Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Siyasette 'vefa' önemlidir

CHP İzmir İl Kongresi’nde örgüt büyük bir sınav verdi…

Ve benim şahsi fikrim sınıfta kaldı.

Neden mi'

Son yapılan il kongresinde belediye başkanlarının örgüt üzerinde ne kadar etkili olduğunu bir kez daha uygulamalı şekilde görmüş olduk.

Futbol takımlarında vardır ya sayıyı doldurmak için listeye adam yazarsınız. İşte bu kongrede de durum tam da böyle oldu…

Böyle yapan ilçe başkanlarından Konak, Çeşme ve Çiğli ilçe başkanlarını ayrı tutuyorum…

Bu ilçe başkanlarının kongre sürecindeki tavrını zaten biliyoruz…

Diğer ilçe başkanları ise ya belediye başkanlarının etkisinde kaldı ya da belediye başkanı olabilmek adına “BİAT “etmek zorunda kadı.

Böyle bir seçimden gelen il başkanı örgütün adayı olabilir mi'

Olsa olsa bir kesimin adayı olur…

Deniz Yücel, Kocaoğlu ve belediye başkanlarının isteğiyle seçilmiş bir il başkanı…

Buradan görünen tablo şu ki; O bir emanetçi il başkanı…

Yücel hem kendisi hem de CHP’nin 2019 hedefi için önemli bir misyonu üstlenmiş durumda…

Umarım başarılı olur, kendisine karşı olan partilileri yanıltır ve gerçekten Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da ifade ettiği gibi parti yeni isimler kazanmış olur…

Bunu zaman içinde hep birlikte göreceğiz…

Siyasette “VEFA” çok önemli…

Sizi o makam ve mevkilere taşıyan insanların yaptıklarını inkar etmek ve onları yok saymak tam anlamıyla “NANKÖRLÜKTÜR”

İl Başkanı Deniz Yücel’in yaptığı konuşmalarda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür etmesi gerekir…

Kocaoğlu’nun yaptıklarını inkar etmesine, “ben kimsenin adamı değilim” gibi açıklamalarına, örgüt sadece gülüyor…

Çünkü bu kongrenin tek gerçeği vardı, o da Aziz Kocaoğlu’nun “kelle koltukta bu kongreye müdahil olacağıydı…”

Şimdi İl Başkanı Deniz Yücel yaptığı açıklamalarda bunu reddediyor… Ve bugün katıldığı bir programda yine aynı şeyi yaptı… Kocaoğlu’ndan uzak bir görüntü çizmeye çalıştı…

Vallahi Deniz Yücel’in bu açıklamalarına ben inanmıyorum, şuna eminim kendisi bile inanmıyordur…

Yücel programda, “Kocaoğlu’nun adayı gibi söylemler oldu. Ben bunun böyle olmadığını ifade ettim. Başkan Kocaoğlu ve meclis üyesi arkadaşlarla 4 yıl bir mesai harcadık. Birlikte verdiğimiz emek söz konusu. Herkesin gönlünde yatan bir aslan vardır. Aziz Kocaoğlu beni desteklemiş olabilir. Bu bana onur verir. ‘Aziz Kocaoğlu aday olma derse olur musun'’ şeklinde bir soru yöneltilmişti. O zamanda söyledim şimdi de söylüyorum, ben kimsenin vesayeti ve icazeti altında siyasete başlamadım” diyor.

Deniz Yücel bence “DOĞRULARI SÖYLEMİYOR”

Bunu söylerken sadece ama sadece kendisini kandırıyor…

Bunun böyle olmadığını yoldan geçen herhangi bir kişiye sorsanız, bilir. Deniz Yücel, Başkan Kocaoğlu olmadan asla ama asla bırakın İl Başkanı olmayı aday dahi olamazdı…

Deniz Yücel CHP’li bir aileden gelmiş olabilir.  Partiye büyük hizmetleri olabilir. Bu sadece ama sadece onun övüneceği bir durum olabilir. İl başkanı olması için yeterli bir durum değil…

Bu nedenle Yücel’in bu konuda “İNKARCI” bir politika izlemesi ona olan saygıyı azaltır.

Benden söylemesi…

Dönelim bir başka konuya…

Bir parantez de Alaattin Yüksel için açmak lazım…

Alaattin YükselCHP İzmir Örgütü’nün son 25 yıllık tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir siyasetçi…

Kim ne derse desin.

CHP’nin çeyrek asırlık döneminde parti içinde önemli mevkilerde yer almış bir siyaset adamı. Bu dönem içinde oturmadığı bir tek genel başkanlık koltuğu kalmış.

Ve adam gibi adam…

Öyle sağı solu oynamıyor.

Ağzından çıkan lafın arkasında duran bir adam…

Bunları neden ifade ediyorum, birkaç gündür İzmir medyasında Yüksel’in kurultay delegesi olup olmadığı ile ilgili tartışmalar yer alıyor.

Oysa Alaattin Yüksel’in CHP’de bir şeyler yapması için delege olmasına gerek yok…

Ve kim ne anlatırsa anlatsın Alaattin Yüksel hala İzmir’in en güçlü isimlerinden biridir…

Parti baraj altında kaldığı zaman partinin anahtarını alarak CHP’nin yeniden ayağa kalkmasını sağlayan isimlerin başında geliyor…

Şimdi belediyelerin çoğu CHP’de diye herkes CHP’li oluyor… O zamanları yaşayanlar partinin içinde bulunduğu durumu iyi biliyorlar.

Bu nedenle Alaattin Yüksel’in kurultay delegeliğini tartışmak İzmir siyasetine “DAMGA” vurmuş bir isme biraz ayıp olmaz mı'