CHP Lideri, Gıda Çarşısı'nda esnafın sofrasına konuk oldu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yenişehir Gıda Çarşısı’nda, 'Başbakan Kemal' sloganlarıyla karşılandı. Kılıçdaroğlu, esnafın sorunlarının çözümünün AVM’den yana değil, halktan yana çözüm üreten siyaset anlayışından geçtiğini söyledi. CHP lideri, esnafla birlikte pilav üstü nohut yiyip, ayran içti
- Ege Postası
- 06.06.2013 - 15:18
CHP lideri, esnafla birlikte pilav üstü nohut yiyip, ayran içti. Kılıçdaroğlu, fotoğrafını çeken basın mensuplarına, “Bu fotoğrafımı çekin de Başbakan kıskansın” dedi. Kılıçdaroğlu, lokma ve lokum yedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na esnaf antik çeşme kurnası hediye etti.
'BEN BİLİRİM BENİM DIŞIMDA KİMSE KONUŞAMAZ' DEMEK DOĞRU DEĞİL
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra İzmir’de otomobil tamircileri ve yedek parçacıların olduğu 3. Sanayi Sitesi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, esnafa yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Sanayi siteleri denilince akla emek, alın teri gelir. Vatandaşın, arabası arızalanınca ilk geleceği yer burasıdır. Şimdi elektrikli otomobiller gelecek. Onların nasıl tamir edileceği öğrenilecek. Geçmişte aldığımız bilgileri yeni bilgilerle güçlendireceğiz. Eğitim hayatın her alanı için geçerli bir kavramdır. Öğrenmenin yolu sorgulamadan geçer. Hayatı sorgulayacağız. Her şeyi merak edeceğiz. 'Neden bu böyle oluyor'' diye soracağız. Bugün insanı demokrasiyi de böyle öğrendi. Demokrasi bir anlamda düşünce özgürlüğü demektir. Düşünce özgürlüğü olacak ki vatandaş, düşüncelerini sorunları çözmekle görevlendirdiği siyasetçilere aktarabilsin. Siyasetçi de sorunlara kulak kabartacak. Siyasetçi doğru düzgün halkını düşünen adamsa sorunlara odaklanır İki tehlikeli alan vardır. Etnik kimlik ve inanç. Kimsenin etnik kimliği ve inancı ile siyasetçi ilgilenmez. İlgilenmemesi gerekir. Herkesin kimliği ve inancı kendisine aittir. Türkiye bu iki ana nokta arasında büyük sorunlar yaşıyor. 'Ben bilirim benim dışımda kimse konuşamaz ben bilirim benim dışımda kimse öneri getiremez' demek doğru değil. Siyasetçi biz biliriz demek ya da bilen insana danışmak zorundadır."
'COP, SOPA, BİBER GAZI TOMA AYRIŞTIRIR'
Kılıçdaroğlu, ağaçlara sahip çıkan gençlere cop ve sopa ile vuran biber gazı sıkanların ülkeyi ayrıştırdığını belirterek, "Siyasetçi ülkesini ayrıştırmaz. Kullanacağı dil birleştirici dil olmak zorundadır. Ayrımcı bir dil kullanırsa ülkede çatışmalara yol açar. Çocuklarımız bizden daha ileri olmak zorundadır, bizden daha iyi yetişmek zorundadır. Gençler bir ağaca sahip çıkmak için mücadele ediyorsa onların yaptığı eyleme yüreklice destek vermemiz lazım. Biber gazı ile püskürtmemiz lazım. Bizim bütün değerlerimize sahip çıkıyorlar. Dün gece kandildi, kandili kutladılar, simit dağıttılar. Bizi ne ayrıştırı? O gençlerin üzerine sopa, cop ve TOMA ile gittiğiniz zaman ayrışılır. Siyasetçi halkın tepkilerini tahammül etmek zorundadır. Siyasetçi halkın derdini dinlemeyecek de kimi dinleyecek" dedi.
SİYASET HALKA ADANMIŞLIKTIR YANDAŞA DEĞİL
Kılıçdaroğlu, siyasetçinin kendini halka değil yandaşa adaması gerektiğini belirterek, "Siyasetçinin temel özelliklerinden biri halkına yalan söyleyemez doğruları söylemek zorundadır. Çünkü siyasetçinin ahlaki değerlerinin yüksek olması lazım. Siyaset halka adanmışlıktır, yandaşa adanmışlık değil. Vatandaşın cebi dolacaktır yandaşın değil. Siyaseti de yeniden sorgulamak zorundayız. Madem o gençler artık dünyayı sorguluyorlar ve önümüze farklı bir tablo koydular. Herkes verilen o dersten kendisine göre bir şey çıkarmak zorundadır" dedi.
'SICAK PARA FAİZDEN KAZANIYOR ÜRETİMDEN DEĞİL'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomide iyileşmek için de düzgün siyasetin kapısının açılması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Gözü kapalı bir günlük tercihlerle sandığa gidemeyiz. Herkesin özgürlüğüne, değerine, inancına, kimliğine saygı duyarak, özgür bir toplum yaratmalıyız. İnsanların yaşam tarzına siyasetçinin müdahale etme şansı yoktur. Düzgün siyasetin kapısını açmamız lazım. Bunu yapabilirsek çözülemeyecek sorunumuz yok. Türkiye’nin yeni bir politikaya ihtiyacı var. Ekonomi politikalarını üretim üzerine kurmak zorundayız. Türkiye’de sıcak para yani yabancı para 2002 yılında 6.6 milyar dolar, 2013 yılında 160 milyar dolar. Bu para üretime giden para değil. Bu para ile fabrika kurulmadı. Faiz gelirine gitti. Bu parayı sizler ödüyorsunuz. 1 milyon dolar, bir yılda 420 bin dolar para kazandırıyor. Hanginiz bu kadar para kazanıyorsunuz. Neden sıcak para geliyo? Kar etmese gelir mi'"
YENİ CHP HERKESİN AYAĞINA GİDECEK
Kılıçdaroğlu, yeni CHP’nin özelliklerini anlatarak, "Ben eski maliyeciyim, 27.5 yılımı devlete verdim. Vergi nasıl toplanır bütçe nasıl hazırlanır bilirim. İşsizliği çözmek için adım adım geziyorum. Ben 'Yeni CHP' dediğim zaman bazı arkadaşlar kızıyordu. Yeni CHP herkesin ayağına gidecek, herkesi dinleyecek, herkesin sorunlarını çözecek öneriler getirecek. Eleştiri üzerine değil çözüm üzerine siyaset yapacağız. En büyük güvencemiz sizsiniz" dedi.
'YÜZDE 100 ONURLU YURTTAŞTIR VE BAŞIMIN ÜSTÜNDE YERİ VARDIR'
Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın "Yüzde 50’yi evde zor tutuyorum" yönündeki açıklamasına da değinerek, "Başbakan 'Yüzde 50’yi zor tutuyorum' dedi. Bu, 'Yüzde 50 dışarıda ben onlara düşmanım' demek. Bir siyasetçi vatandaşını karşısına almaz. Yüzde 100’ü onurlu yurttaştır ve tamamının yeri benim başımın üstüdür. Hiçbir ayrım yapmam. Ayrım olur m? Siz vatandaşa zorla gel şuraya oy ver diyebilir misini? Biz demokrasiyi bu ülkeye getiren partiyiz. İktidar olmak vatandaşı ezmek tek muktedir olmak anlamında değildir" dedi.
'FAS KRALI GÖRÜŞMEZSE BEN RENCİDE OLURUM'
Kılıçdaroğlu, Fas Kralı’nın Başbakan’la görüşmemesi için de "Bir ülkenin başbakanı Fas’a gider ve Fas Kralı onu kabul etmese bundan ben rencide olurum. İran’a gider orada kimse görüşmezse ben rencide olurum. Bu ülkeyi biz kan ve gözyaşı ile kurduk. Bu ülke kolay kurulmadı" dedi.
(DHA)
''MUTLU'DAN KILIÇDAROĞLU'NA SUSAM ÇIKIŞI'' HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...
Yorum Yazın