Dolar 39,7646
%0.02
Euro 46,7623
%0.79
Altın 4.263,220
%0.07
Bist-100 9.301,00
%-1.25

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

CHP’de kılıçlar çekildi!

Memleketin dört bir yanında insanlar pazar filesini dolduramıyor, gençler işsizliğe değil umutsuzluğa mahkum olmuş durumda, adalet terazisi artık iktidarın elinde eğilip bükülürken…

Biz neyi konuşuyoruz?

CHP’nin “Kurultay iptal” davasını!

Yani, bir zamanlar bu partiyi yönetmiş ama artık milletin veda ettiği bir ismin "yeniden dönebilir miyim?" hırsını.

Aslında gündem bu olmamalıydı.

Gündem mutfaktaki yangın olmalıydı.

Gündem emeklinin geçinememesi, gencin yurt dışı hayali, kadının güvenlik sorunu olmalıydı.

Gündemin hukuk olması gerek, eşitlik olması gerek.

Ama biz neyi konuşuyoruz?

Kurultayı kaybetmiş bir eski genel başkanın bitmeyen hırsını.

Üstelik CHP anketlerde yüzde 40’ı zorlarken…

Üstelik seçmen iktidara yürüyen bir alternatif görmüşken…

Üstelik toplum "Yeter, değişim şart!" demişken…

Bu neyin davası?

Hak mı arıyorsunuz, yoksa sadece intikam mı?

CHP’ye gönül vermiş milyonlar bu kavgadan bıktı artık.

İç kavgaya değil, iktidar yürüyüşüne odaklanın.

Yoksa değil yüzde 40, yüzde 15’i bile mumla ararsınız.

Son günlerde yaptığı açıklamalarda bütün dikkatleri üzerine çeken eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bir açıklama daha yaparak “mahkemeden iptal çıkarsa görevi kabul ederim” demiş.

Şimdi herkes şok içinde takip ediyor.

Gençler şok içinde, üniversite öğrencileri şok içinde, yıllarca Kılıçdaroğlu’na inanıp, güvenip peşinden giden partililer şok içinde, zeytin üreticileri şok içinde, hayvanseverler şok içinde, madenciler şok içinde, emekliler şok içinde, asgari ücretliler şok içinde…

Bu liste uzar gider…

Yani partili, partisiz herkes şok içinde…

Peki, bu durumdan kim memnun?

İktidara yakın gazete, televizyon ve yazarlarına baktığınız zaman iktidar cephesinden başka kimse memnun değil.

Neden olmasın! 

Başarısı anketlere yansımış, sokakta karşılık bulmuş, yıllardır özlenen siyaseti yapmaya başlamış muhalefet partisi, iç çekişmeyle oyalanırken aynı zamanda iktidarın ekmeğine yağ sürüyor.

Öyle ya 13 yıl çantada keklik bir muhalefet lideri olmuş biri partinin başına geri döndürülmeye çalışılıyor.

Hem de kurultaydan çıkarak değil de CHP’nin teamüllerine aykırı, demokratik kültürüne yakışmayan, bir şekilde mahkemenin vereceği bir kararla partinin başına geçmeye çalışıyor.

Bir de üstüne “davayı ben açmadım” diyor.

Allahım!

CHP’lilerin ‘akıllarına mukayyet ol’

Beyefendi akıllı ya ‘ben açmadım’ diyor. Siz açmadınız ama sizin güdümünüzde olan Lütfü Savaş açtı.

Siz açmadınız ama sizi destekleyen delege Hatip Karaaslan açtı.

Öyle ‘ben açmadım’ deyip kaçak dövüşemezsiniz.

Sayın Kılıçdaroğlu bir de Özel’in ‘mahkeme kararını tanımayız’ açıklamasına karşılık diyor ki; “Mahkeme kararını ‘Tanımıyorum’ demenin hukuki olarak bir karşılığı yok.”

Güzel bir yaklaşım…

Peki sayın Kılıçdaroğlu, 17 Mayıs 2022 Salı günü gerçekleştirdiğiniz CHP Grup Toplantısı’nda hakkında verilen hapis cezası onanan dönemin CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili, "İl Başkanımızın siyasi yasak kararını asla tanımıyorum. Mahkemeyi de tanımıyoruz, verdiği kararı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanımızdır" ifadelerini siz kullanmadınız mı?

Yoksa hafızanız mı yavaşlamaya başladı.

****

Özel'in masasındaki son ankete göre, CHP kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 40,4 oy alıyor.

Yine ankette AK Parti ise yüzde 34,6'da kalmış. Zaten dün Özgür Özel anketi dile getirerek erken seçim çağrısı yapmış ve bir nevi erken seçimin fitili ateşlemişti.

Şimdi anketlerde durum böyleyken, Türkiye’nin tek gündemi erken seçim olmalıyken, Kılıçdaroğlu bir anda ortaya çıkıyor ve ben ‘mahkeme kararıyla partiye döneceğim’ diyor.

Bu yaklaşımla eski genel başkan, iktidarın düşüşüne engel oluyor. Sadece engel olmakla kalmıyor, adeta koltuk değneği olmaya çalışıyor.

Evet, girişte dedim ya CHP’de kılıçlar çekildi.

Kan gövdeyi götürecek gibi duruyor. Parti ikiye bölünecek benden söylemesi.

Bu parti içi savaştan kimseye yarar gelmez.

Hele hele partinin yakaladığı başarıyı gölgelemeye çalışan eski Genel Başkan’a hiçbir yarar getirmez.

Belki kısa vadede ‘kazandım’ diyebilir. Mahkeme kararıyla dönmeyi kendine yakıştırabilir, hatta övünebilir.

Ancak tarih sayfalarında genel başkanlar arasında “partiyi bitiren adam” olarak yer alır.