Umutoğulları’ndan CHP İl Sekreteri'ne hodri meydan

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/ EGEPOSTASI-Gün Ortası’nda programı, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in EGİAD randevusuna yetişmek için yönetim kurulu toplantısını kısa kesmesini haber yapan Egepostası’na CHP İzmir İl Sekreteri Birgül Değirmenci imzalı açıklama gelmesini değerlendiren gazeteciler Mithat Umutoğulları ve Adem Nakçı, duruma tepki gösterdi.

CHP İZMİR İL SEKRETERİ DÜRÜSTLÜKTEN BAHSEDİYOR YA, LAFI SÖYLEYEN KİŞİYE BAKARIM ÖNCE…  

Haberin yalanlanmamasına karşılık bu haber aracılığıyla partilerinin kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılmaya çalışıldığının belirtildiği Birgül Değirmenci imzalı açıklamaya sert tepki gösteren Radyo Egepostası Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları, “Bu adam İzmir İl Başkanı. Hiçbir medya kuruluşunun telefonuna yanıt vermeyen, konuşmaktan korkan bir adam, bir siyasetçi var karşımızda. Onunla ilgili açıklama yapılıyor. Açıklama ondan değil il sekreteri Birgül Değirmenci’den geliyor. Hal böyle olunca. Diyor ki, bir de bizi hedef gösteriyor. Bu gazete bizim partimizi, yönetim kurulumuzu itibarsızlaştırıyor diyor.  Bir kulis haberiyle parti itibarsızlaşacaksa o zaman ben de soruyorum: CHP İzmir İl Sekreteri dürüstlükten bahsediyor ya, lafı söyleyen kişiye bakarım önce. CHP İl Sekreteri kalkıp kurultayın olduğu gün delegelere, mesaj atıp, şu adamları şu adamları keseceksiniz dedi m? Dedi. Sonra attığı mesajı inkar etti, ‘ben bu mesajın ne olduğunu bilmiyorum, bir arkadaşımdan geldi. Ben de gruba yönlendirdim, kusura bakmayın dedi’ sonra” diye konuştu.

CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANINA BİR GAZETE İTHAM VE İFTİRADA BULUNUYOR AMA İL BAŞKANI TEK SATIR KONUŞMUYOR…

Gazeteci Mithat Umutoğulları, geçtiğimiz günlerde bir basın kuruluşunda CHP’li Belediye Başkanı Levent Piriştina’nın uyuşturucu madde kullanırken yakalandığı şeklindeki yalan haber yapan basın kurumuna yönelik bir açıklama yapılıp yapılmadığını da sorarak, şöyle dedi:

“Sadece il başkanının toplantıyı erken terk ettiği şeklindeki basit bir haberi alıp, bu medya kuruluşu ön yargılı, partimizin birliğini ve beraberliğini bozuyor,  diye bizi hedef gösteriyor. CHP il Sekreteri, yönetim kurulu üyeleri, adama sormazlar mı CHP’li belediye başkanını bir hafta önce yerden yere vuran bir gazete, hem de AK Parti’ye yakın bir gazete, bir itham ve iftirada bulunuyor. O gazete o haberi yaptıysa belgesini ortaya koyacaktı. Ses çıktı mı o günden ber? Çıkmadı. O günü CHP’li belediye başkanıyla ilgili kalkıp bir tek satır konuşmayan il başkanı, il başkan yardımcıları, il sekreteri niye kardeşim siz CHP’li belediye başkanını itibarsızlaştırmaya çalışan bir kurumla ilgili haber yapmazken, sizin il başkanınızla ilgili toplantıda yaptığı bir hata hakkında açıklama yapma gereği duyuyorsunuz'”

ŞAKŞAKÇILIK YAPMAYIN, BÖYLE YAPARSANIZ YÜZDE 25’TE KALIRSINIZ

“Sadece il başkanı rahatsız olduğu için böyle bir açıklama yaptınız. Şakşakçılık yapmayın. Bu partide inkarcılık, şakşakçılık yapmayın. Böyle yaparsanız yüzde 25’te kalırsınız. Bundan sonra yüzde 51 lazım. Protokollerde oturup, basın mensuplarının, meclis üyelerinin telefonlarını açmayarak, il başkanlığı yapmak CHP’de olmaz kardeşim. Olmaz. Bunu kimseye anlatamazsınız. Beş ay sonra, bir yıl sonra, Deniz Yücel’in geldiği durumu göreceğiz. Bakalım il sekreteri o zaman duracak mı arkasında. Belediye başkanına saldırı var ses yok ama” diyen Mithat Umutoğulları, On yıldır varız. Benimle çalışanlardan bir tanesi desin ki, bize bu kurumda çalışırken, Umutoğulları arayıp da hadi şu siyasetçiyi itibarsızlaştıralım, zorlayalım desin bu mesleği bırakalım. Bundan sonra CHP’nin o koltuğunu boş yere işgal edenler bilsinler, attıkları her adım takibimizde olacak” şeklinde sürdürdü açıklamalarını.

AK PARTİ’DE FETÖ’CÜLERLE HAREKET EDEN BAZILARI İLÇE BAŞKANLIKLARINA GELMEYE ÇALIŞIYOR

Gün Ortası’nda ele alınan bir diğer konu da AK Parti’de süren temayül yoklamasındaki süreç oldu. Mithat Umutoğulları, FETÖ’cülerle hareket eden bazı isimleri ilçe başkanlıklarına gelmeye çalıştığı uyarısında bulundu: “19 idi, dördü belirlenmiş olduğunu öğrendim. FETÖ’cülerle hareket eden bazı isimlerin ilçe başkanlıklarına gelmeye çalışıyor. Sanırım AK Parti buna dikkat edecektir.”

NAKÇI: KRİPTOLAR BİR ŞEKİLDE KENDİNİ KURTARMA SEVDASINDA

Gerçek Haberci İmtiyaz Sahibi Adem Nakçı da, Umutoğullarını doğruladı ve kripto FETÖ’cülerin AK Parti’ye girmeye çalışarak kendilerini kurtarmaya çalıştığını söyledi. Nakçı, temayülde fazla oy alanların atanmayabileceğini de vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Ya 15 Temmuz’da yemek dağıtan kripto olanlar ya da FETÖ’cülerle iş yapmış olanlar var. Kriptolar bir şekilde kendini kurtarma sevdasında. Yeni yeni müteahhit olanlar çok sayıda var. Parti içinde nefer olarak çalışan insanların ön plana çıkmazken bunların çok fazla ön plana çıkması. Bunların çoğunun da akçeli işler için gelmek istediği konuşuluyor. Temayül sonuçları eskisine oranla uzun sürebilir. Bununla ilgili 2-4 arasında, 14.30’da ilde toplantı yapılacak. Değerlendirmeden sonra raporlar, genel merkeze gidecek. Genel merkezde kimsenin bilmediği şekilde tasnif ediliyor. Temayülde ben beş bin oy aldım diye düşünmesin, 60 oy alan Rıfat Sait milletvekili gösterilmişti geçmişte. Temayül biraz partililerin gazını alma hamlesi. Bir de dikkat ediyorum, AK Parti de CHP’lileşiyor. Temayülde çok da belden aşağı muhabbet demeyeyim de herkes birbirini kötülemiş.”

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Adem Nakçı:  Niye çiğ çiğ yer demişiz. Biz naif ve kibar değil demedik, siyasi tecrübe olarak Aydın Şengül daha iyi yaklaşıyor ve gazetecilere dönüyor. Biz sözümüzün arkasındayız. Aydın Şengül bu kafayla giden Deniz Yücel’i çiğ çiğ yer.

Mithat Umutoğulları: Yönetim kurulu toplantısı bitmeden benim işim var deyip toplantıyı kısa kesip çıkıyor. Sonra bizim habere yalanlama geldi. İl Sekreteri Birgül Değirmenci imzasıyla bize bir açıklama geldi. Bizi muhatap almıyor. Orada açıklamaya bakmak lazım. Diyor ki, haberde il başkanı toplantıyı kesmedi, doğruyu söylemiyorsunuz demiyor. EGİAD ile randevumuz vardı, 15.30’da başlayan toplantı EGİAD ile toplantısı nedeniyle kesilmiş.

Biz de onu yazmıştık zaten. İkincisi, öyle bir dil kullanılmış ki.. Kullanılan dil ve üslup CHP’nin kurumsal kimliğine yakışmıyor. Bugüne kadar 7-8 tane il başkanıyla çalıştık. Hiç bu kadar niteliksiz, bu kadar seviyesiz, bir basın kuruluşuna yapılan bir açıklama görmedim. Yayını kapatınca geyik yapıyoruz ya, kahvede konuşuyor gibi açıklama yapmış. ‘Böylesi hayal ürünü olan bir durumu, il başkanlığımızın birlik ve beraberliğini baltalamaya yönelik dedikoduyu haberleştirmek yerine, gerçeği öğrenmek için çaba gösterilseydi..) diyor. Sen il başkanıyla görüştün mü' Bu adam İzmir İl Başkanı. Hiçbir medya kuruluşunun telefonuna yanıt vermeyen, konuşmaktan korkan bir adam, bir siyasetçi var karşımızda. Onunla ilgili açıklama yapılıyor. Açıklama ondan değil il sekreterinden geliyor. Hal böyle olunca. Diyor ki, bir de bizi hedef gösteriyor. Bu gazete bizim partimizi, yönetim kurulumuzu itibarsızlaştırıyor diyor.  Bir kulis haberiyle parti itibarsızlaşacaksa abi. O zaman ben de soruyorum: CHP İzmir İl Sekreteri dürüstlükten bahsediyor ya, lafı söyleyen kişiye bakarım önce. CHP İl sekreteri kalkıp kurultayın olduğu gün delegelere, mesaj atıp, şu adamları şu adamları keseceksiniz dedi m? Dedi. Sonra attığı mesajı inkar etti, ben bu mesajın ne olduğunu bilmiyorum, bir arkadaşımdan geldi. Ben de gruba yönlendirdim, kusura bakmayın dedi sonra. Bu numaraların kim olduğunu bilmiyorum, yanlış anlaşılmadan dolayı kusura bakmayın diyor. Aldık listeye baktık. Bu Birgül hanım, bu il sekreteri hanımefendi ne diyor, 4’ün yerine 268 Ali Yiğit’i yazın, 188 yerine 485 Ali Engin’i yazın, 345 yerine 445 Asuman Ali Güven’i yazın diyor. Sonra gönderiyor. Ama sonra yanlış oldu diyor. Bir kere doğruyu söylemiyor. Sen burada doğruyu söylemiyorsun, insanları kandırıyorsun. Ben bu kurumun sahibi olarak, benim muhabirim bir kulis haberi yapıyor. AK Partiyi eleştiriyorlar ya tek adamla yönetiliyor falan. Bir parti düşünün. İl başkanının aslında magazinsel bir haber, çok önemli de değil, ticari, özel hayatına dokunacak bir haber değil. Sadece il başkanının toplantıyı erken terk ettiği şeklindeki basit bir haberi alıp, bu medya kuruluşu ön yargılı, partimizin birliğini ve beraberliğini bozuyor,  diye bizi hedef gösteriyor. CHP il Sekreteri, yönetim kurulu üyeleri, adama sormazlar mı CHP’li belediye başkanını bir hafta önce yerden yere vuran bir gazete, hem de AK Parti’ye yakın bir gazete, bir itham ve iftirada bulunuyor. O gazete o haberi yaptıysa belgesini ortaya koyacaktı. Ses çıktı mı o günden ber? Çıkmadı. O günü CHP’li belediye başkanıyla ilgili kalkıp bir tek satır konuşmayan il başkanı, il başkan yardımcıları, il sekreteri niye kardeşim siz CHP’li belediye başkanını itibarsızlaştırmaya çalışan bir kurumla ilgili haber yapmazken, sizin il başkanınızla ilgili toplantıda yaptığı bir hata hakkında açıklama yapma gereği duyuyorsunuz'

CHP Yönetim Kurulu toplantısında konuşulmuş bir haberi yapmak mı partiye ihanettir, yoksa CHP’li belediye başkanını aşağılıkça bir halde kamuoyuna lanse etmek mi CHP düşmanlığıdı? Bu belediye başkanının arkasında durmayarak, kamuoyuna böyle bir şey olabilir algısı yaratmaya çalışan, yöneticiler, eğer siz CHP’nin başındaki siyasi erkin başında iseniz, ve eğer siz böyle bir olayda sesinizi çıkarmayıp, ölü taklidi yapıyorsanız böyle bir olayda, o zaman size söylenecek çok söz var da, yayın ilkeleri açısından doğru olmaz. Ama bir şeyi yaparken kimseyi efsaneleştirmeyin. İl başkanınız partiye küfür edene ses yok. Ona söz söyleyen gazeteye ağzına geleni söyleyeceksin. İl sekreteri sen önce attığın mesaja bak. Senin siyasi duruşunu herkes gördü o kurultayda. Sen önce git Levent Piriştina ile ilgili açıklamalara konuş. Sema Hanımla ilgili de. Niye konuşmadın, niye söylemedi? İl başkanı peygamber mi, dokunulmaz m? Biz var olduğumuz sürece doğruları söyleyeceğiz. Ben bu gerçekleri bundan sonra da yazacağım. İstediğinizi söyleyin. O yönetim kurulunda onları söylediğini beş kişiye teyit ettirdim. Sadece il başkanı rahatsız olduğu için böyle bir açıklama yaptınız. Şakşakçılık yapmayın. Bu parti inkarcılık, şakşakçılık yapmayın. Böyle yaparsanız yüzde 25’te kalırsınız. Bundan sonra yüzde 51 lazım. Protokollerde oturup, basın mensuplarının, meclis üyelerinin telefonlarını açmayarak, il başkanlığı yapmak CHP’de olmaz kardeşim. Olmaz. Bunu kimseye anlatamazsınız. Beş ay sonra, bir yıl sonra Deniz Yücel’in geldiği durumu göreceğiz. Bakalım il sekreteri o zaman duracak mı arkasında. Belediye başkanına saldırı var ses yok ama. On yıldır varız. Benimle çalışanlardan bir tanesi desin ki, bize bu kurumda çalışırken, Umutoğulları arayıp da hadi şu siyasetçiyi itibarsızlaştıralım, zorlayalım desin bu mesleği bırakalım. Bundan sonra CHP’nin o koltuğunu boş yere işgal edenler bilsinler, attıkları her adım takibimizde olacak.

Adem Nakçı: Üç dört kez görüşmeye çalıştık, görüşemedik. AK Parti’ye salladığımız kadar CHP’ye yapmadık. Kimse ses etmedi. Deniz Yücel, ilçe başkanı, gazetecinin telefonuna bakmazsa, vesaire vesaire kendi kitlesini kaybeder. Aydın Şengül bunu çıtır çıtır yer dedik.

Mithat Umutoğulları: Şu anda iki tane il yöneticisi, yazdığınız haber doğruydu, il başkanı o gün bunları söyledi diyor.

Adem Nakçı: 45 dakika sonra randevun varsa akşama koy randevunu. EGİAD Alsancak’ta trafik sıkışık, gidemezsin. 25 dakika il yönetiminde neyi konuşacaksın arkada? Tüzük Kurultayı ile ilgili ne oldu merak ediyorum. Ne yapt? Soruyorum.

Mithat Umutoğullları: Altı okun anlamını bilmeyen kişileri bir yere getirirseniz bunları yaşarsınız. Bu partiye ömrünü vermiş insanları kenarda bırakırsanız, babası iyi siyasetçiydi, bu benim asker arkadaşım derseniz partinin geleceği nokta bu.

Adem Nakçı: CHP demokratik ilkeleri savunur deniyor ya. Babası iyi partiliydi diyor birçok partili. O zaman babası siyaset yapsın. CHP’den başka parti yoktu ki 1945’e kadar. Dededen CHP’li imiş. Başkanımız için sert olmayın deniyor.

Mithat Umutoğulları: Deniz Yücel seçildiğinden beri bir eylem yaptı, bir açıklamasını söyleyin. Bir tane fotoğraf attılar dün bana. Fotoğrafta büyükşehir belediyesinin açılış töreni. Açılışta İl Başkanı, Aziz bey, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan var. İl başkanı arkada, Foça Belediye Başkanı ve Nevzat Kavalar ile arkada duruyor. Bana bu fotoğrafı anlatır mısı? Bu ne demek.

Adem Nakçı: Bülent Delican bile tüm açılışlarda önde ve Bakanın sağında durdu. Hiçbir zaman, karşılamada ve ağırlamada ön plana çıktı, mesaj verdi. Yazılı açıklama dışında bir tane açıklaması var mı'

Mithat Umutoğulları: Eminim o açıklamayı da Sait yazıyordur. Deniz Yücel’in ben o açıklamaları yapacağına inanmıyorum.

Adem Nakçı: 170’e dayanmış aday sayısı. Mutlak iktidar partisi. Sonraki rejimde de yine iktidar olacak. Önümüzdeki günlerde AK Parti’de ne getirir ne götürür göreceğiz. Temayüle giren illerde de hareketlilik başladı. Araya kimleri sokarız mantığıyla.

Mithat Umutoğulları: 19 idi, dördü belirlenmiş olduğunu öğrendim. FETÖ’cülerle hareket eden bazı isimler ilçe başkanlıklarına gelmeye çalışıyor. Sanırım AK Parti buna dikkat edecektir.

Adem Nakçı: Ya 15 Temmuz’da yemek dağıtan kripto olanlar ya da FETÖ’cülerle iş yapmış olanlar var. Kriptolar bir şekilde kendini kurtarma sevdasında. Yeni yeni müteahhit olanlar çok sayıda var. Parti içinde nefer olarak çalışan insanların ön plana çıkmazken bunların çok fazla ön plana çıkması. Bunların çoğunun da akçeli işler için gelmek istediği konuşuluyor. Temayül sonuçları eskisine oranla uzun sürebilir. Bununla ilgili 2-4 arasında, 14.30’da ilde toplantı yapılacak. Değerlendirmeden sonra raporlar, genel merkeze gidecek. Genel merkezde kimsenin bilmediği şekilde tasnif ediliyor. Temayülde ben beş bin oy aldım diye düşünmesin, 60 oy alan Rıfat Sait milletvekili gösterilmişti geçmişte. Temayül biraz partililerin gazını alma hamlesi. Bir de dikkat ediyorum, AK Parti de CHP’lileşiyor. Temayülde çok da belden aşağı muhabbet demeyeyim de herkes birbirini kötülemiş. İlçenin birinde belediye başkan adaylarını topluyorlar, herkes sallıyor birbirine. Adaylardan biri giriyor içeriye, ben başkan olursam şu projeleri yapacağım diyor. Dönüyorlar diyorlar ki, rakiplerin hakkında ne diyorsun diyorlar, hepsi iyidir. Sen iyisin değil mi, niye sallamıyorsun diyorlar. Arkadaşlar benim dostum, onlarla omuz omuza çalışacağım diyor. O insan aday oldu. Bayan bir belediye başkanı. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar. Urla’daki temayülde de böyle olmuş. Genel merkeze giden karardan sonra, en az 3 kişi diyorlar, çağrılacak merkeze. 500 oy alan yerine 3 oy alan kişiler Rektör olarak atandı. Bindirilmiş kıtaların oylaması önemsiz. Bence Cumhurbaşkanı milletvekillerine soracak. Aydın Bey ve Mustafa Ataş’ın etkisinin büyük olduğunu söylüyorlar. 3 Mart’ta kongre başlayacak. Bir haftaya bağlanır.

Mithat Umutoğulları: İYİ Parti Gençlik Kolları başkanı belli oldu.

Adem Nakçı: Orda vardı diye biliyorum. Fırat diye. Beraberinde Uğur vardı. Bayağı koşturuyorlardı. Bugün birden çocukların üstüne bir isim atanmış. Murat Beydoğan’ın hamlesi diyorlar. Gençlikte bir rahatsızlık var orada. Birçok insanın tepkisi var. Fırat Akyüz hakkında özellikle. Talimat vermişler. Fırat Akyüz ve Uğur’u yönetime al demiş Murat Beydoğan. 12 kurucu ilk yönetimden insanlar istifa edelim, bizim emeğimizi kimse heba edemez diyor. Önümüzdeki günlerde bunlar Yıldırım Bey ile de görüşecekler. Hakkaniyetli yapısını biliyorum, gerekeni yapacaktır diye düşünüyorum. Böyle sıkıntı olursa İYİ Parti için iyi günler beklemiyorum. Karşında çok çalışman gereken bir süreç var. Bu partilerde bu işlerin hamallığı gençlerin üzerindedir. İlk günden bölünmüşlüğe sebep olursan gençlikte olmaz.

Mithat Umutoğulları: İYİ Parti ve MHP arasında Meral Akşener’in geliş ve gidişi arasında tartışma yaşandı. Akşener kenti dolaştı. Ertesi gün MHP’den karşı taarruz başladı. İl binasına taşıma yapsan ne olur, afişler üzerinden. Serdar Seçgin soruyor; adam taşısa ne olur taşımasa ne olu? MHP burada miting yaptığında Manisa’dan geliyor insanlar. Yıldırım Ulupınar çok da güzel bir cevap verdi. Bunlar dişe dokunur şeyler değil. İYİ Parti’nin yaptığı görkemli açılışın önü kapatmaya çalışılıyor.

Adem Nakçı: Çöp tesisi açılışına İzmir’den otobüs otobüs insan gitmedi mi İzmir’de? Akşener ve Bahçeli’nin karşılıklı tartışmaları var. FETÖ kumpasçıları, sevenleri. Siyasette koltuk bekleyenler benzeri çok açıklama yapacak. Sadece MHP, İYİ Parti’de değil. AK Parti ve CHP’de de. İYİ Parti, Saadet ittifakı olursa, kontenjanlarda yer almak isteyenler çok olacak. İstanbul’dan İYİ Parti buraya on bin kişi getirecek gücü varsa, olsaydı, yapardı. Bindirilmiş kıtalarla yapılıyor zaten mitingler. AK Parti’nin mitingi için de söylenmedi m? Manisa’dan günlüğü 70 liradan adam getirildi diye. Serdar Seçgin, Devlet Bahçeli Manisa’ya geldiğinde gidip coşmak istemiyor m? İnsanlar da partilere taraftar gözüyle bakıyor. AK Parti’de de ideolojik taraf artık yoğun değil.

Mithat Umutoğulları: Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da dinliyorsa umarım o da böyle bir öneri getirir. Oradan gelecek elli yüz liraya ihtiyacı yok meclis üyelerinin.