Gazeteci Umutoğulları’ndan ‘Yücel’ değerlendirmesi: Sınıfta kaldı

EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. gün programında gündemi değerlendirdi. 

MENDERES’TE YAŞANAN OLAY TRAJİKOMİK

Menderes Belediye Başkanı iken Menderes Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan Mustafa Kayalar, görevden uzaklaştırma kararına karşı açtıkları davada ilk kez hakim karşısına çıktı. Kayalar’ın görevden alınmasını değerlendiren Mithat Umutoğulları, ‘’Don dönmeler yargının muhalif belediyeler ile ilgili verdiği kararlar çok tartışılıyor. Menderes’te yaşanan olay trajikomik. Savcılık 2020 kasım ayında açılmış. Soruşturma devam ediyor. Başkan görevdeyken istenen bütün belgeleri kendi imzasıyla sunuyor. Başkanın görevini yapmaması için hiç bir neden yok. İçişleri Bakanlığının verdiği uzaklaştırma kararı komik bir karar. Soruşturmada başkan evrakları veriyor, ifadesini veriyor mahkemeye çıkıyor ve serbest kalıyor. Mahkeme tutuklamayı gerektirecek bir durum olmadığını gördüğü için bırakıyor. Mahkemenin görevi mağduriyeti engellemek. Kayalar oldu da 2 yıl sonra beraat etti. Burada yaşanan mağduriyet nasıl telafi edilecek. Başkan halkın oyuyla seçilmiş bir başkan. Göreve iade ile ilgili açılan bir dava var bu davadan farklı bir karar çıkmasını beklemiyorum. Bu alınan kararlar kesinlikle keyfi ve başkan haksızlığa uğradı’’ dedi. 

MESELE İTİBARSIZLAŞTIRMA 

Kayalar’a yönelik açılan davanın itibarsızlaştırmasına yönelik olduğuna dikkat çeken Gazeteci Umutoğulları, ‘’Davaya bakan avukatlardan biri İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın davada bir risk görseydi o davada görev almazdı. Açılan soruşturmanın hala tamamlanmamasının sebebi o davaya uyduracak bir dosya oluşturulamaması. Belediye Başkanını göreve göndermemek için işi uzatıyorlar. Mesele itibarsızlaştırmaya yönelik. Mustafa Kayalar, ‘bizim adalete olan inancımız devam ediyor’ diyor Farklı bir açıklama bekleyemeyiz. Bir an önce bu tartışmalı mahkemelerin sonuçlanması ve yargıyı siyasi çekişmenin içerisinden çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. Bu dönemi bu şekilde kapatmak çok ahlaki değil. Umarım buradan sağlıklı bir karar çıkar ve insanların yargıya olan güveni boşa çıkmaz. Belediye başkanının bu şekilde görevden uzaklaştırılması ve halkın verdiği yetkiyi kullanamaması çok üzücü bir durum. Umarım hükümet bu işlerden vazgeçer ve kendi rakiplerini sandıkta eler’’ ifadelerini kullanıldı. 

DENİZ YÜCEL BUGÜN SINIFTA KALDI 

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekili aday adayı olmak için 5 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa etti. Yücel’in 5 yıllık il başkanlığını değerlendiren Umutoğulları, ‘’Deniz Yücel bugün sınıfta kaldı. Bugün Menderes’te basın toplantısında olması gerekirdi. Bu eylemlere sadece il başkanı olduğu zaman mı gider? Süreci başından sonuna kadar takip eden Yücel’in orada olması gerekirdi. Partililik duruşu var, Deniz bundan çok yoksun. Partiye karşı bir aidiyet duygusu yok ve il başkanlığı koltuğunu kendi kariyeri için kullanmış bir insan. Partide, sokakta bir karşılığı olmayan Yücel sadece genel merkez siyaseti yürüttü. Bugün her şeye rağmen orada olması gerekirdi. Yücel’in istifası önemliydi. 5 yılda başarısız olmuş, insan biriktirmemiş, partiye insan kazandırmamış bir il başkanı ve geldiği günden beri sorun yaratmış. Kınık, Menemen, Tire, Torbalı, Bayraklı, Menderes üç dört defa ilçe başkanı değiştirdi. Şimdi gider ayak Dikili’de sorunlar başladı. Urla ve Menemen’i kaybetmiş bir başkan. Menemen göz göre göre gitti. CHP’liler kendi partisinin belediye başkanını görevden almak için yaptıkları operasyonun en güzel göstergesi. Serdar Aksoy kendi partililerinin operasyonu ile gitti. Bu operasyona en büyük desteği Deniz Yücel verdi. 2 meclis üyesinin getirdiği evraklara itibar ederek başkanı disipline verdi. Yarın bu belediye başkanı ortaya atılan iddialar sonrası beraat ederse bunun vebalini nasıl ödeyecek? Serdar Aksoy’un davasında bilirkişi raporunda kamu zararının olmadığı yazıyor. Bu kadar başarısız bir tablo çizmiş ve gider ayak kendi yönetimine bile sahip çıkmayan birinden bahsediyoruz. 2 meclis üyesinin lafıyla tutanak tutulamaz’’ ifadelerine yer verdi. 

UMUTOĞULLARI’NDAN YÜCEL’E: KİM SANA GÜVENİR? 

Yücel’in siyasi manevralarına dikkat çeken Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’ İlk olarak Aziz Kocaoğlu’na çalım attı. Ardından Ali Engin’e ardından Abdül Batur’a, Mustafa İduğ’a çalım attı. Bir siyasetinin bu kadar zikzağı olmaz. Kongreye gidiyorsunuz, Tuncay Özkan grubu ile hareket edip, Tunç Soyer’i işin dışında tutuyorsunuz. Kongre bitiyor kurultaya gidince kongrede Tuncay Özkan’a kazık atıyorsunuz. Kurultay’da kader birliği yaptığınız siyasetçinin baraj altında kalarak MYK’ya girmesini engelliyorsunuz. Hangi taraflarından bakarsanız tutarsızlık. Şimdi milletvekili olmak istiyor. Örgüt 
ile genel merkez ile kavga etmiş,  belediye başkanlarıyla sürekli güvensizlik yaratmış bir il başkanından bahsediyoruz. Kim sana güvenir? Deniz Yücel’in Soyer’e karşı sadakatini bilemem ama Soyer’in çevresinin Yücel ile bir yakınlığı ve sıcaklığı olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar manevra yapmış ve siyasi kariyeri için kullandığı sonra alıp kenara bıraktığı bir sürü siyasetçi var. Böyle bir insana güvenebilirler mi? Dönemine göre siyasi yol haritasını çizen, hedefe göre bindiği durakları terk eden birinden bahsediyoruz. Yücel kendi kişisel egosu yüzünden partiyi kırdı ve sevmediği insanı partide barındırmadı’’ dedi. 

KİŞİSEL EGOSU YÜZÜNDEN İNSANLARI PARTİDEN ATTI 

Deniz Yücel başkanlığında görevden alınan ve istifa eden ilçe başkanlarını hatırlatan Umutoğulları, ‘’CHP Tire İlçe Başkanı Hakan Şenoyar, yıllardır  Tire’de partiyi ayakta tutuyor. Belediye başkanı olmak istedi, parti ona yol vermedi. Mücadeleye devam etti. Neden bu insanı partiden attı? Kişisel egosu yüzünden. Diğer ilçe başkanlarına bakıyoruz, yine aynı şekilde Menemen’i, Menderes’i karıştırdı. Örgüt ile ilişkisi olmayan, yöneticiliği beceremeyen, yol arkadaşlarını yarı yolda bırakan ve kendi yönetimine sahip çıkamayan Yücel’in karnesi sıfır olur. Niye 3 yıl boyunca kavga ettiği Büyükşehir Belediye Başkanına yanaştı, muhalefet olmasın diye. Soyer’i çok sevdiği için değil, siyasi bir çıkar ilişkisi. Soyer’in siyasi birikimine hayranlık duyduğu için değil. Soyer aynı Soyer, ne oldu da 3 yıl boyunca onaylamadığın Soyer hayranı oldun? Çıktığı yolculukta Soyer’e ihtiyaç vardı, bu yüzden hedefe kitlendi’’ ifadelerini kullandı. 

CHP’DE SORUN KİMİN ADAY OLACAĞI DEĞİL, HANGİ GRUBUN KAZANACAĞI 

Yeni il başkanı tartışmaları devam ederken süreci değerlendiren Gazeteci Umutoğullları, ‘’Bir il başkanı profili yok. Soyer, Batur, Engin bana yakın olsun diyor. Herkes kendi siyasi geleceğine katkı verecek ve onu yaşatacak birini istiyor. Aday olacak ismin niteliği, ne yapacağı, ne kadar siyasi birikimin olduğu önemli değil. Siyaset burada tıkanıyor. O yüzden il başkanlığı hikayesi bir düğüm haline geldi. Murat Aydın ile ilgili bir tedirginlik var. Murat Aydın ismi geçtiğinde hemen dedikodular başladı. Herkes başka bir anlam yüklüyor o koltuğa getirmemek için. Soyer 10 yıl Seferihisar Belediye Başkanlığı yaptı, İzmir Büyükşehir’e aday olunca babasının geçmişine indiler. Babası üzerinden Soyer’e yürüdüler. Aynı şeyi Murat Aydın’a yapıyorlar. Aydın’ın hakimlikten ayrılma gerekçesini bilmiyoruz ama hakkında ortaya atılan iddiaları CHP’liler gezdiriyor. Murat Aydın’ın kimsenin adamı olmayacağını düşünüyorlar. Temel sorun kimin adamı olacağı. Adaylarla ilgili bir kaç gün sonra her şey netleşir’’ dedi. 

CHP’DE SERT TARTIŞMALAR YAŞANACAK 

Kulislerde konuşulan isimler hakkında açıklamalarda bulunan Umutoğulları, ‘’Çağdaş Kaya üzerinde bir mutabakat oluştu. 20’nin üzerinde imza toplandı. Kaya bugün Ankara’da nabız yokluyor. CHP ahlaki açıdan en çirkin dönemlerini yaşıyor. Herkes birbirinin arkasından oyunlar oynuyor. Kendi partisinin belediye başkanı, milletvekili, meclis üyesi hakkında haber yaptıranlar hakkında ne söyleyebiliriz ki? Çağdaş Kaya, 10 tane Yücel yapar. Murat Aydın’ın da Çağdaş Kaya’nın da insan ilişkileri güçlü isimler. Bu isimler İzmir’i bozmaz. Burada kimin seçileceği değil hangi grubun kazanacağı önemli. Soyer il yönetimin kalmasını istemiyor. Belki de yönetimden kimseyi yazamayacak. Seçilecek il başkanın partiye ne vereceği önemli. Gelecek olan İl başkanının partiyi seçime hazırlaması gerekir. İki İl başkan adayının da kendine göre stratejileri var. İkisinin yetenekleri ve nitelikleri çok farklı. 5 yıldır kronik bir rahatsızlık var. İl başkanı insanların elini sıkmıyor, partiye gitmiyor, sokakta gezmiyor eleştirileri vardı. Bu koltuğa talip olan herkes bunu biliyor zaten. Bu süreçte CHP yarada alabilir. Önümüzdeki hafta CHP’de çok daha sert tartışmalar olacak’’ dedi.