CHP'li Arslan, enerjide 1 Nisan zamlarına uzanan süreci değerlendirdi

Ednan Arslan, yaptığı yazılı açıklamada enerji zamlarıyla ilgili şu görüşleri ifade etti: 

“Bugün sanayinin elektrik kullanımına yüzde 20 ile yüzde 26.35 oranlarında zam gelmiştir. Elektrik üretimi için kullanılan doğalgaza yüzde 44.30, sanayide kullanılan doğalgaza yüzde 50  ve konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 35 oranında zam yapan iktidar, sanki TL değer kaybetmemiş, halkımız 2022 yılının başından bu yana faturalar, akaryakıt ve gıda zamları altında ezilmiyormuş gibi ‘BOTAŞ üzerinden ülkemizin Avrupa’da en ucuz doğalgazı vatandaşına veren ülke’ olduğu iddiasıyla halkı kandırmaya çalışıyor. Avrupa’daki alım gücü karşısında Türkiye’deki alım gücünün düşüşü, artan yoksulluk ise yokmuş gibi davranılıyor. Avrupa’daki enerji fiyatlarını bilimle uzaktan yakından alakası olmayan bir şekilde, Euro bazında alıp sonra kur farkından dolayı TL bazında yüksek göstermek gerçeklikle bağdaşmaz.

Enerjide yap-boz karmaşası

Kendi oluşturdukları piyasa sisteminin yanlışlarını, enerjide özelleştirmelerle kamunun payının azalması sonucunda gelen pahalılığı ve yönetemedikleri ekonomi yüzünden Türk Lirasındaki değer kaybını görmezden gelerek; 2022 başından bu yana dünyada artan enerji fiyatlarını bahane eden iktidar enerji alanında sürekli yalpalamaktadır. Mart ayı içerisinde piyasa sistemine müdahale etmeye yönelik olarak Nükleer Düzenleme Kanunu’na bir yasa maddesi eklemişler, ardından çıkarılan usul ve esasları daha uygulayacakları sistem yürürlüğe girmeden aynı ay içinde değiştirmek zorunda kalmışlardır. EÜAŞ üzerinden fiyatlara müdahale etmek istemişler, bunun için elektrik alım ihalesi açmışlar, becerememişler, ihaleleri iptal etmişlerdir. Becerebildikleri tek şey yurttaşlara ve bu ülkenin üreticilerine yüklenmektir.

Kademede yanıldılar

2022 yılına halkımız elektrik tarifelerindeki kademe değişikliği ile girdi ve mesken için birinci kademe önce 150 kilovat saat sonra 210 kilovat saat son olarak da 240 kilovat saate çıkarıldı. Konuyla ilgili bilim çevreleri ve meslek örgütleri haneler için asgari aylık tüketimi 230 kilovat saat olması gerektiği yönünde çalışmalar ve açıklamalar yapmış olsa da, iktidar kurdukları sistem içerisinde “deneme yanılma” yoluyla ancak 3 ayda aldıkları 3 farklı karar ile halkın ve bilimin gerçekliğine yetişebildi. Halkın gelen yüksek elektrik faturalarına gösterdiği tepki nedeniyle hükümet geri adım atmak zorunda kaldı.
Bu süreçte sübvanse, piyasaya müdahale niteliğinde destekleme, kullanıcıların statülerinde değişiklik yapma gibi günübirlik kararlar alan iktidarın beceriksizliği, Rusya-Ukrayna geriliminin de enerji maliyetlerini artırması üzerine sorunlar yumağını daha da büyüttü. Özellikle elektrik alanında üretimimizin çoğunluğunun doğalgaz ve ithal kömür kaynaklı olması; toplam üretimde kamu payının yıllar içinde gerilemesi nedeniyle piyasaya kamusal müdahale de yetersiz kaldı.

Dünyada 2021 Ekim ayından itibaren Rusya-Ukrayna gerilimine kadar doğalgazda piyasalarda düşüş olmasına karşın bunu iç piyasaya yansıtamayan iktidar, BOTAŞ’ın zararını buradan karşılamaya çalışıp bunu da başaramayıp ters köşeye düşerek doğalgaza yine zam yapmak zorunda kalmıştır.

Fatura daha da büyüyecek

Yönetemediğini, ekonomiyi bilmediğini itiraf edip halkın sorunlarına çözüm bulmak yerine, siyasi çıkarlar güderek süreci devam ettiren iktidar, kış aylarından çıkıldıktan sonra ‘Bakın halkımıza kışın zam yapmadık’ diyebilmek için oyun oynamaktadır. 
Ancak gerçekliğimiz bu değildir. Doğalgazda sanayiye ve elektrik üretimine yapılan zam önümüzdeki dönemde özellikle gıdada ve elektrikte halkımıza zam olarak dönecektir. 

İktidarın deneme yanılma yöntemlerinden ve günü kurtarmaya yönelik hamlelerinden bir an önce vazgeçip, bilimin ve gerçeklerin ışığında kamunun payını artırarak, halkımızın en öncelikli ihtiyaçlarından olan enerji alanını siyasi çıkarları uğruna daha fazla zarara sokmaması gerekmektedir.”