Herkes il başkanı olabilir ama herkes lider olmaz
Bir partide, herkes il başkanı, herkes ilçe başkanı olabilir.. fakat herkes lider olamaz. Oysa, bir siyasi partinin başarılı olması için il başkanının ve ilçe başkanlarının toplum içinde sevilen, saygı gören, güven duyulan bir lider olması gerekir.
Önemli kararları ekibiyle birlikte alan, eleştirilere açık, ilkelerinden asla taviz vermeyen, ekibini ortak hedeflere yöneltebilen, partisinin üyeleri arasında birlik ve beraberlik diyalogları için köprü vazifesi gören, belirlenen amaç ve hedeflerinin gerçekleşmesi için örgütünü harekete geçirebilen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Partili üyeler arasında güç birliği ve beraberlik duygusu yaratabilen, partisinin ilkeleri doğrultusunda örgütünü yönlendiren, arkasından sürükleyebilen ve geleceğe taşıyabilecek bilince sahip olan, demokrasinin vazgeçilmez ilkelerine yürekten saygılı, önemli konularda demokratik katılımcılığın önünü açan il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Olumsuzluklara fırsat vermeyen, siyasi gelişmeleri öngörebilme yeteneğine sahip, yetkilerinin ve sorumluluğunun bilincinde olan, örgüt içindeki sorunların çözümünde açık sözlü, samimi ve mantıklı davranan, söylemleriyle tutarlı il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Siyasi olaylar karşısında risk almasını bilen, partililer arasında ayrımcılık yapmayan, kimliği, konumu ne olursa olsun karşısındakini hor görmeden, küçümsemeden dinlemesini bilen, hiçbir partiliye karşı kin beslemeyen, kırıcı olmayan toplumun ve toplumun içindeki bireylerin değer yargılarına saygılı davranan il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Yönetenlerle, yönetilenlerin arasında güven duygusunu aşılayan, demokratik yönetim ilkesinden, hiçbir koşulda asla taviz vermeyen, otoriteyi tekeline almayan, kendisini vazgeçilmez bir siyaset adamı gibi görmeyen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir…
İçinde sakladığı, gizlediği, masum beklentilerinin kölesi olmayan; bunlara ulaşabilmek için fırsatçılık yapmadan beklemesini bilen, siyasetini kin, nefret ve ihtiras üstüne şekillendirmeyen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Mühür kimde ise Süleyman odur, anlayışıyla siyaset yapmayan, vefaya, deneyime, kültüre, bilgiye, dürüstlüğe, ahlaka önem veren, yeri geldiğinde haddini bilen, yalakalığa, yandaşlığa, adam kayırmacılığa asla prim vermeyen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir ve herkesin saygı duyacağı kusursuz bir siyaset adamıdır…
Sözün özü: İzmir sokaklarında, gündüz vakti, Diyojen gibi ellerinde fenerle dolaşan CHP’liler belki de haklılar; İzmir’deki yerel seçimlerde umduğunu bulamayan ve Cumhurbaşkanlığı seçimindeki politikasıyla dramatik ve ideolojik bir kaosun içine düşen CHP için ne yazık ki, tehlike çanları çalmaktadır.
Önemli kararları ekibiyle birlikte alan, eleştirilere açık, ilkelerinden asla taviz vermeyen, ekibini ortak hedeflere yöneltebilen, partisinin üyeleri arasında birlik ve beraberlik diyalogları için köprü vazifesi gören, belirlenen amaç ve hedeflerinin gerçekleşmesi için örgütünü harekete geçirebilen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Partili üyeler arasında güç birliği ve beraberlik duygusu yaratabilen, partisinin ilkeleri doğrultusunda örgütünü yönlendiren, arkasından sürükleyebilen ve geleceğe taşıyabilecek bilince sahip olan, demokrasinin vazgeçilmez ilkelerine yürekten saygılı, önemli konularda demokratik katılımcılığın önünü açan il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Olumsuzluklara fırsat vermeyen, siyasi gelişmeleri öngörebilme yeteneğine sahip, yetkilerinin ve sorumluluğunun bilincinde olan, örgüt içindeki sorunların çözümünde açık sözlü, samimi ve mantıklı davranan, söylemleriyle tutarlı il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Siyasi olaylar karşısında risk almasını bilen, partililer arasında ayrımcılık yapmayan, kimliği, konumu ne olursa olsun karşısındakini hor görmeden, küçümsemeden dinlemesini bilen, hiçbir partiliye karşı kin beslemeyen, kırıcı olmayan toplumun ve toplumun içindeki bireylerin değer yargılarına saygılı davranan il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Yönetenlerle, yönetilenlerin arasında güven duygusunu aşılayan, demokratik yönetim ilkesinden, hiçbir koşulda asla taviz vermeyen, otoriteyi tekeline almayan, kendisini vazgeçilmez bir siyaset adamı gibi görmeyen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir…
İçinde sakladığı, gizlediği, masum beklentilerinin kölesi olmayan; bunlara ulaşabilmek için fırsatçılık yapmadan beklemesini bilen, siyasetini kin, nefret ve ihtiras üstüne şekillendirmeyen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir.
Mühür kimde ise Süleyman odur, anlayışıyla siyaset yapmayan, vefaya, deneyime, kültüre, bilgiye, dürüstlüğe, ahlaka önem veren, yeri geldiğinde haddini bilen, yalakalığa, yandaşlığa, adam kayırmacılığa asla prim vermeyen il başkanı ve ilçe başkanları bir liderdir ve herkesin saygı duyacağı kusursuz bir siyaset adamıdır…
Sözün özü: İzmir sokaklarında, gündüz vakti, Diyojen gibi ellerinde fenerle dolaşan CHP’liler belki de haklılar; İzmir’deki yerel seçimlerde umduğunu bulamayan ve Cumhurbaşkanlığı seçimindeki politikasıyla dramatik ve ideolojik bir kaosun içine düşen CHP için ne yazık ki, tehlike çanları çalmaktadır.