmir’deyim gel haddimi bildir Serter!” diyerek İzmir İl Başkanı’na “mahalle kabadayısı gibi ”meydan okuyan Uğur Dündar’ın bu tavrı bir İzmirli gazeteci olarak beni inanılmaz rahatsız etti.
Televizyon programı yaptığı Halk Tv, köşe yazarlığı yaptığı Sözcü gazetesini okuyan ki? AK Partililer mi, yoksa MHP’liler mi'
Yıllardır nemalandığın CHP’nin il Başkanı “sizi okumayacağım” diyerek demokratik tepkisini ortaya koyunca hemen kahve ağzı ile tepki göstereceksin bu da yetmeyecekmiş gibi “Nerede miyi? CHP’nin eski ANAP’lı İzmir İl Başkanı Bedri Serter’den korkumdan İstanbul’a kaçtım. Döneceğim ama mülteci görünümünde ve denizden botla” yine kendisine yakışmayan 3. Sınıf gazeteci gibi açıkama yapması kendisini sevenleri şaşkına çevirmiştir. Ve Dündar’ın İl Başkanı Bedri Serter ile ilgili CHP’den önce siyaset yaptığı bir siyasi partiyi işaret etmesi Serter’in CHP’liliğini sorgulanması gerektiğine işaret olsa gerek…
Oysa CHP’de siyaset yapan ve yıllar önce başka partilerden gelen şuan CHP’de Milletvekilliği, meclis üyeliği, ilçe başkanlığı, yöneticilik yapan yüzlerce insan var. Bunun bir ayıp olarak göstermeye çalışması tam anlamıyla kötü niyet ve intikam duygusuyla yazılmış bir kaç cümleden başka bir şey değil.
Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil gibi isimlerin yıllardır can ciğer kuzu sarması olduğu CHP lideri Kılıçdaroğlu'na bu kadar ağır yüklenmesinin nedeni sadece 1 Kasım'da sandıktan çıkan sonuçlara mı endeksli'
Bu kafalarda kocaman bir soru işareti…
CHP İzmir İl Başkanı’nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunan kısa bir mesaja bu kadar büyük tepki göstermesini Dündar’ın aklının arkasında olan başka hesaplar ve içinde duyduğu tahammülsüzlüğü ortaya koyuyor.
Yoksa bu konunun bu kadar üzerinde durulması gereken bir durum değil. Gazeteciler ile siyasetçiler arasında zaman zaman böyle konuşmalar olur ve bu işin doğasında var. Bu olay her gazetecinin başından belki de yüzlerce kere geçmiş bir olaydır.
Uğur Dündar gibi kıdemli bir gazetecinin bu olayı bu kadar büyütmesinin mutlaka başka bir anlamı var. Bunu da zaman içinde göreceğiz.