Dolar 32,4603
%0.07
Euro 34,8791
%0.4
Altın 2.433,070
%-0.23
Bist-100 9.916,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Şafak Kuşları

Pencereye şafak aydınlığı düşmüştü.. Çivit badanalı odanın duvarında çiviye asılı gaz lambasının kısılmış sarımtırak ışığı yorgundu. 
Düş görüyordu irkilerek uyandı birden… Beyaz bulut kümelerine doğru uzaklaşan mavi renkli küçük uçurtmanın, çiğ düşmüş kır çiçeklerinin üstüne sürüklenen ipini yakalayamayınca olduğu yere diz çöktü. Göz pınarlarından dökülen yaşlarına engel olamadı. 
İlkbaharlar gelince komşu çocukları rengârenk elbiseleriyle yemyeşil kırlara koşuşurdu uçurtmalarıyla. Onun eli hep boş olurdu yanlarında
Bazen uçurmalarının ipini tuttururlardı. Gökyüzü sonsuzluğunun büyülü maviliğinde süzülen bir uçurtmanın ipini tutmak çok güzeldi  
Yattığı şiltenin üzerinde ayağa kalktı. Askılı ısa pantolonunu giyerek diğer şiltelerin üzerinde uyuyan kardeşlerinin üstüne basmadan yavaşça avluya çıktı. 

Dışarıda sisli dağların sırtlarına şafak aydınlığı düşmüştü. 
Tulumbanın başında karaltı gibiydi babası. Dışarı çıktığını görünce mırıldandı öfkeyle; “Her sabah ölün kalkıyor! Haydi, sallanma treni kaçıracağız.”

Toprak yoldan demiryoluna çıktılar. Ağaçlarının arasından ışık huzmeleri görünen bir marşandiz gelip geçti şangırtıyla.. Makasçı kulübesinin önünden geçerek küçük tren istasyonuna yürüdüler
5.15 treni hareket etmişti arkasına bakmadan. Son vagonun sahanlığına yetiştiler koşarak nefes nefese. Boyu yetmedi elini uzattı babası “haydi” diye. Çekip aldı onu yokuştan aşağıya akıp giden sular sürüklendiği kaderine. 

Sallanırken ninni söylüyordu trenin vagonları; başları omuzlarına yıkılı uyukluyordu kısa pantolonlu şafak kuşları…

Not:
(1960’lı yıllarda her sabah Şemikler’den Basmane’ye hareket 5.15 treninde uyuklayan askılı kısa pantolonlu küçük işçi çocuklara, "Şafak kuşları" denirdi.)