Dolar 32,3374
%-0.07
Euro 34,8108
%0.06
Altın 2.393,270
%-0.15
Bist-100 10.277,00
%0.67

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Şimdi buna ne gerek vardı!

14 Şubat 2022 İzmir için tarihi bir gündü.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uzun süredir projesini hazırladığı ve yoğun uğraşlar sonucu kaynak bulduğu Buca Metrosu’nun temeli nihayetinde atıldı.

Tamamlandığında 765 milyon Euro’luk bir yatırım bedeli ile İzmir tarihinin de en büyük yatırımlarından biri olacak.

Hal böyleyken, yatırımın somut adımının hayata geçirildiği organizasyon da aynı derecede görkemli olmalıydı.

Hazırlıklar günler öncesinden başladı. Art arda kritik toplantılar yapıldı.

Bu görkemli organizasyon İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri ve CHP İzmir İl Örgütü’nün ortaklaşa verdiği büyük çabanın meyvesiydi.

Ayrıca işin içine bu kez örgüt de dahil edilince aradaki fark, temel atma töreninin mitinge evrilmesiyle gözler önüne iyice serildi.

Törenin gerçekleştirildiği Buca Şirinyer ESHOT Garajı gelin gibi süslendi. Meydanı saatler öncesinden binlerce İzmirli doldurdu.

İzmir için bu özel günde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da temel atma törenine katılarak İzmir’i onurlandırdı.

Evet organizayon, düzenleme ve kutlamalar açısından çok güzel bir tören oldu. Herkes memnun kalmıştır.

Gel gelelim Soyer’in konuşmasına…

Burada şunu özellikle belirtmek isterim ki; konuşma, Soyer’in bugüne kadar “en sert” konuşması olarak görülürken, kim tarafından hazırlandı bilmiyorum ama ben acemiyce olduğunu düşünüyorum.

Meydanı binlerce İzmirli doldurmuş, Genel Başkanınız teşrif etmiş, yerel ve ulusal basın takip ediyor, herkes pür dikkat sizi dinliyor.

Projenin detaylarından bahsediyorsunuz... 

Zorluğunu anlatıyorsunuz…

Kaldı ki Buca Metrosu için harcadığınız mesaiyi düşünürsek… Projeye başlayabilmek için epeyce uğraş vermiştiniz.

Hem kaynak bulmak hem de bulduğunuz kaynağı onaylatmak için…

Ve nihayet emeğinizin meyvesini toplayıp “İzmir’in kaderini değiştirecek” dediğiniz  yatırımın temelini atıyorsunuz…

Atatürk vurgusuyla başladığınız konuşmayı, ekonomik zorluklarla ve bunların üstesinden gelmek için harcadığınız çabalarla devam ettiriyorsunuz. 

Ardından İzmir’in vergi mükellefiyetlerini rakamlarla ortaya koyup, Halkapınar- Otogar Metro hattı üzerinden İzmir yatırımları konusunda merkezi hükümete sitem ediyorsunuz.

Haksız da sayılmazsınız...

Buraya kadar her şey çok güzel. 

Amma velakin tam da bu noktada işin rengi biraz değişiyor. 

Konuşmada oklar bir anda Ankara’ya çevriliyor. 

Ve temel atma töreninde Dünya Bankası kredisi onayından bahsediyorsunuz…

Bu “Dünya Bankası kredisi onayı” hatırlatmak isterim ki daha öncede başınızı ağrıtmıştı.

Tarih; 19 Ağsutos 2021

İl Başkanınız Deniz Yücel ile birlikte AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’yi makamında ziyaret etmiş ve çıkışta; 
Krediye ilişkin “Bir mutabakat oldu ama imzalanmış biz sözleşme henüz yok” demiştiniz.

Yine Tarih; 15 Aralık 2021. 

İzmir Büyükeşhir Belediye Meclisi’nde kredi tartışmaları bu kez kavgaya dönüşmüşken süreci enine boyuna anlatıp, “Biz 3,5 ayda tüm görüşmeleri bitirdik. Kredi konusunda mutabık kalındı. 23 Şubat’ta Sayın Cumhurbaşkanı İzmir’e geldi ve ben kendisine ‘Depremden sonra Dünya Bankası’ndan İzmir’e aktarılacak bir kaynakla ilgili mutabık kaldık.” ifadelerini kullanmıştınız.

Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim… Hala bir sözleşmeden bahsedilmiyor.

Şimdi o günlerde bu açıklamalarla kendinizi ve partiniz CHP’yi zor durumlara düşürmüşken, “İzmir tarihi için önemli bir gün” olarak nitelendirdiğiniz bir günde neden bu polemiğe tekrar giriyorsunuz veya girme ihtiyacı duyuyorsunuz?

Ortada böyle çelişkili söylemler varken, dün hedef aldığınız iktidar partisinin İzmir temsilcileri de bu çelişkili durumu çok iyi kullandı. 

AK Partili yöneticiler ardı ardına yaptıkları ve bir zamanlar sizin kullandığınız ifadelerin yer aldığı videolarla destekledikleri açıklamalarıyla sizi köşeye sıkıştırdılar.

Konuşmanızda Ankara’ya çevirdiğiniz oklarla, yine yeni yeniden başlayan Dünya Bankası kredi tartışmaları o büyük  temel atma töreninin bile önüne geçiyor.

Buna gerek var mıydı ya da ne gerek vardı.

Takdir nihayetinde İzmirlilerin...