CHP'de Kontenjan kalkmalı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den ön seçime gireceğini açıklaması kente bomba gibi düştü.
Deyim yerindeyse CHP’de kartlar yeniden karılmaya başladı…
CHP’de Erdal İnönü’den sonra ilk kez ön seçime girecek Genel Başkan olarak Kemal Kılıçdaroğlu riskli bir karar verdi…
Kılıçdaroğlu’nun bu kararı CHP’de tepeden tırnağa kadar yeni bir değişim sinyali veriyor…
Yani anlayacağınız CHP’de hiç bir şey eskisi olmayacak.
Özellikle Genel Başkanın ön seçime girdiği bir partide MYK üyeleri ve PM üyelerinin ön seçimi reddetmesi mümkün değildir.
Kılıçdaroğlu’nun bu kararı CHP içinde parti içi dengeleri alt üst edecek gibi…
Kılıçdaroğlu’nun bu kararı CHP Genel merkezinde yeni bir değişimin habercisi olarak algılanabilir…
Gelelim İzmir yansımasına…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “İzmir’den aday olun hatta ön seçime girin” davetinden sonra Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den ön seçim aday adayı olmaya karar vermesinin ardından kulisler hareketlendi…
Ankara’da Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin Kılıçdaroğlu’nun Aziz Kocaoğlu’nun restini gördüğünü ve bu nedenle İzmir’den ön seçime girerek aday adayı olduğunu ifade etikleri ileri sürülüyor…
Diğer taraftan ise, Kılıçdaroğlu’nun Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel ekibinin İzmir’de listeler üzerinde etkisini kaldırmak için aday adayı olduğu ifade ediliyor…
Ancak; sonuç ve koşullar ne olursa olsun CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İzmir’den aday adayı olmasının yanlış bir strateji olacağını düşünüyorum…
Kılıçdaroğlu’nun yapılacak ön seçimde 1. çıkmasına ya da başka bir sırandan çıkmasının çok fazla bir anlamı yok…
Ama CHP’nin bu kadar iktidara yakın olduğu bir dönemde Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kendisini böyle bir maceraya sürüklemesi çok anlaşılabilir bir şey değil…
Madem CHP’nin Genel Başkanı olarak ön seçime giriyor, o zaman CHP MYK’si toplanıp bütün bölgelerde kontenjanı kaldırmalı…
İşte o zaman CHP içinde herkes tam anlamıyla demokrasinin tadına varsın…
CHP’nin Genel Başkanı'nın ön seçime girdiği bir bölgede “kontenjanın” adının dahi anılması çok anlamsız ve etik olarak doğru değil. Bu nedenle kontenjan aday adaylarının bu kararlarını yeniden gözden geçirip bu kararlarından vazgeçerek ön seçimden aday adayı olmaları gerektiğini düşünüyorum…
Kontenjanın kaldırılmaması durumunda İzmir 2. Bölgeden aday adayı olan isimlere büyük bir haksızlık olacaktır. 3 Kontenjanın olduğu 2.bölgede Kılıçdaroğlu ile birlikte bu sayı 4’e çıkacaktır.
Bu da günlerdir alanda çalışan aday adaylarına yapılacak büyük bir haksızlıktır.
Kılıçdaroğlu’nun aday adaylığı İzmir siyasetinde önemli değişimlere gebe olacağını düşünüyorum…
CHP örgütü önemli bir sınavdan geçecektir. Kılıçdaroğlu’nun aday adayı olduğu ilçelerde her ilçeden alacağı oy çok önemli olacaktır…
Burada belediye başkanları ve ilçe başkanları kendi genel başkanlarına getirecekleri oyla hem genel başkanlarına hem de genel merkeze karşı olan sorumlularını ortaya koymuş olacaklar.
Bu nede ile 2. Bölgede ilçeler arasında çok önemli rekabeti getirecektir. Ve 2. Bölgede seçim bölgesinde ilçesinde sandığa getirecekleri üyeler ile tam anlamıyla bir rekor kıracağına inanıyorum…
Deyim yerindeyse CHP’de kartlar yeniden karılmaya başladı…
CHP’de Erdal İnönü’den sonra ilk kez ön seçime girecek Genel Başkan olarak Kemal Kılıçdaroğlu riskli bir karar verdi…
Kılıçdaroğlu’nun bu kararı CHP’de tepeden tırnağa kadar yeni bir değişim sinyali veriyor…
Yani anlayacağınız CHP’de hiç bir şey eskisi olmayacak.
Özellikle Genel Başkanın ön seçime girdiği bir partide MYK üyeleri ve PM üyelerinin ön seçimi reddetmesi mümkün değildir.
Kılıçdaroğlu’nun bu kararı CHP içinde parti içi dengeleri alt üst edecek gibi…
Kılıçdaroğlu’nun bu kararı CHP Genel merkezinde yeni bir değişimin habercisi olarak algılanabilir…
Gelelim İzmir yansımasına…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “İzmir’den aday olun hatta ön seçime girin” davetinden sonra Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den ön seçim aday adayı olmaya karar vermesinin ardından kulisler hareketlendi…
Ankara’da Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin Kılıçdaroğlu’nun Aziz Kocaoğlu’nun restini gördüğünü ve bu nedenle İzmir’den ön seçime girerek aday adayı olduğunu ifade etikleri ileri sürülüyor…
Diğer taraftan ise, Kılıçdaroğlu’nun Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel ekibinin İzmir’de listeler üzerinde etkisini kaldırmak için aday adayı olduğu ifade ediliyor…
Ancak; sonuç ve koşullar ne olursa olsun CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İzmir’den aday adayı olmasının yanlış bir strateji olacağını düşünüyorum…
Kılıçdaroğlu’nun yapılacak ön seçimde 1. çıkmasına ya da başka bir sırandan çıkmasının çok fazla bir anlamı yok…
Ama CHP’nin bu kadar iktidara yakın olduğu bir dönemde Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kendisini böyle bir maceraya sürüklemesi çok anlaşılabilir bir şey değil…
Madem CHP’nin Genel Başkanı olarak ön seçime giriyor, o zaman CHP MYK’si toplanıp bütün bölgelerde kontenjanı kaldırmalı…
İşte o zaman CHP içinde herkes tam anlamıyla demokrasinin tadına varsın…
CHP’nin Genel Başkanı'nın ön seçime girdiği bir bölgede “kontenjanın” adının dahi anılması çok anlamsız ve etik olarak doğru değil. Bu nedenle kontenjan aday adaylarının bu kararlarını yeniden gözden geçirip bu kararlarından vazgeçerek ön seçimden aday adayı olmaları gerektiğini düşünüyorum…
Kontenjanın kaldırılmaması durumunda İzmir 2. Bölgeden aday adayı olan isimlere büyük bir haksızlık olacaktır. 3 Kontenjanın olduğu 2.bölgede Kılıçdaroğlu ile birlikte bu sayı 4’e çıkacaktır.
Bu da günlerdir alanda çalışan aday adaylarına yapılacak büyük bir haksızlıktır.
Kılıçdaroğlu’nun aday adaylığı İzmir siyasetinde önemli değişimlere gebe olacağını düşünüyorum…
CHP örgütü önemli bir sınavdan geçecektir. Kılıçdaroğlu’nun aday adayı olduğu ilçelerde her ilçeden alacağı oy çok önemli olacaktır…
Burada belediye başkanları ve ilçe başkanları kendi genel başkanlarına getirecekleri oyla hem genel başkanlarına hem de genel merkeze karşı olan sorumlularını ortaya koymuş olacaklar.
Bu nede ile 2. Bölgede ilçeler arasında çok önemli rekabeti getirecektir. Ve 2. Bölgede seçim bölgesinde ilçesinde sandığa getirecekleri üyeler ile tam anlamıyla bir rekor kıracağına inanıyorum…