Dolar 32,3141
%0.1
Euro 35,1737
%-0.03
Altın 2.241,190
%-0.1
Bist-100 8,72
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

'Politika sokağında iyiler ve kötüler

Dünya görüşü, sayın Erdoğan’a benzeyen bir adayla, sağdan oy alınabileceğini düşünen politik bir anlayış, asla sosyal demokrat bir parti anlayışı olamaz, olmamalıdır da.  Cumhuriyetçilikten, Laiklikten, Halkçılıktan, Devletçilikten, Milliyetçilikten ve Devrimcilikten ödün vererek partinin dümenini sağa doğru kırmak, cumhuriyeti kuran  CHP’yi iktidarın şamar oğlanına çevirmiş, yandaş kalemşorların maskarası yapmıştır.

CHP’nin İzmirli patronları ise, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde büyük bir başarı elde etmişler gibi basına verdikleri demeçlerde, “Sandığa gitmeyen  ve seçimi boykot eden seçmenlere rağmen, 14 partinin uzlaşı ile desteklediği çatı adayımız, İzmir’de tüm zorluklarına rağmen % 60 gibi  çok önemli bir oy aldı. Bu başarı, siyaseti yapabilme sanatının ürünüdür… Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık ve başardık.”

Bu sözler, iktidar partisinin karşısında, 14 partiyle kevgire dönmenin acı gerçeğini saklamaya çalışanların, “Yıkılmadık, ayaktayız.” Türküsüne benziyor. Bu ruhu olmayan sözlerle, uğranılan bozgunu kamufle edemezsiniz. İktidar, şöyle veya böyle, 14 partiyi silip süpürüp bir çuvala doldurarak bir kenara koydu.

Politika sokağında, iyiler diye bilinen bir kavram varsa, kötü bilinen politikacıların varlığındandır. İyi politikacı saftır, tertemizdir, dupdurudur, bembeyazdır. İyi, mükemmel, dürüst siyaset adamı, sözüyle, eylemiyle doğruları söylemekten çekinmez, kimseden korkmaz, gerçekleri değiştirmeye çalışmaz,  saklamaz, toplumu aldatmaz.
Kötü politikacılar ise karanlıktır, kasvettir, kirliliktir, iki yüzlüdür, beyaz bir zeminde kara leke gibidir. H
ukuku, adaleti, yoktur. Partisi un ufak olmuş tasa etmez. Kendi çıkarları onların her şeyidir. Hiçbir şey o kendi çıkarlarından daha önemli değildir.

Erk sahibi kişilerin karşısında dal gibi eğilirler, el etek öperler. Dost gibi görünüp, fırsat buldu mu bir akrep gibi bir yılan gibi sokarak canınızı yakar, zehrini akıtır ve feleğinizi şaşırırsınız. Bunu nasıl  yaptığını anlayamazsınız, fark edemezsiniz bile,

Sözün özü, demokrasinin en önemli, vazgeçilemez unsuru siyasi partilerinin içine çöreklenmiş bu tip politikacılar, görevi makamı ne olursa olsun, hangi tekneye bindilerse onun türküsünü söyler. Rüzgar nereden eserse o yöne döner. Bunların aklı ve iradesi sahibinin cebindedir. Sahibi aklını, iradesini yeri geldiğinde istediği gibi kullanır, yönlendirir, istediğini yaptırır.