İzmir Barosu seçimlerinde Kobani gerginliği
İzmir Barosu’na kayıtlı avukatlar yeni baro başkanını seçiyor. Seçimde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu, Çağdaş Avukatlar Grubu ve İdealist Avukatlar Grubu başkanlık ve yönetim için mücadele veriyor.
- Ege Postası
- 25.10.2014 - 19:12
Bugün başlayan genel kurula damga vuran anlardan biri ise protestolardı.
Çağdaş Avukatlar Grubu’nu destekleyen avukatlar “Yaşasın Kobani Direnişi” gibi Kürtçe sloganlar atarken, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu ise “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye
karşılık verdi.
DEMİR’DEN ELEŞTİRİLERE SERT YANIT
Divan Başkanı’nın konuşması sonrası avukatlar söz alarak mevcut yönetimi eleştirdi. Açıklamaların ardından mevcut Baro Başkanı ve Çağdaş Grubun Adayı Ercan Demir kürsüye çıktı. Demir eleştirilere tek tek yanıt verdi.
Gruplar adına konuşan arkadaşlarımız çok politikleştirmeden konuştu. Sonrası garip bir noktaya geldi. Burayı siyasi kamplaşmanın bir alanı olarak ortaya koymak ve birbirleriyle çatışan bir ortam olarak görmekten hoşnut olmadığımı söylemek istiyorum. Bu politik argümanlarla tartışmak istediğim bir şey değil. Eleştirilere misliyle cevap veririm hiç kuşku olmasın ama istemiyorum.
Kangrenleşmiş sorunlarla karşı karşıyayız. Yönetim kurulu bu sorunları tek başına çözemez. Ben elimde sihirli değnekle her işi çözemem. Herkes destek olmalı. Görsel sunumun kırpılarak kendilerinin görüntülerden çıkarıldığını yönündeki eleştiriyi de kişi kendinden bilir işi olarak görüyorum. Arkadaşımız bunlar ayrımcılık yaptı diye açıklama yaptı. Baronun futbol takımını cumhuriyetçi grubun takımıdır diyen kimdi'
IŞİD teröründen de hükümet sorumludur
Futbol takımına bir grubun futbol takımı müzik grubuna bir grubun takımı derseniz baroda birlik olmaz. Ayrımcılığı yapan sizsiniz. Balyoz davasında İzmir Barosu savunmanın yanında değildi askeri casusluk davasında savunmanın yanında değildir demek enteresandır. Bazı davaları sembolleştirip bundan bir takım siyasi kazanımlar peşinde olmamız söz konusu değil. İşimiz olmaz. Biz yaptıklarımızı çarşaf çarşaf yazmıyoruz. Ben casusluk davasında avukatlık yaptım. Biz bunlardan mı bahsedeceği? Soruşturma aşamasında görev aldım evet doğrudur. Bunun üzerinden mi oy isteyeceği? Ayrımcılık yapıldı dendi. İzmir barosu ayrımcılık yapmıştır. Evet. Nasıl yan? Nasıl yapmıştı? Bizim en son bir basın açıklamamız var. Yansıtıldığı gibi Kobani’yi destekliyoruz, yaşasın Kobani değil. 40 tane yurttaşımız yaşamını yitirmiştir bundan hükümet sorumludur. IŞİD teröründen de hükümet sorumludur. Bu terörü lanetliyoruz hükümeti göreve çağırıyoruz. Ne var bund? Biz Sünni terör örgütüne karşı çıkarak mezhepçilik mi yaptık acaba'
HSYK seçimlerinde neredeydiniz'’
Kobani Kürt istismarcılığıdır dediler. İzmir Barosu’na bunu niye söylüyorsunu? ‘Yetmez ama evetçisiniz’ dendi, ‘HSYK seçimlerinde neredeydiniz'’ dendi. YARSAV ve YARGI-SEV’in yanındaydık. Bunu soran arkadaşa soruyorum siz neredeydini? Seçim süreci başladığından beri AKP itiraz konusunda tek bir laf etmediniz. Enteresan. Niye bunu yapmıyorsunu? Seçim için telefonlarınıza mesajlar geliyor ‘cumhuriyetinize sahip çıkın’ diye. Yuh artık, abartmayın! Bir siyasi parti lideri seçmiyoruz. Tamam çok şerefli bir görev ama siz kimsiniz cumhuriyete sahip çıkıyorsunuz. Ordu var, başka kurumlar var onlar sahip çıkarlar merak etmeyin. Bu seçim sürecinde son derece rahatsızlık verici olaylar yaşandı.
Misak-i Milli’den ödün vermeyeceğiz!
Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Adayı Aydın Özcan ise konuşmasında baronun en güçlü grubu olarak yönetime talip olduklarını ve hedeflerinin özgür ve öncü bir baro yaratmak olduğunu söyledi.
“İzmir barosu kurulurken böyle kurulmuştur” diyen Aydın, “Baromuzun genlerinde mücadele vardır, teslim olmamak vardır. Kurucusu Bekir Behlül Bey bize bu anlayışı miras bırakmıştır. Bugün mesleğimizin onurunu yücelten başta Bekir Behlül Bey olmak üzere tüm baro çalışanlarını ve başkanlarını saygıyla anıyorum.
İzmir Barosu yön veren bir baro olmalıdır. Biz cumhuriyetçiler bunun için adayız. Bugün ülkede açık oturumlar, gazeteler, bakıldığında hep adaletsizlik var hukuk var hukuksuzluk var. Hukuk varken hissetmezsin yokken nefes alamazsın. Yokken kendini hissettirir. Hukukla bu kadar oynanmaz. Yap boz tahtası haline getirilmez. Hukukun üstünlüğü yoksa üstünlerin hukuku vardır. Adil yargılanma olmaz, demokrasi olmaz, özgürlük olmaz. Biz cumhuriyetçiler bu gidişata dur demek için adayız. Tarih dik duranları yazar. Hukuk ve adalet herkese eşit dursun diye mücadele ediyoruz. Bunun sözünü bu genel kurulda siz meslektaşlarımıza veriyorum. Savunma susturulmasın avukatlarımız susturulmasın diye mücadele ediyoruz. Devam da edeceğiz. Baromuz avukatlarımızın arkasında dursun diye bugün burada adayız. Gönül isterdi ki İzmir Barosu da İstanbul barosun gibi avukatlarının arkasında dursun. Balyoz davası, gezi olayları, casusluk davası olayları gibi olaylar yaşanırken bunlara dur demeyeceğiz de neye diyeceğiz. İzmir barosunu demokrasinin kalesi yapmak, şeffaf bir yönetim için varız. İzmir’de baro meclisini kurmak istiyoruz. Genç arkadaşlarımızın haklarını savunmak için genç avukatlar meclisi kurmak istiyoruz. Bayrak Atatürk gibi ulusal değerler her gün ayaklar altına alınıyor. Gidişattan endişeliyiz. Vatandaş ne olacak bu işin sonu diyor. Bizim düsturumuz yurtta barış dünyada barış. Biz elbette barıştan yanayız. Ama onurlu bir barıştan yanayız. Türk bayrağının yakıldığı, Atatürk büstlerine saldırıldığı bir barıştan söz edilemez. Bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Kırmızı çizgiyse kırmızı çizgidir. Misak-ı milliden ödün vermeyeceğiz. Grubumuzun duruşu açık ve nettir” ifadelerini kullandı.
Siyasetin kirlettiği seçim!
İdealist Avukatlar Grubu Adayı Atilla Tüfenkçioğlu konuşmasında sert ifadeler kullandı. Tüfenkçioğlu genel kurulun siyasetin kirlettiği bir seçim olarak tarihe geçeceğini söyledi.
Tüfenkçioğlu şöyle konuştu:
Atilla Tüfenkçioğlu: Birbirimize tahammül etmeyi öğreneceğiz. İlk baştan her şey iyiydi, her şey yavaştı. Bir şey hızlıydı; Milli Marşımız. İnanın bugüne kadar ben böyle hızlı söylenen bir Milli Marşa şahit olmadım. Acelemiz mi vardı, bilerek mi yaptınız bilemiyorum. İçine sindiren varsa da bir şey söylemiyorum.
Kobani’de yüzde yüz haklısınız. Bu ülkede yaşayana Kürt’ün Kobeni’ye kayıtsız kalması mümkün mü' Bir Türk’ün yurtdışındaki bir Türk’e kayıtsız kalması mümkün mü' Burada sorun sizin Kobani’ye duyarlığınız değil sorun bizim size eklenmememiz. Atatürk’ün büstüne saldırılırsa, Türk bayrağı yakılırsa ben sana nasıl ekleneceğim. Al eline ülkenin bayrağını arkandan gelmeyen şerefsizdir. Bugün o inkar ettiğin bayrak o inkar ettiğin Atatürk için deden mücadele verdi. Sen kimsin ki inkar ediyorsun'
Bu mesleğin en büyük sorunu önlenmez sayısal artışlardır. Bunun tek çözüm noktası var; kota koymak. Ben Almanya’da bir dönerciye sordum en yakın dönerciye 2 km uzaklıkta açabilirsin dedi. adam orada dönerciyi koruyor bizim burada mesleği getirdiğimiz nokta budur. Bunların hepsi çözülebilir. Yeter ki kota algısını hep beraber kabul edelim.
Nispi temsil olayına değinmek istiyorum. Bir grup bin 750 aldı, diğer grup bin 700 aldı, biz bin 600 aldık. Biz yokuz! Baronun hiçbir kurumunda yokuz! Bu değişmeli! Sonra kendimizi ararız neredeyiz diye. Biz yokuz ki. Ütopik projelerle geliyorlar. Kardeşim ütopya değil, komik sizin projeleriniz. O kadar proje yapacağına bir tane yap düzgün yap tüm sorunların çözülür.
Klima işini halledin. Gelen yönetimde bu klima işi çözülmezse bir daha ki genel kurulda burada çok ağır konuşacağım. Üst katlarla alt katlar arasında ısı farkı var. Nasıl giyineceğimizi şaşırdık. Adliyeye yakışır giyinsek olmuyor, öbür türlü giyinsek adliyeye yakışır olmuyor. Bir klima ya bu kadar zor değil, alın şunu.
Son olarak şunu söyleyeyim; bu genel kurul siyasetin gölgesinde ve siyasetin kirlettiği bir seçim olarak İzmir Barosu’nun tarihine geçecek.
Konuşmaların ardından genel kurulda ilk gün maratonu sonlandı. İzmir Barosu'na kayıtlı 6 bin 432 avukat yarın (Pazar) yeni başkanı seçmek için yine Fuar Atlas Pavyonu'nda sandık başına gidecek.
B31EL_news_medium.jpg)
Yorum Yazın