Dolar 34,2714
%0.31
Euro 37,4959
%-0.07
Altın 2.926,150
%1.27
Bist-100 8.876,00
%-0.98

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Eyyüp Kadir İnan ve İzmir'in çıkmazı: Projeler mi, polemikler mi?

İzmir, bildiğiniz üzere, özgürlüklerin, demokrasinin, rüzgarın bile özgürce estiği şehir. Ancak bu şehrin serin rüzgarları, zaman zaman bazılarını üşütüyor olmalı. Ege İhracatçı Birlikleri'nin başındaki Jak Eskinazi'nin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın tarikatlar ve cemaatler yerine yapay zeka kuruluşları ile anlaşma yapması gerektiğine dair yaptığı çağrı, birilerini fazlasıyla üşütmüş olacak ki, AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan'dan "sıcak" bir tepki geldi.

Eyyüp Kadir İnan, Eskinazi için "Fahri konsolos olduğu İsrail’in çocuk katliamlarına ses çıkaramayan bu utanmaz" diyerek, kelimelerin sıcaklığını hissettirdi. Bu sıcaklık, İzmir'in özgürlükçü ruhunu ısıtmak şöyle dursun, adeta kavurdu. Kadir Bey'in bu tepkisi, sanki “İzmir'in serin rüzgarlarını tersine çevirmek için bir girişim.”

 İzmir'in özgürlükçü ruhuna meydan okuma cesareti gösteren bu hamle, acaba İzmir kalesinin duvarlarını sarsmaya mı çalışıyor?

İzmir, sadece “kordonda içki içilen, deniz kenarında güneşlenilen bir şehir” değil elbette. Bu şehrin özgürlük anlayışı, düşüncelerin serbestçe ifade edilmesinden, eğitim sisteminin çağdaş ve bilimsel temellere oturtulmasına kadar uzanıyor. Jak Bey'in önerisi, belki de geleceğe dönük, “yenilikçi bir bakış açısını” temsil ediyor.

 Ancak, Eyyüp Kadir Bey'in, kişisel saldırılara varan tepkisi, bu öneriyi gölgede bırakmış durumda.

Şimdi soruyorum size, bu tür bir tepki, gerçekten de İzmir'in özgürlükçü ruhunu yansıtıyor mu? Yoksa İzmir'in demokrasi ve özgürlükler kalesinde, kişisel çekişmelere dönüşen bu tartışmalar, şehrin özgürlükçü ruhunu zayıflatmaya mı hizmet ediyor?

Eyyüp Kadir İnan'ın, “İzmir'in özgürlükçü ruhuna meydan okuduğu” bu tepkisi, belki de yurtsever Atatürkçülerin, özgürlük ve demokrasiye inanan herkesin sesini daha yüksek çıkarması gerektiğini gösteriyor. Unutmayalım ki, İzmir'in özgürlükçü ruhu, basit çatışmalarla değil, yapıcı ve ileriye dönük tartışmalarla daha da güçlenecek.

Eyyüp Kadir Bey, belki de şimdi, İzmir'in serin rüzgarlarında biraz dolaşmalı, özgürlüklerin şehrin sokaklarında nasıl yankılandığını bir kez daha dinlemeli. Kim bilir, belki bu serinlik, sıcak başlayan tartışmaları serinletebilir ve gerçekten önemli olan konulara odaklanmamızı sağlar.

İzmir, daima kendine has bir özgürlükçü ruha sahip bir şehir olarak, siyasi partilerin ve adayların projelerine ve vaatlerine büyük önem verir. AK Parti İzmir adayı Hamza Dağ'ın, şehrin ihtiyaçlarına yönelik projeleriyle İzmirlilerin ilgisini ve takdirini kazanması, bu bağlamda önemli bir gelişme. Ancak, bu açıklamalar ve yaşanan tartışmalar, bu projelerin gölgede kalmasına neden oluyor.

Hamza Dağ'ın, projeleriyle İzmir'de ciddi bir kabul görmesi, şehrin geleceğine yönelik olumlu bir adım olarak görülse de, Jak Eskinazi ve Eyyüp Kadir İnan arasındaki ideolojik tartışmaların seçim sürecine damga vurması, bu olumlu havayı bozabilir.  Seçim kampanyalarının, projeler ve somut politikalar üzerinden yürütülmesi gerekirken, ideolojik meselelerin öne çıkması, hem seçmenlerin dikkatini dağıtıyor hem de asıl konuşulması gerekenlerin göz ardı edilmesine neden oluyor...

AK Parti'nin İzmir adayı Hamza Dağ'ın, özellikle şehrin altyapı, eğitim, sağlık ve yerel ekonomiyi güçlendirecek projeleriyle dikkat çekmesi, şüphesiz seçim sürecinde önemli bir avantaj. Ancak, Eyyüp Kadir İnan'ın Jak Eskinazi üzerinden yürüttüğü ideolojik tartışma, bu projelerin seçmenler tarafından yeterince değerlendirilmesini engelleyebilir.

İzmir'in özgürlükçü ve yenilikçi ruhuna uygun olarak, seçim kampanyalarının projeler ve somut çözüm önerileri üzerinden yürütülmesi, şehrin gerçek ihtiyaçlarının ön plana çıkmasını sağlayabilir..

Bu bağlamda, İzmir'in değerlerine ve beklediklerine odaklanarak, projeleriyle öne çıkan bir kampanya yürütmek, hem Hamza Dağ için hem de AK Parti için, seçim sürecinde daha fazla kabul görmelerini sağlayabilir. İzmirlilerin, ideolojik tartışmalardan ziyade, şehrin geleceğine yönelik somut adımları ve projeleri önemsediği bir gerçek… Bu nedenle, seçim kampanyalarının bu yönde şekillendirilmesi, hem adayların hem de partilerin İzmir'de daha fazla destek görmesinin anahtarı olabilir.

Sonuç olarak, İzmir'in özgürlükçü ruhu ve yenilikçi yapısı, ideolojik çekişmelerden çok, şehrin geleceğine yönelik projeler ve politikalarla beslenmeye muhtaç. İzmir seçmeni, kendi yaşam kalitesini ve şehrinin geleceğini doğrudan etkileyen somut projelerin tartışılmasını bekliyor. Bu yüzden, seçim sürecindeki tartışmaların, İzmir'in gerçek ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda şekillenmesi, şehrin ve onun değerli sakinlerinin yararına olacaktır.