Başkan Tugay’dan ‘Atakent’ tepkisi: Bakanlık şeffaf davransın, saklanmasın!

EGEPOSTASI- Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, 9 Eylül  kutlamalarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşması sonrası çıkan tartışmalara ilişkin yaptığı açıklamada, AK Parti’nin kutlamalara gölge düşürmek için tartışma yarattığını söyledi.

Başkan Tugay, ‘’9 Eylül bence İzmir’in tarihine geçen bir gün oldu. Bu ister istemez bazı insanları rahatsız etti. Bu kişiler ‘nereden, nasıl yaparız  da bu coşkuya gölge düşürürüz?’ diye düşünerek Tunç Başkanın aslında hiçbir tartışmaya mahal olmayan cümlelerinden eleştiriler çıkardılar. Söylenen söz kurtuluş mücadelesi veren bir tarafta yiğit insanlar varken diğer taraftan saraylarından çıkamayan, ihtilal devletinin kontrolleri altında olan, Kurtuluş savasında mücadele eden insanlarla ilgili ölüm fetvaları dağıtan  kişiler vardı. Bunları hem Atatürk Nutuk’un da açık bir şekilde eleştririp, vatan haini ilan ediyor. Biz o insanların taraftarı değiliz. Kuvay-ı Milliye mücadelesini veren kimse bizde onların izinden giden bir milletiz. Bu şekilde gölge düşürülmemeliydi. Konu başka yerlere çekildi. Biz Osmanlı’nın saygı duyulacak yönlerini de biliyoruz. Vahdettin eğer hata yapmamış bir lider olarak gören varsa o gün neden o ordunun başında değildi? Neden o da bu kahramanca mücadeleyi desteklemedi. Ben tarihçi değilim ama okuduklarım bana başka şeyler anlatıyor. Bu yapay bir tartışma o büyük kutlamaya gölge düşürmeyi amaçlayan bir tartışma’’ dedi. 

"Kararlarına saygı duyalım ama onlarda şeffaf davransın"

Karşıyaka’daki Atakent Anadolu Lisesi’ne, Milli Eğitim Bakanlığı’nca depreme dayanıksız gerekçesiyle yıkım kararına ilişkin açıklama yapan Başkan Tugay, ‘’ Kimse gelip karot testi almamış. Raporu nasıl verdiniz anlayamadık. Bu testi almadan nasıl betona dayanıklı değil diye rapor verdiniz? Lütfen açıklayın. Mimarlar Odası Başkanı açıklamasında, bu okulun tünel kalıp sistemi ile yapıldığını söylüyor. Bu okulun betona dayanıksız raporunun olması çok zor. Zeminden problem varsa bu bütün Mavişehir’de var o zaman.  Biz Milli Eğitimin kararlarına saygı duyalım ama onlarda şeffaf davransın bize raporları açıklasın. Saklandığı zaman, demekki saklayacak bi şey var diyorsunuz. Gerçekten herkesin kabul edeceği bir gerekçe yoksa neden yıkıyorsunuz?  Okul tek parsel üzerine yapılmış. Parselin bir miktarını okul için kullanmak zorundasınız. Bir kısmını ayırmak için belediye encümeni onayıyla yapılır, belediyeye encümenine gelirse biz de bunu onaylamayız’’ dedi. 

"Karşımızda sessiz bir bakanlık var"

Başka okula nakledilen 1200 öğrenin mağdur olduğuna dikkat çeken Tugay, ‘’Bu çocuklar Atakent Lisesine çok çalışarak, iyi bir puan alarak girdiler. Bu okuldan mezun olan çocuklar derece alan çocuklar. 1200 tane öğrenci başka okula nakledildi. Sabahçı öğlenci uygulaması var.Bu şekilde yarım gün eğitime gidiklerinde mecburen performansları düşecek. Çocukların hayatını etkileyen bir mağduriyet yaşanacak. Bu soruyu sormakta haklılar.  Alaybey Selçuk Yaşar Ortaokulu  1 yıl oldu yıkılalı daha yeni ruhsat başvuru yapıldı.  Karşıyaka Lisesi’nin ruhsat başvuru ve henüz yıkılmamış Atakent Anadolu Lisesi’nin ruhsat başvurusu birlikte yapılıyor. Bu arada tamamen yıkılmış olan Gazi Lisesi’nin ruhsat başvurusu yok. Burada anlayamadığımız bir durum var. Karşımızda sessiz bir bakanlık var. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sorduk, ‘biz bilgi sahibi değiliz’ dediler. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sorduk onlarda ‘bakanlık kararı’ dedi. Tuhaf bir durum’’ dedi.  

"Bakanlık kaynak yok diyor!"

Başkan Tugay yılan hikayesine dönen Karşıyaka Stadı projesiyle ilgili açıklamasında, ‘’ Gençlik ve Spor Bakanlığı şuan önünde engel olmadığı halde stadın yapımını gerçekleştirimiyor. Bize ‘kaynak yok’ diye geri dönüyorlar. Engel olan belediye, mahkeme yok. Biz büyükşehir yapsın dedik, başkan ihaleyi yaparız ve yapımını gerçekleştiririz dedi. Bizde Karşıyaka Belediyesi olarak elmizden ne geliyorsa katkı veririz’ dedik Bundan sonraki süreçte bakanlığın bu alanı tahsis etmesi gerekiyor. Bu tahsiste kurnazlık yapmaya çalıştılar. Kağıt üzerinde bir şeyin tahsisi yapılmış gibi görünüyor ama uygulamada yok. Burada alan proje çizilmiş ve  acele bir şekilde beton dökülmüş ardından imar affına başvurup yapı kayıt belgesi alınmış. Bu şekilde olduğu için oranın projesini çizen mimar dışında kimse proje çalışması yapamıyor. Mimar hakkından feragat ederse başkası çizebilir. Şuana kadar çizilmiş olan proje bir taslak. Uygulama projesi yok, proje olmayınca ihale yapılamıyor. Ihalenin Bedelini saptayamıyorsunuz. Bunu yapan sadece TOKİ var. Nasıl yapıyorlar bilmiyorum.  Biz yapsak bize sorarlar ‘bunu neye göre yaptınız?’ diye. Mevcut alan projeye sadık kalarak yapılmalı. Değştirmeye kalktığınız zaman yeniden birileri dava açabiliyor. Öyle bir aksama olmasın diye biz uygulama projesini gönüllü olarak bir grup arkadaşa çizdiriyoruz. Bunlar tamamlandıktan sonra bakan beyden mimarın muvaffakat vermesini isteyeceğiz. O belge tamamlanınca ihaleye çıkılacak. Olabilediğince hızlı bir şekilde yapacağız’’ dedi. 

"Biz para basmıyoruz"

İller Bankası tarafından verilen payların düşürüldüğüne dikkat çeken Başkan Tugay,  ‘’Geçen ocak ayından beri ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz tablosundan beri Türkiye’de iyi giden bi kurum var mı? Bu kötü gidişat bizi de etkiledi. Biz kamu kuruluşuyuz. Bizim gelirimiz belli, İller Bankası’ndan gelen pay belli. Bize düşen payın bu krizde daha yüksek olması gerekiyor. Bütçenizdeki normalde yüzde 70’inin iller bankasından gelmesi lazım. Belediyelerin gelir kaynakları belli, biz para basmıyoruz. Böyle bir tablo içerisinde asıl gelir kaynağı olan İller Bankası payı sürekli oransal olarak düşüyor. Her şeyin fiyatı artarken iller bankası payının da artması gerekmez mi? Bundan 2 sene once yüzde 50’lerdeydi, bugün hesaplamalarda yüzde 20’lerde. Biz parayı nerede bulacağız  Maaşları ödeme konusunda zorluluklar yaşıyoruz, benimde çok üzüldüğüm bir konu. Biz bunun hesabını yapmıştık. Bu durumlarda ek gelir kaynakları yaratmak için kirama ve satışlar gerçekleştiriyor. Şu an bütün belediyeler sadece bütçelerini bu şekilde denkliyorlar. ’’ ifadelerini kullandı. 

SGK İzmir İl Müdürlüğü, genel müdürlük ile birlikte yürüttüğü çalışma sonrasında yıllardır bünyesinde çalıştırdığı işçilerin SGK borçlarını ödemeyen belediyeler için çalışma başlattı. Çalışmaya tepki gösteren Başkan Tugay, ‘’SSK vergi alacaklarından dolayı gayrimenkullere tedbir koydular. Bütün belediyelerin elini kolunu bağladı. Önümüzdeki günler bütün belediyeler için zor günler bekliyor. Siyasi olarak müdahaleye uğradık. Amaçları seçime giderken çalışmamızı durdurmak. Bunu kınıyorum. Devlet anlayışı böyle olmaz. Şuan ağır bir müdahale var’’ dedi. 

SGK’ya haciz tepkisi: Biz özel şirket değiliz 

Karşıyaka Belediyesi tarafından bir çok kurumun devlet dairesine tahsis edildiğini hatırlatan Başkan Tugay, ‘’Bize vergi borcunuz var diye haciz koyan devlete biz yer tahsis ettik . Karşıyaka Emniyet Müdürlüğü, Bostanlı ve Örnekköy karakolu gibi bir çok yer var. Belediyeden zamanında tahsis etmişler. Devlete nazikçe iyi bir şekilde yardımcı oluyor karşısında haciz görüyoruz. Siz ne yapıyorsunuz, biz özel şirket değiliz, biz belediyeyiz. Biz halka hizmet ediyoruz ve hizmet ederken o parti, bu parti diye ayırmıyoruz. Siz belediyeleri nasıl ayırırısınız? Kendinize yakın olan belediyeleri her türlü yardımı verirken aynı vergiyi ödeyen halkın başka belediyesine nasıl yaparsınız. Ben partimden burada yapılan hatalarla ilgili ben gereken hesabı sormalarını isterim. Ben ilçe başkanı olarak bunu yapamam.  Bundan böyle bizi suçlayarak algı operasyonları ile kurtulamaz.  Bunlar konuşulacak. Sen belediyenin İller Bankası payını düşürmezsin. Bugüne kadar yapmadığın hacizi yapamazsın. Biz bir şekilde bunlar aşarız.’’ dedi.