Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Kürtler ve Aleviler CHP'den uzaklaşıyor mu'

Ezilen ulus milliyetçiliği ile ezen ulus milliyetçiliğinin aynı şekilde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, siyaset teorisinin uzun zamandan beri tartışmakta olduğu bir konu.

Çok uzun zamandan beri köşe yazılarımda sadece yerel bazda yazılar yazacağım konusunda bir karar almıştım. Ancak; ülkenin içinde bulunduğu durum ve CHP'nin son dönemlerde Genel Başkanı ve Genel Başkan Yardımcıları arsında yaşanan farklı açıklamalar partililerin kafasını karıştırmış durumda.
 
Özellikle CHP’nin içinde bulunduğu ideoloji kargaşası örgütünde içinde farklı kutuplaşmalara neden oluyor…

Daha önce CHP içinde dile getirilmeyen Alevicilik, Kürtçülük, ya da Ulusalcılık kavramları örgüt içinde ciddi kamplaşmalara neden olacak gibi görünüyor… Şimdi seçim arifesinde özellikle Genel Başkan Yardımcıları düzeyinde yapılan açıklamalar örgütü içinde ciddi tepkiler ile karşılanırken, tepede bu sıkıntılar iyice hissedilmeye başlandı…
 
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu HDP ile AK Parti arasında yaşanan tartışmayı daha farklı bir dille değerlendirirken altında görev yapan Genel Başkan Yardımcıları arasından gelen farklı  açıklamalar CHP tabanın özellikle Kürt ve Alevi seçmende ciddi tepkiler ile karşılanıyor…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu BBC’ye yaptığı değerlendirmede “PKK’nın HDP’yi barajın altında bırakmak istiyor” diyerek yaptığı açıklamada HDP’nin aslında AK Parti’nin tek başına iktidar olması önünde engel olduğunu ancak; AK Parti ile PKK ittifakına dikkat çekerek daha gerçekçi bir değerlendirmede bulunmuştur.
 
Oysa HDP’yi ırkçı bir çizgide görmek ve ona oy veren seçmeni ırkçı bir çizgide değerlendirmek HDP ile ona oy veren seçmeni bir birine daha çok yakınlaştıracaktı. Bu açıklamalar bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada CHP’ye çok fazla bir şey kazandırmayacaktır.

Dolayısıyla CHP’nin yıllardır yok saydığı ve terk ettiği Kürt sorununu sadece HDP özelinde değerlendirmesi ve geçmişte Doğu ve Güneydoğu’da yanlış devlet politikaları yüzünden bedel ödeyen bir halkı ırkçılıkla suçlamak topu taca atmaktan başka bir şey değil…

Türkiye’de Kürt sorununu konuşmak ağır bir bedeldir… Bu sorunları tartışmak çok sıkıntılı ve bedel isteyen bir durum…

Ama Ermeni gazeteci Hrant Dink öldürüldüğünde Türkiye’de yaşayan azınlıkların yalnız olmadığını haykırmak için milyonlarca insan sokağa dökülüp “Hepimiz Ermeni’yiz” diyerek yürümüştü. Bu milyonlar içinde hatırı sayılır CHP’li de vardı. Ve yıllarca Hrant pankartları ile alanlarda dolaştılar…

Ama aynı CHP’liler Doğu ve Güneydoğu’da yıllarca öldürülen Kürtler için maalesef bir tek kelime etmemiştir.
Çünkü Doğu ve Güneydoğu coğrafyasında yaşayan bütün Kürtler potansiyel suçlu ilan edilmişti bile…
 
Oysa Kürtleri o coğrafyada yalnız bırakan ve yaşadığı coğrafyanın şartlarına göre yaşamını devam ettirmeye çalışan halkı suçlayarak, onu yok sayarak, ötekileştirerek eleştiren CHP yöneticileri şunu çok iyi bilmelidir “gitmediğin köy senin değildir”
 
O nedenle gitmediğiniz ve sormadığınız bir halk ya da coğrafya ile ilgili söz söylemek “ abesle iştigal” etmekten başka bir şey değildir.
Türkiye’de bir Kürt sorununun olduğu kesin…

Bu sorunu yok saymak ve bu sorunu bir şekilde ifade eden halka ya da onu temsil ettiği iradeyi “ ırkçılıkla” suçlamak en kolay iş…
 
Oysa usta Lenin ne demiş ”Ezilen bir ulusun Milliyetçisi olmaz”
Peki; yıllarca Kürtlerin oy verdiği ve desteklediği CHP neden Doğu ve Güneydoğu’da bir zamanlar kalesi olan bölgelerdeki desteğini kaybetti, sadece Batı’ya sıkışan bir parti nasıl oldu… Eskiden köylüden, işçiden, emekçiden oy alan CHP nasıl bu kesimleri HDP ve AK Parti’ye teslim etti.

AK Parti’ye oy veren seçmene “yobaz” HDP’ye oy veren seçmene “ırkçı” yakıştırması yaparak bu kesimlere kapılarını kapatan CHP sorunu çözmüş mü olacak… CHP kapılarını sağcılara ve milliyetçilere sonuna kadar açarken neden bu kesimler ile ilgili böyle kalın çizgiler çiziyor…

Bu tartışma Kılıdaroğu’nun Genel Başkanlığı’ndan beri süre gelen Sosyal Demokrat ve sol yelpazede gören CHP’yi bu çizgisinden uzaklaştırıyor.

CHP bu konuda inandırıcılığını kaybediyor…

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’un yaptığı açıklamayı hayretler içerinde izledim… Ne diyor Haluk Koç; “Bugün HDP’nin ‘geniş kitlelerine konuşuyorum ’ sözünün altında maalesef ırk temelli politikalar vardır. CHP’nin artık hiç kimseye ‘şu olsun, bu olsun’ diye verecek bir tane oyu yoktur” diyerek yaptığı açıklama Koç’un kötü bir pazarlamacı gibi davrandığını ortaya koyuyor…

 Aslına bu açıklaması ile daha önce HDP'ye oy veren seçmene "bizim sizin oyunuza ihtiyacımız yok. Gidin HDP'ye oy vermeye devam edin" mesajı da veriyor.
 
 
Oysa aynı CHP kendi tabirleri ile “Diktatör diye adlandırdıkları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağını “kaldırmadı mı'  Bunu yaparken “demokratik teamüller gereği “yapacaksın ama yanlış siyasi politikaları yüzünden kaçan seçmeni yobazlık ya da ırkçılıkla suçlayacaksın, ondan sonra kalkıp CHP iktidarından bahsedeceksin…
 
Şimdi bu açıklamalardan sonra CHP Kürt ve Alevi seçmenden nasıl oy alacak bende çok merak ediyorum… Ama Haluk Hocamın “CHP’nin iktidar olmasına ihtiyacı yok, öyle bir niyeti de yok. Nasıl olsa CHP’de baraj sorunu da yok. İktidar olamadıktan sonra ‘ha 120 vekil ha 160 vekil’ çok da fark etmiyor…
 
Ya da yüzde 30 almakla 25 arasında çok fark yok. CHP nasıl olsa kim iktidar olursa olsun ana muhalefet partisi olarak Meclis’teki yerini alacaktır…

Yıllardır yaptığı gibi Meclis’te muhalefette ülkenin hakkını hukukunu savunmaya devem edecek…   

Yıllarca CHP’ye oy veren bir ailenin çocuğu olarak” CHP içinde yaşanan bu ötekileştirme politikalarının CHP’ye hiçbir şey kazandırmayacağı gibi yine de CHP’yi Batı’da birkaç ilde başarılı olmasından öteye gitmeyecektir.

Oysa CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu örgüt içinde yapılan bütün eleştirilere rağmen, partinin büyümesi için her kesimden insan transfer ederek CHP’nin biraz daha farklı kesimlere ulaşması için çabalarken, diğer yöneticilerin belli kesimleri dışlayarak parti politikalarını kısır bir döngü içinde yapması, CHP’de çemberin daralmasına neden oluyor…  
 
Oysa aynı CHP genel seçimlerde kaybettiği bölgelerde yerel seçimlerde daha başarılı sonuçlar alıyor, CHP Genel Merkezi’nin bunun nedenini iyice irdelemesi ve gerekçeleri ile tartışarak politikalarını yeniden gözden geçirmek zorundadır…

NOT: Sayın Kılıçdaroğlu Doğu ve Güneydoğu’da yaptığı mitingleri iptal etmesini öneririm, bu açıklamalardan sonra CHP’nin Kürt ve Alevi seçmenden oy alması biraz zor gibi görünüyor.