Dolar 32,3342
%0.26
Euro 35,1125
%-0.03
Altın 2.308,770
%1.37
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Büyükşehir’de gergin meclis: Köy-Koop tartışmaları yeniden gündemde

Büyükşehir’de gergin meclis: Köy-Koop tartışmaları yeniden gündemde

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğünün 2020 Mali Yılı İdare Kesin Hesabı ile Taşınır Kesin Hesabı’nın görüşüldüğü İzmir Büyükşehir Belediyesi Mayıs ay Olağan Melis Toplantısı üçüncü bileşimine Köy-Koop tartışmaları damga vurdu.

  • Ege Postası
  • 28.05.2021 - 21:27

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Mayıs ay Olağan Melis Toplantısı üçüncü bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.

Oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğünün 2020 Mali Yılı İdare Kesin Hesabı ile Taşınır Kesin Hesabı görüşüldü.

İzmir Büyükşehir Belediyesi 2020 Mali Yılı İdare Kesin Hesabı ile Taşınır Kesin Hesabı üzerine AK Parti adına AK Partili meclis üyesi Fikret Mısırlı konuştu. 

Sözlerine koronavirüs mücadelesinde büyükşehir belediyesinin faaliyetlerini eleştirerek başlayan Mısırlı, pandeminin ilk üç ayında büyükşehirin hizmetlerinin takdir edilesi olduğunu ancak sonrasında performansını kaybettiğini söyledi ve  “Şu anda masalarımızda dezenfektan yok, maske dağıtılmıyor. Yazdığımız teknik şatnameye, sözleşmeye ve istediğimiz sertifikalara göre bu ürünler alınmadı. ‘O yapmadı, biz de yapmıyoruz’ mantığı İzmir halkına sağlık açısında yükleyebileceğimiz bir risk değildir. Bu nedenle ilk üç ay için tebrik ederiz ama şu anda büyükşehiri Covid kapsamındaki önlemler konusunda en azından bilim kuruluyla yan yana bir çalışmasını görmüyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bir radyo programında ‘Trafiği rahatlatacağım’ ifadelerini kullanmıştı. O sözlerin üzerinden 2,5-3 yıl geçti ama trafik rahatlamadı. Geçen gün neden araba sayısının arttığını konuşuyoruz. Keşke 500 bin olsa ya da biz belediyeyi yönetmesek. 1 milyon 400 bin arabanın tedbirini almak belediyenin görevi. Bu araçların önemleri bugün mü alınacak? Kaç tane bulvar ve yeni yol açtığımız ortada. Ama Sayın Başkan o programda Karşıyaka, Basmane ve Gar’ın olduğu yerde trafiği yerin altına alınacağını söylemişti. Bir şey yapıldı mı? Yok. E biz neden bunun tedbirini almadık? ‘Araç sayısı 1 milyon 400 bin oldu’ E biz o zaman bunları neden söyledik? Demek ki yapmamışız. Zaten benim de dikkatimi çeken Mustafa Kemalpaşa sahil bulvarındaki bir yolu batar yapmamız ve sonrasında devam eden yolun örneği herhâlde dünyada sadece biziz. Eğer bu Üçkuyular’daki meydanda yapılsaydı daha faydalı olurdu. Büyükşehir gerekli rakamlar düzeyinde bunları değerlendirdiği için ben rakamlar üzerinden değerlendirmeyeceğim. Çünkü hedeflediği rakamlardaki geliri elde etmiş ve maliyetlerine göre giderlerini dengelemiş. Dolaysıyla bizim Covid’den kaynaklanan bir gelir kaybına uğramamışız” dedi.

BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE İSRAF ELEŞTİRİSİ

Belediye şirketleri ve yöneticilerine tahsis edilen araçların büte açısından büyük kayıp olduğunu ifade eden Mısırlı, “Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde 700-800 makam aracı var. Bizim 17 şirketimiz var. Belediye neden şirket açar? Belediye kendi bölgesinde rekabeti yaratacak bir unsur yaratamazsa, tekelleşme bir şirket varsa onun için şirket kurar. Belediyenin 17 şirketi var ve geçtiğimiz günlerde İZQ adında konsorsiyumla bir şirket kurduk. Mevcut şirketler kullanılmamış yenisi kurulmuş. Biz zaten var olanların takibini yapamıyoruz. Mesela TETUS… Bu TETUS ne iş yapar? Kitapçıklarımızda bununla ilgili de bilgi yok. İZDOĞA’nın ne iş yaptığını da bilmiyoruz. Biz bugün 17 şirketin yönetim kurullarını, genel sekreterlerini ve diğerlerini bir araya koyacak olursak yaklaşık 300-400 tane yönetici var. Biz bunların hepsine araç tahsis etmişiz ve bunlara ciddi rakamlar ödeniyor. Dolayısıyla ben belediyemizin şirketlerinin iyi yönetilemediğini ve israf yapıldığını ve kadrolaşmalara bu şirketlerin yönetimlerini teslim ettiğimizi görüyorum. Bu şirketler şu an için birtakım yöneticilere maaş verilmesi açısından faaliyet gösteren bir hale getirilmiş” diye konuştu.

“TARIM POLİTİKALARININ DOĞRU YAPILACAĞINA İNANMIYORUM”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım politikaları üzerinden atılan birtakım adımları da eleştiren Mısırlı şunları söyledi; “9 Mart 2019’da Sayın Tunç Başkanımız bir TV kanalında ‘İkinci cemre’ adıyla Ödemiş’te tarıma ilişkin yapılacak icraatları hakkında ilgili bir açıklama yapmış. Başkanımız kooperatifleşme hamlesini BAYSAN ile holdingleştirdi. Ama BAYSAN’ın yönetim kurulu üyeleri görev aldıkları dönemlerde gerekirse başka şirketlerde gerek yönetim kurulu üyeliği gerekirse otaklık yapabilir. Biz bir kamu kurumu olarak BAYSAN’ı ortaya koyuyoruz ama yöneticilerimiz başka şirketlerde görev alabilecek. O zaman bizim stratejik planlarımızda ve işlerde bu arkadaşların alacakları bilgiler, kendi şirket veya rakiplerimizde bununla ilgili olarak ortaya çıkacak şeylerde ne kadar şeffaflık görebiliriz? Nasıl denetleyebiliriz. Bence bu süratle gözden geçirilmesi gereken bir karar. BAYSAN Ödemiş’te 16 ton litre süt işleyeceğini ve 6 ton da fazla yapıp iç pazarda satacağını söylüyor. Biz 16 milyon litreyi Süt Kuzusunda kullanacağız. 6 milyon litreyi de serbest piyasa da satacağız. Siz bunu söylerken bu pazarın rekabetçiliği ve markalaşmasını düşününce o kadar kolay mı? Ben sütü kaç liradan satacağım? Ben kooperatifleri kalkındırmak için para vereceğim. Hangi maliyetle satacaksınız? Bu eninde sonunda çökecek. Çünkü piyasanın bu kadar agresif olduğu bir dönemde bizim süt üretip marketlerde satmamız yanlış. Bu zaten belediyenin misyonuna uygun bir şey değil. Et entegre tesisi yapılacağı da söylendi. Bu belediyenin işi değil. E biz kooperatifleri destekleyeceğiz diye gelmiştik. Kooperatifler nasıl desteklenecek söyleyeyim. Biri imtiyazlı olan biri de bir önceki başkandan gelen iki kooperatif, yardımları kessek ayakta duramayacak, bir yere gelememiş iki kooperatif. Biz birtakım özleşmelerle ürün alacağımızı söylüyoruz. Alırken fark vermemiz lazım. Biz eti niye yapıyoruz? Kime rakibiz? Pazarda bir boşluk mu var? o da değil. Biz tarımı destekleyeceğiz diyoruz. Peki bunun için ne yapmışız? Bizim havzamızda 3 milyon 233 bin dekar alanımız var.  Bölgemizde 6 bin kişi sözleşmeli tarım yapmış. Bu da 150 bin dekar. Yani yüzde 4.6. Sözleşmeli tarım öyle bizim buradaki 150 milyon bütçe ayırmakla, ‘sözleşmeli tarım yaparız, çiftçiyi destekleriz’ demekle olmuyor. Amacına ulaşması açısından yarattığı algıyla aynı değil. Ben tarım politikalarının doğru yapılacağına inanmıyorum.”

ELEŞTİRİLERİ POPÜLERİZM OLARAK GÖRÜYORUM

Kesin hesap üzerine CHP grubu adına konuşan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, AK Partili Mısırlı’nın eleştirilerine tek tek yanıt verdi.  Yapılan eleştirileri “popülist söylem” olarak tanımlayan Kçkkılınç, "Yaklaşık 400 noktada dezenfeksiyon yapıldı.  taksilerde, dolmuşlarda, okullarda, kamu kurum ve kuruluşlarında dezenfeksiyon gerçekleştirdi. Maskematikleri bulmuş olmak bizi gururlandırıyor. 6 milyon insan maskeleri ücretsiz aldı. Pandemi eleştirisini insafsız buluyoruz. Büyükşehir belediyesi dirençli şehir düşüncesi ile en iyi sınavı vermiş kent. Sadece 50 araç il sağlık müdürlüğü için görev aldılar şoförleri ile birlikte. Genel Sekreterimizin de BAYSAN yönetim kurulu üyeliği yok. BAYSAN süt alımları ile ilgili pazarlama ve alımlar konunda çalışan bir kamu şirketi. Belediyeler tüzel kişiler olarak hem kamu kişiliği sahip hem de özel kişiliğe sahip. Dolayısıyla iller bankasından gelen payın ne kadar kısıtlı olduğunu düşünürsek, merkezi hükümet yatırımlarının da ne kadar yetersiz olduğunu düşünürsek Büyükşehir'in bütçesine düşüyor. Son dönem güzel işler yapacağını hep birlikte göreceğiz. Kooperatifler her şekilde desteklenmeli. Kooperatifler kırsal alanda üreten insanlar. Onların hem üretiminde hem de satımında destek olmak bizim görevimiz. Karantina meydanından bahsedildi, ben bu altgeçidi sürekli kullanan biriyim. Orada inin, o kadar çok insan oradaki rekreasyon alanında faydalanıyor ki… Alt geçidin de trafiği açtığını düşünüyorum. Kendisinden rica ediyorum tramvaya binsin ve oradan Grand Plazanın büfesi var oradan insanlar faydalanıyor görsün.  Bu konudaki eleştirilerini popülizm olarak görüyorum" dedi.

“BİZİM ADAYIMIZ BELEDİYE BAŞKANIMIZ KAZANSAYDI BÖYLE OLMAZDI”

Kökkılınç'ın konuşmasının ardından kendisine yanıt veren Mısırlı yeniden söz alarak kooperatiflere eşit yaklaşım sergilenmediğini ifade etti ve "Biz kooperatiflerin varlıklarını yok saymıyoruz ancak 156 milyonluk 126 milyonluk kısmını 2 kooperatiften alıyoruz, 2 tane de küçük koysak 4. Bizim 28 ilçemiz ve 128  kooperatifimiz var. Adil ve eşit dağıtılmıyor. Biz onları tembelliğe itiyoruz. Bu tip destekler yanlış bir uygulama. Biz kooperatiflerin varlığına karşı değiliz sadece yanlışlığı ifade ediyoruz. Biz BAYSAN'ın da başarılı olacağını düşünüyoruz, ancak bizim belediye başkan adayımız kazansaydı bunu böyle yapmaz, bunun 30 ortağı olurdu" ifadelerini kullandı.

Kökkılınç ise Mısırlı’nın eleştirilerine, Başkan Soyer’in bir cümlesiyle yanıt verdi ve şunları söyledi; "Bizim Belediye Başkanımız 'Hangi kooperatif ne üretiyorsa gelsin bana başvursun alacağım' diye açıklaması var. Belediyemize bahseden tüm kooperatifler desteklendi, demek ki gözden kaçırılmış" .

“KOOPERATİF İŞLERİNE GİRERKEN BİRAZ DİKKATLİ OLUN”

Kesin hesap konusunda söz alan AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, kooperatiflerde “aile ilişkisi” iddialarını yineledi ve Köy-Koop'un sadece aileye yakın kişilerden mal aldığını belirtti. Boztepe, "Burada sadece kooperatiflerden süt alımı yapılmıyor. Aslında sanayiciden süt alıyor. Bu kooperatif işlerine girerken biraz dikkatli olun. Sadece aileye mahsusu kooperatifler dışından bir tek Tire üstten alınıyor onu da nasıl oyun dışına atarız diye arayış içindesiniz. Köy-Koop, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın söylediğine göre kırık dökük bir arabası var. Fakat baktığımızda 126 küsur milyonluk mal almış. Yani Büyükşehir'e mal satılmış. Diğer kooperatifler büyükşehire süt de verebilir, bal da satabilir, mandalina da satabilir… Ancak baktığımızda sadece Köy Koop'un dışına ir tane kooperatif var. Sadece aileye yakın olan kooperatifler dışında hiçbir kooperatiften mal alınmıyor" ifadelerini kullandı.
Boztepe’ni konuşmasının ardından mecliste tansiyon yükseldi ve CHP ile AK Parti arasında karşılıklı atışmalar başladı. 

“DERTLERİ TEK ALICI OLMAK” 

Boztepe’nin iddiaların yanıt veren Özuslu, kooperatifleşmeyi savunmaya devam edeceklerini belirtti ve “Kooperatifleşme sadece kapitalizmin ortaya koyduğu tekelleşme açısından bakıldığında, kooperatifler bu tip şirketler tarafından özellikle ülkelerde çok istenmeyen örgütlenme. Sadece ekonomik örgütlenme değil, halkın örgütlenmesi konusunda da ortaya çıkar. Tire süt dedendi… Daha düne kadar ‘Bizi çıkartın, verin paramızı gidelim’ dedi yöneticiler. Çıkmak için can attıkları şeye ‘Şimdi özür dileriz bizden de süt alalım mı’ dedi mi demedi mi? Dertleri tek alıcı olmak. Kim süt üretiyorsa, bu kooperatiflerle ilişki kurulduğu sürece Büyükşehir belediyemiz hepsinden mal almak ister.  Gerçeklerin bilinmesi lazım. Kooperatif çeşitliliği ve alım da artacak.  Tarımı büyükşehir belediyesi destekleyecek de kim destekleyecek? Anayasada yüzde 4 oranında çiftinin desteklenmesi yazar ancak bunu veremiyorlar.  Biz çiftçiyi desteklemek istiyoruz. Müsaade edin destekleyelim. Beydağ, Bayındırlı üreticimizin cebine para girecek” dedi.

KÖKKILINÇ’TAN ALGI ÇIKIŞI

Yapılan konuşmalarla algı yaratılmaya çalışıldığın ifade eden Kökkılınç, “Aileye yakın kooperatiflerden alım yapılıyor deniyor ancak neye baktıklarını bilemiyorum. Kooperatiflerden ne kadar alım yapıldığını görecekler süt kuzusunda. Köy-Koop'un süt kooperatiflerinden de İzmir’in diğer süt üreticileri de dahil edilmek istendi. Bana göre bu konuda bir algı yaratması konusuna giriyorlar” diye konuştu.

“PARA HARCANDI ANCAK ORTADA GÖRÜLEN PEK BİR ŞEY YOK”

Tartışmalar üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, şunları söyledi; “Fikret bey grubunmuş adına eleştiriler yaparken öneriler de ortaya koymuştu. Gerçekten iyi niyetle bir yaklaşım ortaya koydu.  Türkiye'de Türkiye Cumhuriyeti’nde olan AK Parti iktidarı çiftçiyi destekliyor.  Fikret beyin söylediğini teyit eden Özuslu oldu. Özuslu başka bir kooperatif ile büyükşehir arasında olan diyalogu deşifre etti. İki sene sonra Tunç Bey gitse, Köy-Koop ya da buradaki kooperatifler bizden almıyorsanız gideriz mi diyecekler? 159 milyonluk alım yapılmış geçen sene kooperatiflerden… Yani 5 kooperatiflerden 126 milyonluk alım yapılmış.  Eşitlikçi davranılması konusunda bunları söylüyorum. Bu eleştiriler alıp farklı yerlere taşımanın çok bir anlamı yok. Fikret bey bunu derken, yaklaşık 150 milyonluk alım yapılmış, bu alımla İzmir gibi tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu, günlük sütü 1 yıllığına aldığınız alanda tarım politikaları nokrasında çok ciddi bir şekilde değişim noktasında hamle yapmanız mümkün değil. Elbette tarımsal faaliyetlere destek vereceksiniz.  Bugün kesin hesap görüşüldü… Ben dün bir haber okudum. İtalya'da bir sanatçı bir eser ortaya koymuş. görünmez heykel yapmış ve 15 bin Euroya satılmış. Alan kişiye bir sertifika verilmiş ancak bir heykel yok. Kesin hesap görüşüldü, dün ben bu haberi görünce o görünmez heykel geldiğimiz noktada İzmir’deki mesele de buna benzedi. Para harcandı ancak ortada görülen pek bir şey yok”

“BİR YANILTMA GAYRETİ GÖRÜYORUM”

Söz alan Kökkılınç, “Zannediliyor ki Tunç Soyer göre geldi Köy-Koop ve ortaklarından alım yapılıyor. Ancak baksalar zaten daha önce de burası süt veriyordu büyükşehir belediyesine. Burada da bir yanıltma gayreti görüyorum. Kayıtlarda var. Bakıp araştırsalar görecekler. Artık kooperatiflerin desteklenmesi konusunda hepimizi aynı fikirde olduğumuza göre bırakın büyükşehir belediyesi yol alsın” dedi.

“DEMOKRATİK DURUŞA YAKIŞMIYOR”

Mecliste yapılan tartışmalarda ses yükseltilmesi üzerine yeniden söz alan AK Partili Hızal, şunları söyledi; “Son bir haftadır yoğun bir tempoda hepimiz çalıştık ve hepimiz fiziken yorulduk. Burada sesleri yükseltmenin çok analım yok. Fikret bey gurubumuz adına bir konuşma yaptı. Kendisinin sizden bir ricası oldu. ESHOT ile ilgili Foça meclis üyesi arkadaşımız konuştu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili Bülent bey konuşma yaptı… Şimdi nezaket çerçevesinden gelmiş bir süreç burada istenen 2 ya da 3 dakikalık bir konuşma. Tamamlama daha doğrusu. Ben size bu talebi vermeyeceğim gibi bir ifadeyi kullanmanız çok doğru değil. Yeri geldiğinde CHP Grup sözcüsüne 2-3 kez söz veriyorsunuz, ancak Fikret bey komisyon üyesi ve bütün bu süreç hakkında söz alacak kişi. Burada Fikret beyin 2 dakikalık 3 dakikalık söz talebi üzerine ben size söz hakkı vermiyorum gibi bir ifade koymanız, sizin daha önce ortaya koyduğu demokratik duruşu çok yakışmıyor diye düşünüyorum.”

Özuslu ise Hızal’a cevaben, “Baştan her şeyi konuşuyor. Onun dışında sayın Mısırlı'nın konuşmasına baktığınızda hem ESHTO hem Büyükşehir var. Sonrasında yine yine söz verdim kendisine. Sanki bunlar hiç olmamış gibi. Mesele 2-3 dakika da değil. Kimsenin söz hakkını kısıtladığımız yok. Sonuçta sözümüzü söylerken bir ifade eksikliği varsa,  iş o değil. Burayı yönetmekle mükellef olan bir insanım. Bizim baktığımız herkes sözünü söyledi mi” dedi.

Yapılan tartışmaların ardından oylanan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğünün 2020 Mali Yılı İdare Kesin Hesabı ile Taşınır Kesin Hesabı, Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘kabul’ oylarıyla oy çokluğu ile kabul edildi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.