Dolar 32,4246
%0.2
Euro 34,8147
%0.07
Altın 2.399,950
%0.13
Bist-100 10.209,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Gazeteci Umutoğulları'ndan 'CHP İzmir' değerlendirmesi: Herkes kendi 'iktidarını' korumak istiyor

Gazeteci Umutoğulları'ndan 'CHP İzmir' değerlendirmesi: Herkes kendi 'iktidarını' korumak istiyor

Gazeteci Mithat Umutoğulları, CHP İzmir’de günlerdir süren İl Başkanlığı koltuğuna kimin geçeceği tartışmalarını değerlendirdi. CHP’de parti içi iktidar kavgalarının örgüte zarar verdiğine değinen Umutoğulları, ‘’ Kimse Kemal beyin iktidar olmasını düşünmüyor. Herkes kendi iktidarını korumak istiyor. Böyle olunca herkes il başkanı benim dediğim olsun diyor. CHP’de kimin ne yapacağı değil, kimin, kimin adamı olacağı önemli. Bütün kavga bundan ibaret’’ dedi. Öte yandan, CHP PM üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan ile CHP YDK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat’ ‘örgüte sahip çıkma’ konusunda tepki gösterdiklerini dile getiren Umutoğulları, ‘’ Örgütün arkasında durmuş ve savunmuş, örgüt ruhuna inan bu isimler atamaya karşı çıkmayınca örgüt tepki gösteriyor. Tabanın beklentisi örgüt içerisinden gelmiş il yönetimi ile devam edilmesi. Tabanın ‘neden örgüt dışında bir ismi başımıza getiriyorsunuz’ tepkisi var’’ ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 05.01.2023 - 19:04

EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında gündemi değerlendirildi. 

CHP İzmir il başkanlığına kimin atanacağı tartışmaları sürerken MYK’dan karar çıkmaması krizi daha da büyüttü. Atama sürecini değerlendiren Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’İl başkanlığı ataması kısır döngü içerisinde olduğu algısı yaratılıyor. Sanki il başkanlığı ataması Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in Genel Merkez’e giderek isim vermesi ile seçildiği algısı yaratıldı. İl başkanlığı ataması Soyer’in ya da üç belediye başkanının istediği isim ile sınırlı değil. Orada başka bir hesap var. Soyer’in seçilmesi ile birlikte İzmir’de dengeler oluştu. Tuncay Özkan, Abdül Batur ve Tunç Soyer üçleminde dengeler oluştu. Bu üçlü yapının karşısında kongrelerle birlikte ittifaklar oluşmaya başladı. İl kongresinde Deniz Yücel, Abdül Batur, Tuncay Özkan ya da diğer belediye başkanlarının oluştuğu bir yapı vardı. Deniz Yücel, Abdül Batur ve Tuncay Özkan yapısı, Tunç Soyer yapısını dışarıda tuttu. Deniz Yücel ve tuncay Özkan il konresini atlattılar. Kurultaya gelindiğinde Deniz Yücel, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve diğer CHP genel merkez yöneticilerinin olduğu bir yapı ile birlikte hareket etti. Kaftancıoğlu’nun olduğu ekip Tuncay Özkan’a kurultayda bir operasyon çekti. Bu ekip, Tuncay Özkan MYK listesine giremedi. Kılıçdaroğlu, listesine operasyon çekilince CHP Genel Merkezinde Baş danışman olarak atadı’’ ifadelerine yer verdi. 

ÖZKAN, SOYER’İN ÖNERDİĞİ İSİMLERE SICAK BAKMIYOR 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı sonrası dengelerin değişeceğini belirten Gazeteci Umutoğulları, ‘’CHP’de bir denge oluştu. Bu denge içerisinde Kılıçdaroğlu’ndan sonraki dönemin hesabını yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu aday olup ve seçimi kazanırsa partiyi bırakacak. Kemal bey partideki görevlerinden ayrılırsa CHP genel merkezde yeni bir yapı oluşacak. Kılıçdaroğlu seçimi kaybederse de yine yeni bir yapı oluşacak. 10 senedir partinin başında olan Kılıçdaroğlu seçimi kaybederse partinin başından gider. Yeni oluşacak MYK’da bir İzmir il başkanlığı için kimse kavgaya girmez. Özkan, Soyer’in önerdiği isimlere sıcak bakmıyor. Özkan’da güç dengesi oluşturmaya çalışıyor. CHP Genel Merkezinde gidip Soyer’in isteyeceği il başkanı için kavga etmeyecektir. Atama olmayınca CHP tabanında ayrı bir beklenti oldu. Pazartesi günü de atama olmazsa asıl kriz ondan sonra başlayacak. Genel merkezde şu an bir sorun var’’ dedi. 

ARSLAN VE POLAT ÖRGÜTE SAHİP ÇIKMIYOR 

Yeni il başkanı için ekiplerin ‘yönetim içinden’ ve ‘atama yoluyla’ başkan çatışması devam ederken örgüt üyelerinin CHP PM üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan ile CHP YDK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat’ ‘örgüte sahip çıkma’ konusunda tepki gösterdikleri iddia edilmişti. Örgütün vekillere gösterdiği tepkiyi değerlendiren Umutoğulları, ‘ CHP’de bir büyükşehir gerçeği var. Büyükşehir koltuğunda oturan kişi denetlemek istiyor. Soyer uyumlu çalışacağı birini istiyor. Soyer’in önerdiği isimler üzerinden kafa karıştıcı şeyler gidiyor. Murat Aydın ile ilgili iddialar ortaya atılıyor. Soyer iktidar medyasının haberleriyle ilgili irade koyuyor ama CHP Genel Merkezi çıkan haberler için aynı iradeyi koyamıyor. Buradaki kriz CHP’nin yukarıdaki dengeleriyle alakalı bir durum. Bu dengeler neyi gösterecek göreceğiz. Kemal bey insiyatif alacak ve masaya getirecek ve  tartışılmadan atama yapılır. Kılıçdaroğlu’nun kimi getireceği önemliç Soyer’in talebi ne kadar karşılanacak bilinmiyor. Soyer’in verdiği isimlerden herhangi biri gelmezse daha büyük bir kriz çıkabilir. Soyer’in istediği isim atanmazsa siyasi dengeler değişir. Soyer ile birlikte hareket eden Sandal, Batur, Engin var. PM üyelerinden Ednan Arslan, ve YDK üyesi Mahir Polat var. Bu isimler örgütlerde görev almış isimler. Örgütün arkasında durmuş ve savunmuş, örgüt ruhuna inan bu isimler atamaya karşı çıkmayınca örgüt tepki gösteriyor. Tabanın beklentisi örgüt içerisinden gelmiş il yönetimi ile devam edilmesi. Tabanın ‘neden örgüt dışında bir ismi başımıza getiriyorsunuz’ tepkisi var’’ ifadelerini kullandı. 

SOYER’İN ÖNERDİĞİ İSİM OLMAZSA CHP’NİN KARİZMASI ÇİZİLİR 

CHP İzmir İl Yönetiminin  Çağdaş Kaya isminde uzlaştıklarını dile getiren Gazeteci Umutoğulları, ‘’Örgüt bu insanları seçmiş ise neden bu yönetim ile devam edilmiyor. Milletvekillerine gelen tepkinin sebebi de bu. Yukarıdaki bütün hesap bu. Soyer’in istediği isim olmazsa CHP’nin kamuoyunda karizması çizilir. Belediye Başkanları arasında da görüş ayrılıkları var. Batur’un tavrı ve Soyer ile olan ilişkisine Engin cephesinden bakınca hiç birbirine güvenmeyen üç belediye başkanı var. Batur ile hareket eden grupta da çözülmeler var. Ali Engin bir taraftan Şenol Aslanoğlu olsun diyor ama başka çalışmaları da var. Soyer’in hareket ettiği yapıda da sorunlar var. İzmir’de Soyer ve Özkan ayağı var. Özkan cephesi mevcut yönetim içerisiden birinin olmasını savunuyor. Kongreden çıkmış isim ile hareket etmek istiyor’’ dedi. 

SORUN PARTİ İÇİ KİŞİSEL HIRS 

CHP’de parti içi iktidar kavgalarının örgüte zarar verdiğine değinen Umutoğulları, ‘’Grup Başkanvekili seçimi ve il başkanlığı seçiminde bu işten en karlı çıkan Özkan ekibi. Kocaoğlu döneminde, muhalefet olan Özkan ve ekibiydi. Yeni seçimlerde Özkan beraber çalıştığı bütün arkadaşlarını başkan seçtirdi. Özkan aslında istediğini aldı. Bu sefer Özkan ve Soyer karşı karşıya. Muhalefetin adresi Özkan ve etrafındaki belediye başkanları. Batur yapısı Yücel ile birlikte Soyer ekibine dahil oldu. İl başkanlığı hikayesi CHP genel merkezindeki dengelerle alakalı. Büyükşehir Belediye Başkanı etrafında belirleyici olma talebi var. Bu talep Soyer’e zarar veriyor. Soyer’in etrafında bir kaç tane başkan var. Bunlar belirleyici olmak istiyor. Neden Soyer bütün başkanları toplayıp, il başkanı kim olmalı diye konuşmuyor? Buradaki dert o değil, belirleyici olmak. İl başkanını seçtirdiğinde 2024’te etkili olacağını düşünüyor. Herkes birlik, beraberlik ile birlikte genel başkanı iktidara taşıyacağız diyor ama parti içinde güçlü olmak istiyor. Bütün sorun parti içindeki kişisel iktidar hırsı. Kimse Kemal beyin iktidar olmasını düşünmüyor. Herkes kendi iktidarını korumak istiyor. Böyle olunca herkes il başkanı ben dediğim olsun diyor. CHP’de kimin ne yapacağı değil, kimin kimin adamı olacağı önemli. Bütün kavga bundan ibaret. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasını ve seçimi kazanması kimsenin umrunda değil. Bütün hikaye herkesin kendi koltuğunu koruması. CHP’nin baraj altında kaldığı dönemlerde bile ilçe başkanı kim olacak kavgası vardı. Bu kadar kriz çıkmasının en büyük sebebi Yücel’dir. Yücel kendi yönetim içerisinde birini tutup genel merkeze götürseydi, bugün bunlar yaşanmazdı. Ne Soyer, ne Engin ne Batur bu işe dahil olacaktı. Belediye Başkanlarının karar verdiği dönemde örgüt yapısından bahsedilemiyor. Seçim kimsenin umrunda değil. Seçimi kazanmayı değil, kendi iktidarlarını düşünüyorlar. 

PSİKOLOJİK BİR SAVAŞ 

Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in 9 Eylül günü yaptığı konuşma sonrası bir aktör haline geldiğini belirten Umutoğulları, ‘’Soyer ilk üç yıl boyunca parti örgütü tarafından beceriksiz bir belediye başkanı olacak görülüyordu. 9 Eylül konuşmasından sonra önemli bir aktör oldu. Utku Gümrükçü Grup Başkanvekili olduğunda kapısının önünde eylem yapılıyordu. Eyleme maruz kalmış ve geri çekilmiş bir siyasetçş olarak anıldı. Şimdi Özkan ile birlikte güçlü bir grubun içinde. Bugün Soyer’in istediği isim olmazsa Soyer’in karizması çizilir ama Soyer aynı Soyer olarak kalır. Bu psikolojik bir savaş’’ dedi. 

PARTİ İÇİ ÇEKİŞMELER İNSANLARIN CHP’YE OLAN İNANCINI AZALTIYOR 

CHP’nin parti içi kavgalarından vazgeçmesi gerektiğine değinen Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’Muhalefete en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde biz oturup il başkanı kim olacak diye konuşuyoruz. Dolayısıyla insanların CHP’ye olan inancı azalıyor. Bir il başkanı bu kentte neyi değiştirebilir? Kimse seçimde il başkanına bakarak oy kullanmıyor. İl başkanının bu kadar önemsiz olduğu bir dönemde il başkanlığı için kavga ediliyor. Parti içindeki iktidardan banane? Asgari ücreti arttıran, EYT’yi kabul ettiren, emekliye prim ödeten muhalefet var ve bu muhalefet sorunsuz gelsin ve görevine devam etsin. CHP’nin bu tutumdan vazgeçmesi lazım. CHP’li başkanlar işi gücü bırakıp il başkanı ataması için çalışıyor’’ dedi. 

İDUĞ VE KILIÇ’A TEBRİK 

Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ı makamında ziyaret ederek Buca’da hayata geçirilen hizmetler hakkında bilgi aldı. Başkan dayanışmasının önemine değinen Umutoğulları, ‘’Erhan Kılıç ve Mustafa İduğ birbirini motive ediyor. Erhan Kılıç kimsenin ummadığı işler yapıyor. Kılıç, İduğ’a sunum yapıyor ve yaptığı işleri anlatıyor.  Burada karşılıklı bir dayanışma var ve bu çok önemli. Bu bir çok belediye başkanına örnek olmalı. Çünkü, CHP’li başkanlar siyasetten başka bir şey konuşmuyor. Bizim başkanların icraatlerini konuşmamız gerekiyor. Biz siyaset konuşmaktan başkanların hizmetlerini konuşamıyoruz. Biz şu an hayat pahalılığını, siyaseti konuşuyoruz. Biz neden Soyer’in yaptığı güzel icraatlerini konuşmuyoruz. Yılbaşına girerken Çiğli tramvayın deneme sürüşleri başladı. Biz bunları değil de il başkanlığını konuşuyoruz. İduğ ve Kılıç’ı tebrik ediyorum. Biz artık bu icraatleri konuşalım. Umarım diğer başkanlar da örnek alır.  Bu çok güzel bir şeyin başlangıcı olsun’’ ifadelerine yer verdi. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.