Dolar 32,3684
%-0.21
Euro 34,7499
%0.03
Altın 2.434,670
%-0.16
Bist-100 10.048,00
%1.34

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akşener İzmir'den seçmene seslendi: Dik durun siz velinimetsiniz

Akşener İzmir'den seçmene seslendi: Dik durun siz velinimetsiniz

Bir dizi programlara katılmak için İzmir’e gelen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kentte esnaf ve sanatkar temsilcileriyle bir araya geldi. Esnafları “toplumun belkemiği” olarak tanımlayan Akşener, hem esnafın hem de vatandaşların ezildiğini ifade etti. Siyasette hakim “Paltomu assam seçilirim” anlayışını değiştirmek için harekete geçtiğini belirten Akşener, seçmene siyasetçilerin karşısında dik durmaları gerektiği mesajını verdi ve “Biz bunun önüne geçmek için el ele verip seçmenin velinimet olduğunu anlatacağız. Siz bu mesajı verirseniz siyasetçi de karşınızda hazırola geçer” dedi.

  • Ege Postası
  • 27.12.2021 - 18:38

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Bir dizi programlara katılmak için İzmir’e gelen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kentte ikinci durağı, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği oldu.

Esnaf ve sanatkar temsilcileriyle bir araya gelenin toplantıya, Akşener’in yanı sıra; İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu katıldı.

Toplantıda, esnafın hak ettiği değeri göremediğini ifade eden Akşener, mevcut siyasi iklimde birçok şeyin değişmesi gerektiğini ifade etti ve seçmenlere seslendi.  

“RAHATI BOZMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Mevcut siyasi sistemde, siyasi partilerin seçmenlere “kesin” gözüyle baktığını ve değer vermediğini ifade eden Akşener, sistemi değiştirmeyi hedeflediklerini belirtti ve “Çok uzun bir zamandır şehir şehir ilçe ilçe sizlerle beraberim. Çok uzu bir zamandır kutuplaşma üzerinden çok pis bir dil üzerinden komşunun komşusunun karşısına dikildiği bir düzenekle siyaset işledi. Şapkamı assam seçilirim kavramını siyasete bu dil getirdi. Şuculuk buculuk üzerinden tariflerin yapıldığı Türkiye’de hizmetin konuşulmadığı bir siyasi atmosfer doğdu.  Rahat bozmak üzere yola çıktım. Asıl mevzu budur. Çünkü dertlisiniz, dertliyiz. Esnaftan, işçiden, iş sahibinden, gençten, tencere kaynatmakta zorlanan kadından bahsediyorum. Ama onların lehine bir cümle söylemeniz terör örgütü mensubu oluyorsunuz. Bu rahat ettiren bir iş. Birinin buna dur demesi gerekiyordu. Yola çıkış nedenim budur. Biz bu kısır döngüyü, seçmenin çırak çıktığı siyasetçinin de çok kolay oy aldığı bu sistemi bizim yıkmamız lazım. Antalya’dan başladım, İzmir, Bursa, Trakya derken birden fazla insanda koronavirüs çıktı. Biz de geri döndük. 20 Ocak 2020’de başladım salgın yok. Geziyorum. Önce müthiş bir korkuyla karşılaştım. Ben durumlarını soruyorum ve gözüm bak da anla ifadesi oluyor. Siyaset şudur: Bir seçim oluyor, seçmen bir karar veriyor ve bir partiyi iktidar ediyor. İktidar hizmet etmekle muhalefet avukatınız olmakla görevli. İktidarın işi çok. Muhalefet de sizi görüp eleştirilerinizi alıp iktidara iletecek ki hizmet ilerlesin. Bu da hizmette rekabettir. Yermeye, germeye gerilmeye, probleme lüzum yok. Mecliste konuşulur, önergeler ve kanun teklifleri verilir” dedi.  

“SEÇMENİN VELİNİMET OLDUĞUNU ANLATACAĞIZ”

Esnafın, hak ettiği değeri görmediğini belirten Akşener, esnafın sesi olmak için yola çıktıklarını ifade etti ve vatandaşlara siyasetçilerin karşısında dik durma çağrısında bulunarak şunları söyledi; “Covid yokken elektrik paralarından, dükkan kiralarının stopajından, alım gücünün düşmesinden ve satılan malların maliyetinin arttığından bahsedip pahalılıktan şikayet ediyorlardı. Biz bunları kamuoyuna sunduk. Ardından pandemi geldi. Sonra da pandemide siz neler yaşadınız diye gezmeye başladık. Kahveci esnafının, lokantanın, kafenin, berberin, kuaförün derdini anlatmam mümkün değil. İnanılmaz bir dönem geçildi. Çok mantıklı, vicdanlı talepleriniz oldu. Biz o taleplerin tamamını ilettik. İşveren asgari ücretin vergi dışı kalmasını talep etti ‘Çalışanların sigortasını almasın’ dedi. Ben acımasız dile ve tavra karşı sesi çıkmayanları sesi olmak, güçlünün elindeki sopanın başına indiği fakir fukaranın sesi olmak ve onların yani seçmenin velinimet olması için ne gerekiyorsa yapacağıma yemin ettim. Esnafın müşteriye gösterdiği saygıyı ve zarafeti, siyasetçinin seçmene göstermesi için elimden geleni yaptım. O siyasetçinin sizden oy alabilmek için sizin velinimet olduğunuzu anlatmak için elinizden geleni yapın. Patron sizsiniz. Şimdi size höt höt davrananların cezasını da sandıkta siz vereceksiniz. Hak ediyorsak o oy bize gelsin hak etmiyorsak vermeyin. Ama sizin velinimet olduğunuzu bütün siyasetçilere göstermeniz gerekiyor. Aksi takdirde yine çıkarak çıkacaksınız. Bize neden esnaf diyorlar. Sanayici üretiyor ama esnaf olmazsa kim satacak o üretilenleri? Esnaflar sanayicilere eşdeğerdir. Ülkenin belkemiği olan esnaf unutuldu. Biz bunun önüne geçmek için ele ele verip seçmenin velinimet olduğunu anlatacağız. Siz bu mesajı verirseniz siyasetçi de karşınızda hazırola geçer.”

“YÜZÜNÜZE GÖZÜNÜZE DURSUN”

Saha çalışmalarında girdiği diyaloglar üzerinden örnek vererek halkın yoksulluğunu duygulanarak bir kez daha anlatan Akşener, “Yanıma yaklaşan bir kadın, bin 900 lira maaş ile 3 torununa bakıyor. Kadın yanıma yaklaşıp torunlarımın burnuna köfte kokmuş. O kadın gelip benden köfte istedi. Ben bunları anlatıyorum, onlar ise ‘Kim aç ki’ diyor. O evlerin içinde o insanlar aç. Bir ülkeyi bu hale getiremezsiniz. Yüzünüze gözünüze dursun. Millet aç aç. Bu milletin devlet anlayışı açı yedirmek, çıplağı giydirmektir. Hani nerede sosyal devlet? Siz itibardan tasarruf olmaz deyip milyonluk uçaklarla gezeceksiniz, bir genç gelip 86 puanla atanamadığını söyleyecek. Siz, ahiliği, dayanışmayı, dostluğu bilen insanlarsınız. Her dükkanda veresiye var. Esnaf bu. O yüzden sizin sesiniz olmak derdinizle dertlenmek ve sizi ülkenin gündemine getirmek gibi bir misyonu yüklendik. Bunu bir kerede bitirmeyeceğiz. Sizin sesiniz olmaya gayret edeceğiz” ifadelerini kullandı.  

“ESNAF OLMAZSA EKONOMİ ÇÖKER”

Esnaf ve sanatkarların toplumun temel taşlarından olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan İESOB Başkanı Mutlu, “Biz esnaflar ahilikten aldığımız terbiyeyle alın teri ve emeğimizi bilim ve teknolojiyle yoğurarak insanlığın hizmetine sunuyoruz. Yani bizler ahiliğin temsilcileri olarak görevimiz eksiksiz yerine getirmek için çalışıyoruz. 128 meslek odamız, bin 250 delegesi ve 300 bin üyesiyle temsil ediliyoruz. Onların varlıklarından onur duyuyorum. 128 meslek odamız 2022 Ocak ayından 31 Mart’a kadar 128 genel kurul yapacak. Her ziyaretinizde esnafın dertlerini dinlemeniz bizim için çok kıymetli. Bir ilçede ve ilde durumu öğrenmek için karşınıza ilk gelen dükkâna girip işlerini sorduğunuzda o bölgedeki belediyeyi, kamuyu ve ekonomiyi hemen anlarsınız. Bir berber, taksi, bakkal sanki ölçek gibidir. Bu nedenle siz hep esnaf ziyaretinde bulundunuz. Çünkü esnaf toplumun temel direğidir. Çimentosudur, harcıdır. Esnaf olmazsa toplumun direği çöker. Bir insanın hayatında esnaf ve sanatkarlar ayrılmaz bir parçadır. Esnaf olmazsa ekonomik hayat çöker. Esnaf ve sanatkar istihdam ve ihracattır. Esnaf mahallenin ışığıdır. Önemli olan esnafın derdini ve sıkıntısını anlatabilmektir” dedi.

“YARININ NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ”

Pandemiden en çok etkilenen kesimin esnaf ve sanatkarlar olduğunu ifade eden Mutlu, pandeminin üstüne yüksek enflasyonla da mücadele etmek zorunda kaldıklarına dikkat çekti ve “2019 sorularımızla uğraşıp gidiyorduk. Covid-19 gibi bir musibetle karşılaştık. Dünya ülkeleri, liderleri tıp, ekonomi... Herkesin ezberi bozuldu. Ülkemiz de bu durumdan etkilendi. Biz esnaflar da çok mağdur olduk ve sıkıntı çektik. Şunu anlarım. Hesapta olmayan bir şey toplumun başına gelebilir. Ama bu zorluğun adil paylaştırılması gerekmez miydi? En çok sıkıntıyı biz çektik. 2 şey bizi çok üzdü. Birinci, pandemiye sebep gösterilmemiz. Virüsün lokanta, kahvehane gibi işletmelerde bulaşılıyormuş gibi gösterilmesi. Biz tüm tedbirleri almaya çalıştık. Ama kongrelerde ve 5 yıldızlı otellerde bizden kat kat fazla insana hizmet sunuldu. Biz pandemiye sebep gösterilmemiz nedeniyle üzüntü içendeyiz. İkincisi, pandemi nedeniyle alınan tedbirler adil olmadı. Biz kapalıyken AVM’ler açık kaldı. Minibüslere yüzde 50 kapasite denildi. Biz kim ne kadar etkilendi ne oldu diye bir çalışma yaptık. Bunlar devam ederken bir de deprem ve tsunamiyle karşı karşıya geldik. Daha iyi olacağını ümit ederken faiz ve enflasyon karşımıza çıktı. Her şeyi unuttuk mal temini, sipariş Euro ve dolar derdine düştük. Yazı yazacak A4 kağıdı bulamadık. En büyük sorunumuz yarının ne olacağını bilmiyoruz” diye konuştu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.