CHP'nin tecrübeli siyasetçisinden Karşıyaka çıkışı
CHP İzmir’in en tecrübeli siyasetçileri arasında gösterilen, Karşıyaka’da uzun yıllar görev yaptığı ilçe başkanlığı koltuğunda taraflı tarafsız bir çok kişinin takdirini kazanan Ertam Özen, son zamanlarda Karşıyaka ekseninde yaşananlar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.Özen, 2 Eylül sürecindeki yanlışları anlatırken, Karşıyaka ekseninde İlçe Başkanı Karaege’nin pasif olduğunu söyledi. Karşıyaka belediye başkanlığı için hayalini gizlemeyen İl başkanı Ali Engin’in ilk çıkış noktasının doğru olduğunu söyleyen Özen süreçte hatalar yaptığını söyledi. Özen, “ İl başkanı kendi iddiasını değil, partinin iddiasını ortaya koymalıdır. İl başkanı olarak durup durup bunu ısıtarak, “Burada şu kadar oy alacağım, değişim ” diyerek, iddiasını sürekli gündeme getirmesi hem diğer adayları rencide eder, hem onların önüne geçmiş olur hem de partiye zarar verir” dedi.
- Ege Postası
- 10.10.2013 - 16:00
KARAEGE'DEN JET YANIT: ALIŞMALI- HABER İÇİN TIKLAYINIZ
İzmir’de CHP ile AK Parti arasında en büyük oy farkının olduğu Karşıyaka’da yaşanan sürecin partiye zarar verdiğini düşünen bazı partililer kaygılarını Genel Merkeze iletti. CHP İzmir’in en tecrübeli siyasetçileri arasında gösterilen, Karşıyaka’da uzun yıllar görev yaptığı ilçe başkanlığı koltuğunda taraflı tarafsız bir çok kişinin takdirini kazanan Ertam Özen, son zamanlarda Karşıyaka ekseninde yaşananlar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“ORGANİZASYON SIKINTISI VAR”
2 Eylül’de ilk etabı tamamlanan aday adaylığı sürecini
değerlendiren Ertam Özen, “Hiç alışık olmadığımız bir dönem yaşanıyor. Bazı şeyleri hayretle ve ibretle izliyorum. Şu anda sanki yönünü bulmamış, dalgalı denizde dümeni kırılmış bir gemi gibi gidiyor olaylar. Süreç, herkesin ayrı bir ucundan tuttuğu, ama ortak bir noktada buluşamadıkları bir şekilde gidiyor. Bunları yorum getirmem pek mümkün değil. Ortada alışılmadık bir tutum ve düzen söz konusu. Umarım herkesin aklı başına gelir. Buradaki en büyük sorun, 2 Eylül’de kesinleşen aday adaylığı sürecidir. Temmuz ayı içerisinde süreç tamamlanacaktı, ancak ertelendi. Aday adayları, her tarafta bir umutla koşuşturma içerisine girdi. Özellikle yerel iktidara büyük oranda hakim olan böylesine bir parti içerisinde telaşlı ve başı bozuk bir koşuşturma vardı. Ortada organizasyon sıkıntısı var. Bu süreç 1 Ekim’de kesinleşecek, daha sonra başvuru olmayacak dendi. Bu süreç burada tamamlandı. Ama daha sonra ne yapılacağını belirtilmedi. Aday adayları da ne yapsınla? Bu süreci boş geçemiyorlar. Ve çok uzun bir süreç. İnsanlar kendilerini anlatır anlatır, sonra enerjileri tükenir. Peki sonra ne yapacakla? Aday adayları artık birbirlerine saldıracaklar. Artık söyleyecek bir şey bulanmayınca bu böyle olacak. Herkesin bir umudu var, herkes kendini öne çıkartmak istiyor. Bu durum bana göre partinin disipline edilememesidir ve ilerleyen süreçte partiye zarar verecektir.”
“İLÇE BAŞKANI İNSİYATİF KULLANMAK ZORUNDADIR”
CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Ali Karaege’yi izlediği tutumdan ötürü eleştiren ve ilçede kontrolü sağlayamadığını savunan Özen, “Bugün ben ilçe başkanı olsaydım, örgütün insayifiti dışında hiçbir insiyatif tanımazdım. Eğer bir şey yapılacak olsaydı, bunu ben kendim yapardım. Bunu hep söyledim zaten, ben örgütün kapılarını açtım, ne yapacaksanız benim kontrolüm altında yapın dedim. İlçe başkanı insiyatif kullanmak zorundadır. Eğer ben hiçbir işe yaramayacaksam, hiçbir konuda söz sahibi olamayacaksam, sadece ilçede oturup da etrafı seyretmek zor gelirdi” dedi.
“ENGİN, PARTİNİN İDDİASINI ORTAYA KOYMALIYDI”
Özen son olarak İl başkanı olmasına rağmen seçimlere kısa bir zaman önseçim ve adaylık için iddialı çıkışlar yapan İl başkanı Ali Engin’e serzenişte bulundu. Özen, “il başkanı başlangıçta doğru yaptı. Karşıyaka’da hayalleri olduğunu hepimiz biliyoruz. 15 Temmuz sürecinde gitti genel merkez ile bu konuyu konuştu. Bu doğru bir hareketti. İstifa edeyim mi diye sordu. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Seçime giderken, örgütü başsız bırakma” diyerek işin ucunu açık bıraktı. O da verdiği beyanatta, “Ocak ayında genel Başkan ile yeniden görüşeceğim” dedi. Bu gelişme, il başkanının bundan sonra izleyeceği yolu da ortaya koymuş oldu. Ben bu olayı, il başkanı süreci izliyor, belediye başkanını da başarılı buluyor diye okudum. Örgütle de böyle bir profil çiziyor.Engin’in, Ocak ayı geldiğinde gidip Genel Başkan ile tekrar görüşmesi gerektiğini düşünüyordum. Ama, durup durup bunu ısıtarak, “Burada şu kadar oy alacağım, değişim ” diyerek, tekrar tekrar gündeme getirmesi hem diğer adayları rencide eder, hem de onların önüne geçmiş olur. İl başkanı koltuğunda oturan biri olarak baştaki tavrı doğru idi, ancak bir takım şeyleri kamuoyuna karşı bu şekilde yapması doğru değil. İl başkanının beyanatlarının partinin kazanmasına yönelik olması gerekir. Eğer ön seçim örgütün faydasına ise buna dönük konuşmalı. Kendi ile ilgili o beyanlarda bulunmasını ilk başta doğruları ile çakıştığını düşünüyorum. Bence hata yapıyor, diğer adayları rencide ediyor ve onların önüne geçiyor. Kendi makamını onların önüne koyuyor. Bu son derece yanlış bir olay. Bunun kaynağı da genel merkez tarafından doğru bir yol haritası belirlenmemiş olması. Böyle bir şey olmaz, tutumunu yanlış görüyorum. İl başkanı kendi iddiasını değil, partinin iddiasını ortaya koymalıdır. Gitti genel merkez ile görüştü, sonra niyetini açıkladı, olay bitti. Artık o kendini kamuoyunda, belediye başkanı olarak tartıştırma noktasında değildir. Bu konuda iddiasını tekrar zamanı gelince ortaya koymalıdır. Genel merkezin alacağı karara göre iddiasını ortaya koymalı, istifasını verip başkan adaylığına soyunmalıdır” diye konuştu.
Yorum Yazın