Dolar 32,4444
%-0.13
Euro 34,7413
%-0.66
Altın 2.438,780
%0.1
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Gemi su almaya başladı, kaptanın değişmesi lazım

Koalisyon görüşmelerinin ardından Türkiye 1 Kasımda yeniden sandık başına gidiyor… 7 Haziran seçimlerinden AK Parti’de beklenen seçim sonuçları alınmadı ve teşkilatlar içinde yapılması gereken rotasyon ve iç hesaplaşma yapılamadı…

Ancak; Genel merkez kaynaklı yaptığım görüşmelerden sonra edindiğim izlenim birçok yerde teşkilatlarda rotasyon yapılacağı yolunda…

Ancak; yapılması planlanan bu rotasyon koalisyon görüşmeleri nedeni ile ertelenmişti.

Açıklanan kısa seçim takviminden sonra nasıl bir yol haritası çizilebileceğini ve bu yapılması planlanan rotasyonun hangi boyutta yapılacağı birkaç gün içinde ortaya çıkacağını düşünüyorum…

Peki; İzmir teşkilatları bu işten nasibini alır mı'
Bu bütün İzmir teşkilatının merakla beklediği bir durum…

İzmir’de beklentiler değişim yönünde olsa da Genel merkezin bu süreçte dikkatli adım atacağını ancak; teşkilatlardan gelen şikayetleri değerlendirileceği gelen bilgiler arasında…

AK Parti’de teşkilatların yaşadığı sıkıntıları köşemde kaleme alıyor ve bunları dilim döndüğünce buradan aktaramaya çalıştım…

Teşkilatlarda yaşanan sıkıntılar bu dönem olduğu kadar hiç bu kadar hissedilmemişti, bun en büyük örneklerinden biri, İlçe Başkanlıklarında yaşanan huzursuzluklar ve ard arda gelen istifaların olması…
 
İktidarda olan bir partinin kurmayları iktidarda olmalarına rağmen istifa edip gemiyi terk ediyorlarsa “gemi su almaya başlamıştır” demektir. Eğer bunun tadilatı yapılmazsa gemi batacaktır.

Bunu kim yapacak geminin kaptanı yapacaktır… Ama geminin kaptanından kaynaklanan hatlardan dolayı gemide arıza varsa, o zaman kaptanı değiştirmek lazım…

Teşkilatlarda yaşanan sıkıntıları köşemde yazmaya başladığım dönemden beri özellikle teşkilat üyeleri tarafından onay almış durumda…

Bunu anlamanın tek yolu yazdığınız köşe yazısı ya da haberden sonra gelen tepkilerden sonra anlayabiliyorum…

Ancak; kaleme aldığımız konular teşkilat üyeleri tarafından kabul görmüş olsa da İl Başkanı Bülent Delican tarafından kabul edilemez olduğunu görüyoruz…

Asıl sorunda bu aslında…
 
Geçtiğimiz günlerde AK Parti’nin üst düzey bir yöneticisi ile yaklaşık 30 dakikaya varan görüşmemde AK Parti İzmir teşkilatından yaşananları dilim döndüğünce ifade etmeye çalıştım. Ancak; çok enteresan benim anlattıklarımı bu üst düzey yönetici teşkilatlardan gelen şikâyetlerin en yoğun olduğu konuların benim anlattığım konular ile örtüştüğünü ifade etti.

Bu anlamda atattıklarımın samimi bulduğunu ifade etti.
 Ve bunun çözümünü kendisine anlattım…

Peki; benim uzan zamandan beri kaleme aldığım yanlışlar nasıl çözülür…
Bunu da teşkilatın önemli isimleri ile yaptığım sohbette öne çıkan çözümlerden biri kaçını sizinle paylaşmak istiyorum.

 Bunun bir iki alternatifi var.
Bir kere hepsinin ortak kurtarıcı olarak baktığı tek isim Binalı Yıldırım…
 
Teşkilatın ağır toplarına göre AK Parti önünde iki yol var, birincisi su almaya başlayan geminin kaptanı olanı İl Başkanı Bülent Delican’ın görevden alınması ve 1 Kasımda yapılacak erken seçime yeni bir kadro ile gidilmesi…

İkinci yol ise; 3. Dönemine takılan ve yani dönemde bu sorunun partinin ilgili kuruları tarafından çözülmesinden sonra eski Ulaştırma ve habercilik Bakanı Binali Yıldırım ve ekibinin iş başına gelerek İzmir’de heyecanını kaybetmiş teşkilatların yeniden ayaklandırması lazım…

AK Parti’nin İzmir’de kurtuluşu Binali Yıldırım’ın gelmesinde…

Bunu bir tek ben söylemiyorum, AK Parti teşkilatında birçok kişi ifade ediyor. Peki, teşkilatların eski Bakan Binali Yıldırım beklentileri ne biraz ona değinelim…

Öncelikle AK Parti Hükümetin en icra bakanlığını başında önemli projelere imza atmış ve 2011 genel seçimlerinde yaptığı çalışma ile İzmir’e damga vurmuş, İzmirliler ile yakaladığı samimi diyaloğun meyvesini CHP’nin kalesinde CHP’den sadece iki vekillik eksik alarak büyük bir başarıya imza atmıştı.  Ve AK Parti teşkilatlarında ağabeylik vazifesini yaparak teşkilatlardan çıkan farlı sesleri kesmişti.

Ve yapılan yerel seçimlerden İzmirlilerden yüzde 36'lık oran ve 1 milyon civarında oy alarak bir rekora imza atmıştı.  Ve bunu 17-25 Aralık operasyonların yoğun olarak yaşandığı dönemlerde yapması ise yakaladığı başarının ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor…

Şimdi teşkilatlar üzerinde kurduğu otorite ve ekibi ile yaptığı çalışma hem teşkilat içinde hem de İzmirliler tarafından büyük bir ilgili ile teveccüh görmüş geçtiğimiz dönemlerde de muhteşem bir seçim süreci geçiren Binali Yıldırım AK Parti’nin İzmir’de yeniden ayağa kalkması için “AK Parti İzmir’in tek ilacıdır…”

Binali Yıldırım, teşkilatlar içinde kaybolan güven ve ekip ruhunu yeniden toparlayacak ve bir baba gibi teşkilatları etrafında toplayarak yeniden AK Parti’nin iktidar arzusu ruhunu fitilleyebilir.

Bu ortaya attığım tezimin en güzel örneğini geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen İzmir’de yakalanan başarıda büyük pay sahibi olan ve çalışmaları bizzat yönlendirmiş ve AK Parti teşkilatı İzmir’de beklenenin üzerinde oy alarak Genel Merkezi dahi şaşırtmıştı.
 
Bu neden ile 2015 genel seçimlerinde alınan sonuçtan sonra ve o dönem İl Başkanlığı tarafından yapılan organizasyonlarda yaşanan sıkıntılardan sonra İl Başkanlığının bu işi yapamayacağı Genel Merkez tarafından görüldüğü ve AK Parti kendisi için şans kritik bir süreçte işi şansa bırakmayacağını düşünüyorum.

Çünkü geçtiğimiz dönemde bu sıkıntıları gören AK Parti Genel merkezi Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın koordinatör atamış ve onun yanında AK Parti eski Milletvekili ve İl Başkanlarından Ali Aşlık’ı İl koordinatörü olarak atamıştı.

Cumhurbaşkanlığı mitinginin “fiyasko” ile sonuçlanmasından sonra Zeyid Arslan’ın İzmir’de kamp kurması ve Başbakanın yapacağı mitingde gece sabahlara kadar koltuklarda yatarak günlerce teşkilatın mitinge hazırlaması ve yapılan mitingin coşkulu geçmesi Zeyid Aslan’dan başka kimsenin emeği değildir.

Miting ’den bir gece önce İl Başkanı Bülent Delican’ın Başbakan Davutoğlu’na vereceği yemeğe teşkilatları davet etmesine “ Teşkilatların ne işi var yemekte yarın miting var, gitsinler sabaha kadar çalışsınlar” diyerek Delican’ın bu davetini iptal ettiren Zeyid Aslan bu hamle teşkilatçılığını ortaya koymuştu.

Bu gelişmeler yaşanırken, seçim döneminde yaşanan organizasyon sorunları süreçte devam etti. Bu neden ile İl Başkanın yükünü hafifletmek ya da organizasyon hatalarını minimuma düşürmek için 1. ve 2. Bölgeye ayrı ayrı koordinatörler atamak zorunda kalmışlardı…

Bu yapılan takviyeler yetmemiş tarihte bir ilk yaşanmış AK Parti İl Başkanlığını üzerine seçimi yönetmesi için bir koordinatör atanmıştı. Evet; eski İl Başkanı Ali Aşlık’ın İzmir teşkilatında İl koordinatörü olarak seçim süresince görev yaptı…

Bütün bu yaşanan sıkıntılardan sonra AK Parti kendisi için kritik olan bu seçimlerde işi şansa bırakmayacaktır. Teşkilatlardan il başkanlığı ile ilgili giden şikâyetleri mutlaka dikkate alacaktır.  

Bu gelişmeler üzerinden yapılan değerlendirme ve alınan verilere baktığınızda İl Başkanlığında bir rotasyon yapılaması ya da seçimde İl Başkanlığında yetkilerin alınarak teşkilatları iyi bilen bir ekibin kurulacağını düşünüyorum…

Yani 2011 ruhunun yenden teşkilatlara gelmesi gerekiyor…   

AK Parti’de işi çok iyi bilen olmasına da gerek yok, teşkilatları iyi bilen  “iyi bir ağabeye” ihtiyaç var…  
 
NOT: AK Parti kritik seçimlere hazırlanırken, İl Başkanı Bülent Delican’ın bazı televizyon kanallarına İzmir’de milletvekili adayı olacağı haberlerini yaptırarak nabız yokladığı dedikoduları ortalıkta dolaşıyor… Hatta Başkan Delican’ın Ankara’da adaylığı ile ilgili bazı görüşmeler yaptığı iddialar arsında…  Eğer bunlar gerçekse durum gerçekten de vahim… 



HABER MANİDAR!

Öte yandan meclis üyesi Emrullah Kavuz’un İl Başkanı Bülent Delican, Karabağlar ilçe Başkanı Erol Körüklü hakkında ortaya attığı ” AK Parti içinde paralel yapı ilişkisi” iddialarını hükümete yakın bir gazetenin gündeme taşıması çok manidar bir durum.

Teşkilatın ağır topları ile yaptığım görüşmede  İl Başkanı Bülent Delican’ın "kaleminin kırıldığı" yorumlarına  neden olurken...

Bu haberden anladığım kadarıyla AK Parti içerisinden birilerinin düğmeye bastığı görülüyor...