'İzmir’in kaçırdığı büyük fırsat'
Günlerdir başta Karşıyaka olmak üzere İzmir’de yaşanan çöp sorununun gerçek nedenlerini halktan saklayarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay’ı ve Karşıyaka Belediye Başkanı Sayın Yıldız Ünsal’ı itibarsızlaştırmaya kalkışmak hem büyük bir haksızlıktır hem siyasi bir linçtir.
1992’de işletmeye alınan Harmandalı Çöp Deponi alanında evsel ve sanayi atıklarının ayrıştırılıp Deponi edilmesi 15 yıl için planlanmasına rağmen zamanında gerekli önlemler alınmadığı için aradan 33 yıl geçmesine rağmen halen buraya çöp dökülmesi, yakın gelecekte bir çevre faciasına neden olabilecektir.
1996 yılında, her gün yaklaşık 3000 ton çöpün döküldüğü Harmandalı çöp Deponi alanının yakın gelecekte yetersiz kalabileceği öngörüsüyle, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde, “İzmir Katı Atık yönetimi Projesi” için bir komisyon kuruldu.
Bu komisyonun uzun süren araştırmaları ve hazırlık çalışmalarından sonra İzmir Büyükşehir Belediye Encümeni, 1997 yılında Yap işlet Devret (YİD) modeliyle, İzmir’imizi çöp konusunda çağ atlatacak dünya standartlarında modern bir tesisinin kurulması için uluslararası ihaleye çıktı.
Çiğlide kurulması planlanan modern tesiste, ortalama 800 bin ton/yıl evsel ve sanayi atığının işlemi yapılarak, 500 bin ton/yıl yanabilir atıktan elde edilecek elektrik enerjisi, Büyük Kanal Projesinin Çiğli Arıtma Tesisinde kullanılacaktı. Yine bu tesisten elde edilecek yüksek basınçlı buhar sistemi ile Çiğli’de binlerce konutun ısıtılması planlanmıştı.
1999 yılı yerel seçimlerinden bir süre önce, Devlet Planlama Teşkilatının verdiği izinle 3996 sayılı yasaya uygun olarak İzmir Büyükşehir Belediye Encümeninin, Yap İşlet Devret (YİD) modeliyle yaptığı ihaleyi, DESA(Türkiye), DOĞUŞ AŞ.(Türkiye), CGEA (Fransız), LURGİ (Almanya) firmalarının oluşturduğu konsorsiyum kazandı.
Yaklaşık 145 milyon dolara gerçekleştirilecek proje 20 ayda bitirilecek ve konsorsiyum kuracağı şirket tarafından 20 yıl işletildikten sonra Büyükşehir Belediyesine devredilecekti. Tesis işletmeye alındıktan sonra İzmir Metropol alandaki ilçe belediyeleri çöp toplama ve transfer işini tamamen bu şirkete terk edecekti. Böylece ilçe belediyelerinin üzerinden büyük bir yük ortadan kalkmış olacakı. İhalenin 145 Milyon dolarlık bedeli ise vatandaşın belediyelere ödediği Çevre Temizlik Vergisi (ÇTV) ve katı atık bedeliyle, 20 yılda geri ödenecekti.
İhaleyi kazanan konsorsiyumun kuracağı şirket tarafından, her ilçede modern çöp transfer istasyonları kurulacak, yine bu şirketin oluşturulacağı yepyeni modern araç filosuyla taşınan çöpler, ilçelerin transfer istasyonlarında ayrışma işlemine tabi tutulduktan sonra yakılacak olanlar, yakma tesisine, diğerleri de presleme sistemiyle ve çevre sağlığına uygun olarak ömrü 3 misline çıkarılacak Harmandalı Çöp Depolama Alanına transfer edilecekti.
Sözün özü:
İzmir’in kaderini değiştirecek, Dünya sağlık Örgütü(WHO) ile Fransa Çevre Bakanlığı destekli ihaleyi kazanan konsorsiyumla imzalan uygulama projesi, onay için gönderildiği Danıştay’ın tozlu raflarında, 1999 yerel seçimlerinin öncesinde ve sonrasında unutulması ya da unutturulması ile İzmir, ayağına kadar gelen ve kendisine çağ atlatacak bu büyük fırsatı ne yazık ki kaçırmış oldu.