Dolar 32,5822
%0.33
Euro 34,7960
%0.18
Altın 2.509,000
%0.99
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
AK Parti ve MHP’den istifa edenler CHP’ye katıldı

AK Parti ve MHP’den istifa edenler CHP’ye katıldı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Sincan’da oturan, AK Parti ve MHP’den istifa ederek CHP’ye katılan yurttaşlarla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, “Gelir dağılımı giderek bozuluyor, vatandaş perişan vaziyette. Hayat pahalılığı fazla. Şimdi üst gelir guruplarından alıp alt gelir guruplarına vermemiz lazım. Zenginden alıp fakire vermemiz lazım. Bu sosyal devlettir” dedi.

  • Ege Postası
  • 22.04.2022 - 20:30

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Sincan ilçesinde AK Parti ve MHP’den istifa ederek CHP’ye üye olan vatandaşlarla parti Genel Merkezi’nde bugün bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, yeni CHP üyeleri ile sohbet etti, siyasal politikalarını anlattı.

Partiye yeni üye olan vatandaşlar duygularını şöyle dile getirdi:

- “Sizi karanlığa boğdular elektriklerinizi kestiler, bütün arkadaşlarımız adına geçmiş olsun diyoruz. İnşallah biz de onları sandığa gömeceğiz.”

- “Ben CHP’de siyaset yapmak istedim, geldim tanıştım dedim ki ben bundan sonraki siyasetimi sağ partilerde yapmayacağım CHP’de yapacağım, insanlar için, hakkını savunamayanlar insanlar için çünkü bunları da sizde gördüm.”

“ALLAH’A ‘BANA BİR DAHA AKP-MHP’YE OY VERMEYİ AKLIMDAN GEÇİRİRSEM CENNETİNE KOYMA BENİ’ DEDİM”

- “Siz karanlıkta değilsiniz sizlerle birlikte milyonlarca insan karanlıkta, dimdik arkanızdayız, duruşunuzu bozmayın.”

- “Malulen emekliyim, Allah’a bana bir daha AKP-MHP’ye oy vermeyi aklımdan geçirirsem cennetine koyma beni dedim. Bu emeklilerin aldığı 1100 liralık bayram ikramiyesi sizlerin sayesinde olmuştur.”

- “40 yıl MHP’ye hizmet ettim, sürekli oy verdim. Memur olduğum için üye olamadım. Ara ara size de oy veriyordum, Devlet Bahçeli beyin çalışmalarını beğenmiyorum, AKP ile birlikte olmasını istemedik.”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise partiye yeni katılan yurttaşlara şu sözlerle seslendi:  

“Benim elektrik faturamı ödeyip ödememem çok önemli değil bu ülkede 4 milyon insanın, hanenin elektriği kapalı. 4 milyon hanenin elektriği kapalıysa siz çıkıp da ‘Efendim işte elektrikler kapanıyor bunu söyleseniz bu kimsenin dikkatini çekmez…’ Hanımla beraber karar verdik, parayı ödemeyelim, ne olacak yani. Şimdi bugün öğleden sonra gideceğim mesela Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan yetişmiş 18-19 yaşında simit satarak geçiniyor, tek başına, elektriği kesilmiş. Bu bizim vatandaşımız kardeşim, bu yabancı değil ki sen getiriyorsun Suriyeliye 50 milyar dolar para veriyorsun. Bu senin vatandaşın, annesi yok, babası yok, kimsesi yok. Kimsesi yoksa sahibinin devlet olması lazım. Çocuk yatağa aç girer mi? Çocuğa süt vermezseniz olur mu? Bunların sağlanması lazım. Bir hafta süreyle dedim elektrikleri de açmayacağız, ben ve hanım otururuz yani, karanlıksa karanlık... Parasını ödeme gücü olmayan vatandaş 3-4 aydır elektriği kesik aileler var. İnsaf yani bu kadar da olmaz. Onların hakkını hukukunu birisinin savunması lazım. Eğer ben onların hakkını savunmuyorsam, ben niye siyaset yapıyorum ki, siyaset yapmanın amacı onların hakkını hukukunu savunmaktır.

“O MALVARLIĞINA BAKIYORUM AZALDI AMA BAZILARINA BAKIYORUM KÖŞEYİ DÖNMÜŞ”

Kainat adalet üzerine kurulmuştur, devletin dini de adalettir. Eğer adaleti dışlarsanız, adaletsizliği öne çıkarırsanız insanlıktan çıkarsınız. Mazlumun hakkını korumak neden değerlidir çünkü mazlum kendi hakkını arayacak kadar güçlü değil ama birisinin ona yardım etmesi lazım. Hep beraber bunun mücadelesini yapmamız lazım. Bazen insanlar derler ki biz siyasetle ilgilenmiyoruz, aslında otobüs parasının fiyatını tayin eden de siyasettir, limonun fiyatını belirleyen de siyasettir, ekmeğin fiyatını belirleyen de siyasettir. Dolayısıyla siyasetin dışında kalmak mümkün değil. Mesele siyasetin ahlak zemininde olmasıdır. Bir siyasetçi asla zenginleşemez mümkün değil. Ben siyasetçiyim, siyasete girdiğim gün 27,5 yıldır devlette çalıştım bütün mal varlığımı aldım internet siteme koydum. Benim malvarlığım bu, alın teriyle kazanmışım. O malvarlığına bakıyorum azaldı ama bazılarına bakıyorum köşeyi dönmüş.

Suriyeliler konusu ben söyledim, 2018’den beri söylüyorum. Suriyelileri onların kendi iradeleriyle kendi ülkelerine göndereceğiz. Ben İstanbul’da Suriyelilerle de konuştum, Suriye’den kaçan siyasi partilerin genel başkanları vardı, kadın kolları vardı, sivil toplum kuruluşları vardı, Suriyeli olup Türkiye’den yayın yapan radyo kanallarının sahipleri vardı. Suriyelileri kendi ülkelerine nasıl göndereceğimi anlattım. Anlatınca dediler ki; ‘Böyle olursa biz hiçbir Suriyeli burada kalmaz. Hepimiz kendi ülkemize gideriz.’ Suriyelilerin de çok ama çok büyük sıkıntıları var, Allah onlara yardım etsin. 50 milyar dolar verseler her bir Suriyeli han, hamam sahibi olmuştu, yok öyle bir şey. Asgari ücretin yarısına çalışıyorlar.

“ZENGİNDEN ALIP FAKİRE VERMEMİZ LAZIM”

Memleketin iyiye gitmediğini biliyorum, sizler de biliyorsunuz zaten. Ezilen fakir fukara oluyor yukarıda bir avuç insan zevki sefa içinde. Gelir dağılımı giderek bozuluyor, vatandaş perişan vaziyette. Hayat pahalılığı fazla. Şimdi üst gelir guruplarından alıp alt gelir guruplarına vermemiz lazım. Zenginden alıp fakire vermemiz lazım. Bu sosyal devlettir, sosyal devlette hiçbir çocuk yatağa aç girmez, hiçbir aile karanlıkta kalmaz. Allah nasip ederse iktidar olursak Aile Destekleri Sigortası getireceğiz. Hiçbir aile benim gelirim yoktur demeyecek. Aile Destekleri Sigortası Türkiye’ye getirilecek diye söz verilmiş, Meclis’ten kanun çıkarılmış, 1971… Aradan geçmiş 52 yıl çıkarmıyorlar çünkü ben sana yardım yapayım sen bana oy ver, oysa insanın onuru var. İnsana yardım yapılacaksa sağ elin verdiğini sol el görmemeli, kimsenin fakirliğini afişe edemezsiniz. Hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz.”  (ANKA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.