'Sen çok yaşa güzel insan'

Türkiye onu, arazilerinde siyanürle altın madeni çıkarılmasına karşı mücadele eden Bergama Ovacık köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar, namı diğer adıyla “Asteriks” olarak tanıdı. Kendine has bir çuval pos bıyığı, köşeli köylü kasketiyle ünlü Rus Çarı Deli Petro’ya benzetilen Oktay Konyar’ın, bir ara yaşayıp yaşamadığının belirsizliği sevenlerini üzmüştü. 

Bergama’nın Ovacık köyündeki yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarını keserek siyanürle altın madeni çıkarmak isteyen Alman Eurogold firmasına karşı köylülerle birlikte verdiği mücadeleden yorgun düşen ünlü çevreci aktivist Oktay Konyar’ın, kısa bir süre dinlenmek için Dikili’deki yazlık evinde inzivaya çekilmesi, telefonlara cevap vermemesi, yaşayıp yaşamadığı söylencelerine neden olmuştu.

O günlerde SHP İzmir İl Başkanı Hilmi Değirmenci’nin, facebook’daki bir yazısına yorum yapan bir partili, o yazıda adı geçen Oktay Konyar için “Rahmetli” diye söz edince, başından beri Oktay Konyar hakkındaki “Yaşıyor mu yaşamıyor mu?” söylencelerini önemsemeyen, Karşıyaka’nın sevilen siması Av. Rıfat Özer’in kafası karışır, hemen cep telefonuna sarılarak Oktay Konyar’ı arar; sesini duyunca “Şükürler olsun yaşıyormuş.” diye sevinir.

Rıfat Özer’in kendisini neden aradığından bihaber Oktay Konyar, kısa bir hoşbeşten sonra “Rıfat bey, epeydir Karşıyaka’ya uğramadım; eski dostlar ne alemdeler? Ölen falan var mı?” diye sorunca Rifat Özer kahkahayı basar, “Oktaycığım, sen şimdi başkasını bırak, Hilmi Değirmenci’nin bugün facebook’da bir yazısını okudum; sen ölmüşsün yav! Yoksa öbür dünyadan mı konuşuyorsun?”

“Bak, sevgili Rıfat Özer, şaka yaptığını biliyorum. Beni iyi dinle, ben şu anda Dikili sahilinde gecenin bu vaktinde, küçük bir meyhanenin bahçesindeyim. Keyfim biraz çakır, mesut ve mutluyum. Lacivert mavisi gökyüzünde ışıldayan yıldızların altında, Nilüfer’in “İspanyol Meyhanesi” adlı şarkısını dinliyorum. Telefonunu iyice kulağına yanaştır; şarkıyı sana da dinleteyim”

Bergama Ovacık köylülerini don-gömlek, ayaklarına boş teneke kutular bağlayarak Ankara’nın kalabalık caddelerinde tangır tungur dolaştırdığı için 18 ay hapis cezası alan sevgili Oktay Konyar’ın, hapishaneden ailesine gönderdiği bir mektupla, Mezar taşına, “Ben kırdaki çiçeklerin, zeytin ağaçlarının, kuşların, böceklerin ve arıların savunucusuydum. Şimdi cennette onlarla birlikteyim.” diye, yazı yazılması için vasiyetini göndermesi, onca yıldan beri unutulmadı.

“Sen çok yaşa güzel insan.”