'Herkes öldü. Tek yaşayan Tanya'

2006 Eylül sonuydu. Uçağımız İzmir’den St. Petersburg’a ha-reket ettiğinden beri, Erdal Öz’ün Sovyetler Birliğine yaptığı geziyi anlattığı, “Allı Turnam” adlı kitabında söz ettiği Tanya Saviçeva adlı 8 yaşlarındaki küçük kızın, St Petersburg Ulusal Kuşatma Mezarlığındaki müzede sergilenen günlükleri, bir an olsun aklımdan çıkmıyordu. İlk fırsatta Tanya’nın o günlükle-rini görmeye gidecektim.

St Petersburg Ulusal Kuşatma Mezarlığındaki müzede sergile-nen günlüklerini, Tanya İkinci Dünya Savaşında Nazi Alman-ya’sının dokuz yüz gün süren St. Petersburg kuşatma günlerin-de tutmuştu. Kuşatma günlerinden sonra yıkıntıların arasında bulunan günlükler 9 ayrı sayfadan oluşuyordu.

St. Petersburg’a gelişimizin ikinci günü öğleden sonra arkadaş-larımdan izin isteyerek kaldığımız ötelin yürüyüş mesafesinde-ki St. Petersburg Ulusal Kuşatma Mezarlığına gittim.

Nazi Almanya’sının, Eylül 1941’de başlayan ve Ocak 1944’’e kadar dokuz yüz gün süren St. Petersburg kuşatmasında, bom-balardan, açlık ve sefaletten ölen asker sivil 470 bin Leningrad-lı anısına yapılan St. Petersburg Ulusal Kuşatma Mezarlığının girişindeki müzede, küçük kız Tanya Saviçeva’nın kurşun ka-lemle yazdığı dokuz sayfalık günlüklerini görünce duygularım alt üst olmuştu…

“Kardeşim Jenya, 28 Aralık günü saat 12.30’da öldü 1941”
“Büyükannem, 25 Ocak günü saat 3’te öldü. 1942”
“Kardeşim Lera, 17 Mart günü sabah saat 5’de öldü 1942”
“Vanya Amca, 13 Nisan günü gece saat 2’de öldü. 1942”
“liyoşa Amcam da 10 Mayıs günü gece saat 10.da öldü. 1942” 
“Annem Mayıs’ın 13’de’ün de sabah saat 10.30’da öldü. 1942”
“Bizim Saviçler ailecek öldü.”
“Herkes öldü.” 
“Tek yaşayan Tanya.”

                                           +  +  +

Kuşatma günlerinde bütün yakınlarının ölümlerine tanık olan  küçük Tanya da kuşatma günlerinden bir süre sonra beslenme yetersizliğinden hastalanarak ölmüştü.

Tanya’nın günlükleri St. Petersburg Ulusal kuşatma Mezarlı-ğındaki müzede başı kurdeeleli küçük bir fotoğrafıyla birlikte sergileniyordu. 

Kahrolası bir savaşın kurbanı olmuş güzeller güzeli Tanya’nın o küçük fotoğrafında, insanın yüreğini burkan sevimli bakışını, ömrüm boyunca unutmam mümkün değildi.