Umutoğulları il başkanlığı sürecini değerlendirdi: Kocaoğlu ekibi Soyer’e operasyon çekiyor

EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in istifası gündemde yerini korumaya devam ederken süreci değerlendiren Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’26 Aralık günü istifa edeceğini düşünüyorum. İstfiasının hemen arkasından yeni bir şablon oluşacak ama muhtemelen CHP içerisinde pazarlıklar bitmiyor. Yücel iki arada bir derede kaldı. Bir tarafta 5 yıldır çalıştığı yöneticiler, diğer tarafta karar verecek olan merciiler. Süreç onu da zorluyor. Bu kadar uzun yıllar il başkanlığı yapmış ismin bu süreci planlamış olması gerekiyordu. Siyaset ekip işi. CHP’de siyaset yapabilmek için ekip olmak gerekiyor. İl başkanlığı sürecinin sonuna gelindiğinde aynı tarafta olduğun kişi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer. 4 yıl içerisinde Yücel, Tuncay Özkan, Abdül Batur gibi aktörler ile bir araya geldi. Yücel il konresi sürecinde Özkan ve Batur ile beraberdi. Soyer’i onun dışında bıraktılar. Kongreden kurultaya geçtiğinde bu sefer beraber yürüdüğü Özkan ile yolunu ayırıp, ona kazık atarak yolunu ayırdı. Bu sefer Batur ile başbaşa kaldı. Arkasından Mustafa İduğ ile yürüdü. Dönüp dolaşıp en son Soyer’e geldi’’ ifadelerine yer verdi. 

YÜCEL GEMİYİ TERK EDİYOR, GÜVERTEYE KİMSEYİ ALMIYOR 

Soyer ile Yücel arasında bir gönül bağı olmadığına değinen Gazeteci Umutoğulları, ‘’ Yücel, Büyükşehir’de grup sözcüsü iken Kocaoğlu tarafından il başkan aday adayı yapıldı. Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu kavgasında yolunu ayırdı. Yücel hep güçlüden yana oldu. Soyer’in karşısında olup muhalefette kalmak yerine yanına geçti. Yücel kaybetmekten korkuyor.  İl yönetiminin de bir beklentisi var. Yücel kaptan olarak gemiyi terk ediyor, şimdi başa kim geçecek. Şimdi o arkadaşlarının hiçbirini güverteye almayacağını söylüyor. Yücel milletvekili adayı olmaya karar verdiği zamnlarda benden sonra kim gelecek diye bir planlama yapması gerekiyordu. Bunun sebebi de yukarıdan bir baskı geliyor. Bu iradeye karşı duramadığı için her şey muallakta. Ne kendi yönetimine karşı sorumluluklarını yerine getirebiliyor, ne bulunduğu pozisyonun hakkını verebiliyor. Parti içerisindeki bu tavrı onu büyük sıkıntıya sokuyor’’ dedi. 

YÜCEL’İN TEK AMACI VEKİL OLMAK 

 İstifa sürecinde yaşananların parti içerisinde bir kriz yarattığına değinen Umutoğulları, ‘’ Bu kenti 5 yıldan beri yöneten CHP yöneticilerinden alıp, partinin genel merkezindekilere vermiş. Amacı ise sadece vekil olmak. O resti çekebilse, beraber olduğum ekibimle yürümem gerekiyor demiş olsaydı bu sorun kökten çözülürdü. Bu yönetim herkesin ortak seçtiği bir yönetim, herkesi kucaklayan bir yönetim. Yönetim içerisinde anlaşmazlıklar, büyük polemikler olursa ve il yönetimi yıpranmış olursa o zaman düşmesi çok normaldir. Bugüne kadar CHP tarihinde en uyumlu çalışan il yönetimi şu anki yönetimdir. CHP’de şu an topu Soyer’e atıyorlar. Soyer bu sorumluluğu alır ve kendisi ile çalışacak insanları seçmek ister ama bu örgütün bir yapısı var. Siz bu yapıyı yok sayarak, CHP Genel Başkanının ya da yardımcılarına bırakmamalısınız’’ ifadelerine yer verdi. 

ÖRGÜTÜN SEÇME HAKKI ELİNDEN ALINDI 

Deniz Yücel’in irade koyamadığını belirten Gazeteci Umutoğulları, ‘’Soyer yönetime ben sizinle çalışacağım dedi ama Yücel yönetim içerisinden birini seçemiyor. İradesini koyamıyor. O iradeyi koyduğunda Genel Merkezden reaksiyon görecek. Kendi siyasi kariyeri için partiyi ateşe atıyor. Siz burada kend planlamanızı yaparken partiyi de düşünmelisiniz. Hiç bir dönem Genel Başkan ya da yardımcıları ne diyecek diye bir korku olmadı. Örgütün seçme hakkını elinden alırsanız bu örgütle hiçbir şey konuşamazsınız. Yönetim Kurulunda bulunan 30 kişiyi yok sayıyorlar. Yönetim dışında herkese söz hakkı verildi. Sanki böyle bir yönetim kurulu olmamış Yücel tek başına başkanlık yapmış gibi bir algı yarattılar. İki şık var, Bütün belediye başkanları, kendi insiyatfini koruyacak ya da bütün örgüt haklarını unutup susacaklar’’ dedi. 

SİYASETTE AKTÖR DEĞİL FİGÜRAN OLURSUNUZ 

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un sessizliğini eleştiren Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’ Batur çok başarılı bir siyasetçi. Batur hep oyunun başında olan bir aktördü fakat Grup Başkanvekili seçiminden sonra bir sessizliğe büründü. Siyasette olan herkesi bu tutum şaşırtıyor. Koltuğunu kaybetme korkusu var. Batur’u siyasette var eden onun siyasi becerileriydi. Siz işinizi güzel yapıyorsanız korkacak bir şeyiniz yok. Eğer kimliğinizi bırakıp, kaybetme korkusu ile hareket ederseniz hem kendi taraftarınızı hem parti içerisindeki saygınlığınızı kaybedersiniz. İnsanlar bir şeyleri kaybetmemek için siyasi itibarını kaybediyor. Bugün Soyer’in siyasette tavır koyma hakkı varsa ilçe başkanlarının da olması gerekir. Sen bu hakkından feragat ediyorsan siyasette aktör değil figüran olursun. Herkesin kendi hakkını koruması gerekiyor. Sen başkan olarak partiye güç veriyorsan partili olmanın bir anlamı var’’ dedi. 

İMAMOĞLU RÜZGARINI KİMSE KESEMEZ 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen karardan sonra siyasi rüzgarın İmamoğlu’ndan yana estiğini belirten Umutoğulları, ‘’İmamoğlu’nu var eden siyasi tavrıydı. Ben grup toplantısını izlediğimde Kılıçdaroğlu’nun kendi partisinin belediye başkanına karşı o tavrını gördüğümde şunu söyleyebilirim, İmamoğlu artık CHP’nin en kıdemli siyasetçisi. Siyasi rüzgara karşı kimse duramaz. İzmir’de de bir siyasetçi kişisel becerisi dile getirip siyaseten bir yere gelebiliyorsa siyasette sınırları aşacak meziyete gelir. İmamoğlu’nun tavrı çok önemli. İmamoğlu sessiz olsaydı davalar açılamazdı.. İmamoğlu’nun bile anlayamadı rüzgar alıp götürdü. Bugün İmamoğlu’nun adaylığı önünde kimse duramaz. Kılıçdaroğlu, sadece partinin Genel Başkanı olayım bana yeter deseydi bugün bu ittifak kurulmazdı ve iktidara bu kadar yaklaşamazdı. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olması gerekiyor ama bir de rüzgar var. İmamoğlu rüzgarının önüne kimse geçemez artık’’ dedi. 

GÖZÜ DÖNEN İNANÇ BAŞKANLARIN KAPISINI ÇALIYOR 

CHP kulislerinde ismi geçen adaylardan bahseden Gazeteci Umutoğulları, ‘’Hala istifa etmemiş ve görevi başında olan bir İl Başkanı var. İl Başkanı hala görevdeyken adaylar belediye başkanlarını dolaşıyor. Altan İnanç, belediye ile ticari ilişkisi olan biri. İnanç’ın başkanlarından destek istemesi siyaseten nezaketsizlik ve il başkanına saygısızlık. Prosedür gereği il başkanı istifa eder ve yönetim seçerse kendi içinden seçer. Bu kadar gözü dönmüş ve o koltuğa oturmak için süreci beklemeyerek başkanların kapılarını çalan kişi. Asıl desteği Soyer’in ekibinden alıyor. Altan İnanç, Aziz Kocaoğlu ile yol yürümüş ve ticaret yapmış biri. 20 yıldır Büyükşehir ile ticaret yaparak hayatını kazanmış. Kocaoğlu yıllarca seni hiç tercih etmemiş. Soyer ekibi, Kocaoğlu cephesinden en büyük zararı gören ekiptir. Sizin karşısınızda duran bir ekibin yanında siyaset yapmış 
birini il başkanı yapmak siyaseten anlaşılır gibi değil. Başka bir insan yok mu? ‘’ ifadelerine yer verdi. 

SOYER’E OPERASYON ÇEKENLER ADAY BELİRLİYOR 

Adaylık konusunda ismi geçen diğer ismin Şenol Arslanoğlu açıklayan Umutoğulları, ‘’İzmir Ticaret Odası seçimlerinde, CHP’nin büyük bir bölümü eski başkanı destekliyordu. AK Parti ise onun karşısına Mahmut Özgener’i çıkardı. Alaattin Yüksel, o dönem Özgener ile hareket etti ve Şenol Aslanoğlu’nu komisyonlara önererek meclis üyesi listesine yazdırmıştır. Şenol Arslanoğlu’nun önünü açan Alaattin Yükseldir. Niye Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel ile siyaset yapmış isimler neden geliyor. Soyer atanmadan 1 hafta önce, Kocaoğlu, ’’30 bin nüfuslu ilçe başkanı İzmir’i mi yönetebilir mi ? ‘’ demişti. Soyer’e çekilen operasyonları da bu ekip yaptı. Bu adamların hepsi Kocaoğlu’nun yanında oturuyordu. Ne değişti? Uzun yıllar beraber olmuş ve siyasi ve ticari kariyerlerini borçlu olduğu insanları yok mu sayacaklar? Altan İnanç, bugün başkanların yanına Barış Eren ile gitmiş, Eren bir numaralı Alattin Yüksel adamıdır. Bu isimleri hala örgütün başına getirmenin tek anlamı, Soyer’e operasyon çekmektir. Bugün Büyükşehir, ilçe başkanları, yıllarca parti içinde çalışan kişiler Kocaoğlu yapısı dışında bir aday getiremiyorsa parti kepenkleri kapatsın, seçimlere yönetimsiz girin. O ekiplerden biri geldiğinde, o ekip siyasete dönecektir. Altan İnanç’ı koltuğa oturttuğunuzda yanına kim gelecek? Uzun yıllar birlikte siyaset yaptığı insanlar gelecek. Bunu kim düşünüyorsa Soyer’in o insanlara dikkat etmesi gerekir. Soyer yeni bir soluk getiriyor. Kendi vizyonuna uygun bir ismi getirmesi gerekiyor. Israrla eski siyasi anlayış isimleri getirip onları pozisyon verilmeye çalışılıyor. Kocaoğlu ve ekibinin kökleri sağlam. Her yere sızabiliyorlar. 20 yıl bu kentte siyaset yapmış bu adamın derin ilişkileri var. Ben Soyer’in ekibinden biri olsam, benimle açık açık kavga etmiş bir ekipten birilerini getirip benim ekibimin, CHP İzmir’in başına oturtuyorsa ben başka bir şey sorgularım’’ dedi.

CHP İZMİR’DE ÇOK CİDDİ DARBE YİYEBİLİR 

Parti bu kadar iktidara kilitlenmişken parti içerisindeki bu sorunların tek sebebi Deniz Yücel’dir. Yücel partinin her yerini yakıp gidiyor. Onu o koltukta tutmuş herkesi yıkıyor. CHP’nin önümüzdeki süreçte bunlara dur demesi gerekiyor. CHP İzmir’de çok ciddi darbe yiyebilir. Yönetim görevden alınırsa herkes çıkıp aday olabilir. Şenol Aslanoğlu, Kooperatif işleri ile ilgileniyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi kooperatifçilik yapmaya çalışıyor. Çok başarılı işlerde çıkıyor. SHP’yi bitiren kooperatifçilikti. Kooperatifçilik yapan insanların geçmişten ders çıkarması gerektiğini düşünüyorum’’ ifadelerini kullandı.