İzmir'de dev miting öncesi prova

Kamu Emekçileri Sendikaları (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun çağrısı üzerine alanlara inme kararı alan İzmirli emek ve demokrasi güçleri Türkiye çapında büyük tartışmalara yol açan İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nı protesto etti. Yasayı “Sıkı yönetim” benzetmesi yaptıkları düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini duyuran sendikalar, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları bir kez daha “AKP’nin 28 Şubat darbesine dur demek için Cumartesi Gündoğdu’da buluşuyoruz” mesajı verdi. 'İç Güvenlik Paketi'ne karşı her gün eylem

Ege Postası
25.02.2015 - 10:25

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- KESK önderliğinde gerçekleşen ve DİSK, TMMOB, Türk-İş Sendikası, TTB, İzmir Barosu, çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği eylemde Konak Pier önünden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yürüyen İzmirli emek ve demokrasi güçleri iç güvenlik paketine karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Emniyet birimlerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı gözlenen eylem sırasında taşıdıkları “İç Güvenlik Yasa Tasarısına Hayır” pankartı ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları eşliğinde hükümeti protesto eden emek ve demokrasi platformu üyesi kuruluşlar, İzmir halkını Cumartesi günü Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşecek kitlesel eyleme çağırdı.

“SIKI YÖNETİM YASASI İZMİR’DE FİİLEN UYGULAMAYA GEÇTİ”

28 Şubat tarihinde Alsancak Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşecek dev miting öncesinde her gün eylem yapacaklarını açıklayan KESK Dönem Sözcüsü Onur Akıncı, “Daha iç güvenlik paketi çıkmadan 13 Şubat tarihinde İzmir’deki eylem sırasında uygulamaya konuldu” diyerek, “Bizler biliyoruz ki özellikle İzmir’de son dönem bu yasa tasarısı fiiliyata geçti. ‘Zorunlu din dersi’ boykotları ve eylemleri sırasındaki tutumlar, gözaltılar, yıllardır toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılan güzergahların birden bire 2911 sayılı sayaya aykırı ilan edilmesi, bu yasa tasarısının İzmir’de uygulamaya geçtiğini bizlere gösterdi. Bu yasa genel ve kalıcı bir sıkıyönetim yasasıdır. Kabul etmiyoruz ve sonuna kadar direneceğiz” dedi.

HER GÜN EYLEM KARARI

Yasanın demokrasi açısından kesinlikle kabul edilemeyeceğinin altını çizen KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Akıncı, “Gözaltı süresini uzatan, polisin arama, silah kullanma ve dolaysıyla öldürme yetkisini arttıran, hakim ve savcıların yetkisinin bir kısmını vali ve kaymakamlara veren bu paket kabul edilemez. ‘Biber gazı yasaklansın inisiyatifi’ raporları 2014 yılında, yılın 365 gününün 224’ünde biber gazı kullanıldığını söylüyor. 2002’den beri devletin güvenlik güçlerinin öldürüldüğü, ölümüne yol açtığı çocukların sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Şimdi de halen her yıl ortalama 30 kişinin sokakta polis tarafından öldürüldüğü Türkiye’de polisin yetkileri arttırılıyor. AKP, yargıdaki kadrolaşmasını tamamlayamamış, yasama-yürütme-yargı arası sınırları yok etmemiş gibi şimdi de hakimlerin yetkisini valilere, kaymakamlara vermek istiyor. Tasarının yasalaşması halinde, hak ve özgürlüklerini Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı biçimde kısıtlayan vahim sonuçlar doğacak. Yasayla halihazırda vatandaşa yeterli bir hukuki güvence sağlamak bakımından zaten yetersiz olan hakim ve savcılar, tümüyle devre dışı bırakılmış, tüm yetkileri polise ve idareye devredilmiş olacak. Başta toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı olmak üzere, bir çok temel hal ve özgürlüğün kullanılması fiilen imkansız hale gelecek” şeklinde konuştu.

“28 ŞUBAT’TA HALKA DARBE YAPACAKLAR”

Konak’ta gerçekleştirilen eylemde söz alan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, TBMM’de görüşülen yasaya “darbe” benzetmesinde bulunarak, “AKP iktidarı “28 Şubat’ta bize darbe yapıldı” dedi. Yıllar önce 28 Şubat’ta darbe yapıldı diyenler bu yıl 28 Şubat’ta kendi darbelerini hayata geçirebilmek için mecliste milletvekillerine ve devrimcilere saldırıyorlar. Biz AKP’nin 28 Şubat’ta halka darbe yapmasına dur demek zorundayız. Hep birlikte iç güvenlik yasasına, yani baskı politikalarına karşı, faşizme karşı omuz omuza durmak için birlikte olacağız. Baskıya, şiddete, zulme dur demek için Cumartesi günü tüm İzmir’i Gündoğdu Meydanı’na bekliyoruz” şeklinde konuştu.

FAŞİZMİN AYAK SESLERİ

Eylemin ardından İzmir’i ve tüm Türkiye’yi baskı politikalarına karşı direnmeye ve örgütlenmeye çağıran Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ise şunları kaydetti: “İç güvenlik yasasına gerekçe olarak bonzai, bonzai ile mücadele, molotofla mücadele gibi saçma sapan yaklaşımlar öne sürülürken, bu yasanın ardında hak arayan emekçilere, alanlara çıkmak isteyen emekçilere olan baskı vardır. Aslında hırsızlıkların, yolsuzlukların hesabının sorulması, haksızlıklara karşı direniş engellenmek isteniyor. AKP iktidarı kendinden olmayanlara yaşam hakkı tanımıyor. Demokrasi, özgürlük ve eşitlik adına mücadele edenleri de düşman safında göstermeye çalışıyorlar. Bu haksızlıklara karşı sokağa çıkarak tepkisini dile getirmek isteyen milyonları engellemek için işte bu yasa tasarısını çıkarmak istiyor. Biz haksızlıklara, yolsuzluklara boyun eğmedik, alanlardayız. Eğer bu yasa çıkarsa, 1980’li yıllardaki sıkı yönetimin de gerisinde bir baskı sürecini yaşayacağız. İç güvenlik yasası denen yasa aslında faşizmin ayak sesleridir. Bize düşen görev bu yasayı çıkartmamaktır, alanlarda mücadele etmektir, mücadeleyi genişletmektir.”