Dolar 32,1153
%-0.15
Euro 35,0417
%-0.14
Altın 2.471,090
%0.13
Bist-100 10.159,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Bornova'da 'disiplin' fırtınası: İtibar mı, iktidar mı?

Yerel seçimlerin tozu dumanı henüz oturmadan, Bornova'dan gelen haberler siyasi kulislerde yeni bir fırtınanın habercisi gibi... CHP Bornova İlçe Başkanlığı'nın, kısa süre önce zaferle çıkan Bornova Belediyesi'nin yeni Başkanı Ömer Eşki'ye yönelik, seçim öncesi döneme ait sözler nedeniyle disiplin soruşturması başlattığı söyleniyor. Durum böyle olunca, akıllara ister istemez "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" sorusu düşüyor.

Peki, neden mi?

 Çünkü bir yanda CHP'nin Bornova'daki güzel zaferi, diğer yanda ise parti içi çatışmaların gölgesinde kalan bu zafer... Ömer Eşki'nin seçimi kazanmasının mürekkebi kurumadan, parti içi iktidar kavgaları baş gösteriyor.

 Burada akla gelen ilk soru şu: Bu hamle ile CHP ne kazanmayı umuyor?

Gelin görün ki, kulislerde konuşulanlara göre, bu hamlenin zamanlaması da bir hayli manidar. Haberin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İzmir ziyareti sırasında basına sızdırılması, kafalarda bir dizi soru işaretinin belirmesine neden oluyor. Sanki birileri, Bornova'da kazanılan zaferin üstünü bir iç çatışma hikayesiyle örtmek istiyor…

Bir yandan da ilçe başkanlığının, daha önce belediye başkanlığı yapmış bir ismi disipline sevk etme yetkisinin olmaması, işin içine bir de hukuki karmaşa katıyor. Bornova'nın CHP düdüğüne göre dans edip etmediği meselesi bir yana, siyasi stratejiler açısından bakıldığında, bu hamlenin partinin iç dinamiklerine zarar verme potansiyeli taşıdığı açık.

Bu durum, daha önce Çiğli'de yaşanan benzer bir olayı hatırlatıyor. Utku Gümrükçü'nün belediye başkanı seçildiği dönemde, kendisine muhalif olan eski ilçe başkanı ve diğer yöneticilerle yaşadığı gerilim, parti içi çekişmelerin nasıl da dışarıya yansıyabileceğinin canlı bir örneği olarak hafızalarda yer etmişti.

Ve o kavgadan kimse kazançlı çıkmamıştı; en büyük kaybı yaşayan ise Utku Gümrükçü olmuştu.

Şimdi Bornova'da, başarılı bir belediye başkanı olan bir ismin, yetkisi dışında bir hamle ile disipline sevk edilmesi ve bu durumun kamuoyuna sızdırılması, açıkça itibarsızlaştırma çabası olarak görülebilir.

 Ancak asıl soru, bu hamlenin CHP'ye, parti içi dayanışmaya ve genel itibara ne kazandıracağı...

Siyaset, kimi zaman içinden çıkılmaz bir labirenti andırır. Ancak unutulmamalıdır ki, labirentin içinde kaybolmak yerine, çıkış yolunu bulmak, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, her zaman daha değerli ve anlamlıdır.

Bornova'da yaşanan bu olay, CHP için bir dönüm noktası olabilir mi?

 Yoksa sadece geçici bir fırtına mı?

Zamanla göreceğiz. Ancak bir şey kesin: Siyasette kazanılan zaferler kadar, zaferlerin nasıl korunduğu ve ileriye taşındığı da büyük önem taşır.

Aslında bu olay bize ne anlatıyor ona bakalım…

Karşımızda, siyasi arenanın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne seren bir hikaye daha... Mustafa İduğ ve Ertürk Çapın arasındaki bu trajik dönüşüm, siyasetin sadece idealler üzerine kurulmadığını, zaman zaman en yakın dostlukların bile sınamaya tabi tutulduğunu acı bir şekilde hatırlatıyor.

Mustafa İduğ'un belediye başkanı koltuğuna oturduğu günlerde, yanında, omuz omuza verdiği, İzmir Büyükşehir Belediyesi karşısında bile desteklediği, seçimlerde yanında savaştığı bir isim vardı: Ertürk Çapın. İduğ, Çapın'ı siyasi kariyerinde önemli bir noktaya, ilçe başkanlığı koltuğuna kadar taşıdı. Ancak ne acıdır ki, bu destek ve dostluk hikayesi, beklenmedik bir noktaya evrildi.

Şimdi, bu olayın ortasında duran Ertürk Çapın'ın, İduğ'a karşı yürütülen 'disiplin operasyonunun' başında olması, siyasi kulislerde "dost kazığı" olarak nitelendiriliyor. Bu, sadece iki eski dost arasında değil, aynı zamanda siyasi etik ve sadakat kavramları açısından da derin soruları beraberinde getiriyor.

Bir zamanlar aynı yolda yürüyen, aynı davaya hizmet eden bu iki ismin arasına giren bu 'ihtilaf', sadece Bornova'nın değil, tüm siyasi camianın içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. Dostlukların, ideallerin ve hizmet etme arzusunun, zamanla nasıl siyasi hesaplaşmalara dönüşebileceğinin canlı bir örneği...

Peki, bu durumdan CHP'nin ve siyasi etik anlayışının çıkaracağı ders nedir?

Acaba siyasi arena, dostlukları ve idealleri koruyacak şekilde yeniden şekillendirilebilir mi?

Yoksa siyasetin doğası gereği mi bu tür olaylar kaçınılmazdır?

Sonuç olarak, Bornova'dan yükselen bu 'disiplin fırtınası', sadece yerel bir olay olmanın ötesinde, siyasi etik ve sadakat konularında derin bir muhasebeye sevk ediyor bizi.

Ve belki de en acısı, siyasetin dar koridorlarında kaybedilen dostluklar...

Bu olaya çiçeği burnunda Belediye Başkanı Ömer Ekşi Cehpesinden bakalım...

 Eski Belediye Başkanı Mustafa İduğ'un disipline sevk edilmesi ile başlayan tartışmalar, Bornova'nın yeni belediye başkanı Ömer Ekşi'nin önüne adeta dikenli bir yol seriyor.

Bu yolun sonunda ne mi var?

Büyük gerilimler, belki de siyasi kasırgalar...

Ömer Ekşi, işte böyle bir ortamda göreve "merhaba" diyor. Bir yandan parti içi çekişmeler, diğer yandan disiplin soruşturmaları... Bornova'nın siyasi atmosferi, Ekşi için pek de iç açıcı değil. Bu tartışmalar, şüphesiz ki başkan Ekşi'ye ciddi zararlar verebilir. Hatta daha da ileri giderek söyleyeyim, bu durum Bornova için de pek hayra alamet değil.

Bir belediye başkanı için en önemli sermaye, halkın güveni ve desteğidir. Ancak Başkan Ömer Ekşi, görevine bu tür iç çatışmaların gölgesinde başlıyor. Bu, onun için sadece bir imtihan değil, aynı zamanda büyük bir fırsat da olabilir.

Nasıl mı?

Eğer Ekşi, bu iç çatışmaları yönetebilir, partisi içindeki dengeleri sağlayabilir ve halkın karşısına "birleştirici bir başkan" olarak çıkabilirse, işte o zaman Bornova için gerçek bir fırtına öncesi sessizliğin habercisi olur.

Ancak unutmayalım ki, siyasi çatışmaların ve çekişmelerin ortasında kalan bir liderin işi hiç de kolay değildir. Bu süreci yönetmek, hem diplomatik beceriler gerektirir, hem de olağanüstü bir liderlik yeteneği. Ömer Ekşi'nin bu becerilere sahip olup olmadığını zaman gösterecek. Ancak şu bir gerçek ki, Bornova'da önümüzdeki dönem, siyasi olarak oldukça hareketli geçecek.

Ve son bir söz: Bu tartışmalar, belki de Bornova'nın ve CHP'nin iç dinamiklerinde çok daha derin değişikliklerin habercisidir. Ömer Ekşi, bu değişikliklerin merkezinde, hem bir oyuncu hem de bir yönetmen olarak sahnede olacak. Umarım, bu rolleri başarıyla üstlenir ve Bornova için en iyisini yapar. Çünkü unutmayın, siyasette bazen en büyük fırtınalar, en büyük değişimlerin de habercisidir.