Sümerbank krizi tam gaz devam ediyor

2014 yılının ilk meclis toplantısını gerçekleştiren İl Genel Meclisi’nde gündem yeniden tartışmalı Sümerbank arazileri oldu. 30 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirilecek olan yerel seçimler sonrasında kapatılacak olan İl Özel İdaresi’nin en önemli mal varlıkları arasında yer alan ve İzmir Valiliği ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında tartışmalara yol açan Sümerbank arazileri hakkında yeniden karar alındı. İzmir Valisi Mustafa Toprak tarafından, bakanlık onayı olmadığı gerekçesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne tahsisi veto edilen Sümerbank arazisi için meclis gündemine getirilen önerge görüşülmek üzere komisyonlara sevk edilirken, önümüzdeki günlerde çıkacak kararın yeninden İzmir Valiliği’ne gönderilmesi bekleniyor.

Ege Postası
03.01.2014 - 18:20

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Geçtiğimiz dönemlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Vali Mustafa Toprak arasında “Veto” krizine yol açan Sümerbank arazisi yeni yılın ilk meclisinde yeniden İl Genel Meclis’inin gündemindeydi. İl Genel Meclisi, Ocak ayı 1’inci meclis oturumunda söz konusu alanın Büyükşehir Belediyesi’ne 20 seneliğine tahsisi için süreci yeniden başlatırken, çıkacak kararın önümüzdeki günlerde tekrardan Vali Toprak’a gönderilmesi bekleniyor. Meclis kararını kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle toplam 4 sefer reddeden İzmir Valisi Mustafa Toprak’a seslenen İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci, “Vali’nin atadığı 10 kişinin karar vermesi doğru m? Bu mu ileri demokras? Karar 4-5 tane bürokrata kalmamalı” dedi ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “İzmir’in malı İzmir’de kalmalı” sözlerini de yineledi.

“BU ŞEKİLDE VERMEK HİBE ETMEK DEMEK”

Sümerbank arazisinde herhangi bir tapu şerhi olmadığını belirterek, kanunen alanı istedikleri gibi kullanabileceklerinin altını çizen Meclis Başkanı Serdar Değirmenci,Vali kararımızı “Devir ve tasfiye komisyonu bu işlerle karar verecek, siz buna bakmayın” diyerek geri, göndermiş. Beş tane karar aldık. Valinin sözleri ile kararlarımızın arasında çelişik bir durum söz konusu. Görev süremizin sonuna geliyoruz. İl Genel Meclisi kapanıyor. Hepimizin tarihi bir sorumluluğu var.kamuoyunda ve basında Büyükşehir’e vermezsen, Bakanlık altına tekerlek koyup götürecek mi'” diye soruyorlar. Bu mallar İzmir’in kendi malları. İzmir’in bir değeri. Bunu alıp bakanlığa verirseniz o İzmirlinin olmuyor. İtiraz ettiğimiz nokta da, buraya 30 kata kadar bir otel yapılabiliyor. Burası ticarete de açık bir alan. Diğer taraflara sergi alanları, müze ve kongre merkezi yapılabiliyor. Türkiye’de hangi mütehhaite giderseniz, bu alan için insanlar birbirinin üzerine yürür. Bunu böyle vermek, birisine hibe etmek demek. Buna karşıyız” dedi.

“KARAR 4-5 BÜROKRATA KALMAMALI”

İzmir Valisi Mustafa Toprak ile konu hakkında birçok sefer görüştüğünü hatırlatan Değirmenci, “Kararları ona ilettim, geri göndermesinin hukuka aykırı olduğunu ilettim. Geri gönderme gerekçelerini değiştirmiş. Bu Sefer yeni gerekçeler sunmuş. Yine de bu yanlıştan geri dönmesi iyi olmuş” dedi. Değirmenci sözlerinin sonunda mal varlıklarının devri konusunda tarihi bir rol sahibi olduklarının altını çizerek, “İl Özel İdaresi’nin mal varlıkları sadece İzmir’de değil, tüm Türkiye’de tartışılıyor. Bizim tarihi bir rolümüz var. Bugün yerel iktidarda CHP’li bir yönetim var. Yarın bir başkası olabilir. Ama İzmir’in malı İzmir’de kalmalı. Bunun kararını İzmir’in oyu ile göreve gelen yönetim vermeli. Bunun kararını 4-5 tane bürokrat vermemeli. Bundan sonra süreci ve gelecek olan kararları kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“İPE UN SERMEYİN”

Sümerbank arazisi hakkında izlenen tutumu eleştiren CHP Grup Başkanı Doğan Albayrak ise, “Tüm iyi niyetimizle, kararlarımızı bir an önce, ivedilikle yaşama geçirme isteği ile gönderiyoruz. AK Parti’li arkadaşlarımıza da sesleniyoruz ve bu kararları bir an önce yaşama geçirelim, belediyenin var olan kaynakları ile İzmir’e bir tesis kazandıralım diyoruz. AK Parti’den bugüne dek projeyi İzmirlere kazandırılması için hep birlikte hareket edelim sözünü hiç duymadık. Kesin şekilde Büyükşehir Belediyesi’ne de vermeyelim demiyorlar. İpe un seriyorlar. İpe un sermeyin. Vali de önceden “Yerim dar” diyordu, o da ipe un seriyordu. Eğer niyetiniz gerçekten bu kente hizmet ise, İzmirliyi seviyorsanız, İzmirliye gerçekten tesis kazandırmak için çalışıyorsunuz, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile çalışmak istiyorsanız bir an önce bunu yaşama geçirelim. Buna hem Türkiye’nin hem de İzmirlinin ihtiyacı var. “Acele ediyorsunuz” diyordunuz. Aradan 5 ay geçti. Acelesi mi kald? Samimiyetinize inanmıyoruz. Burada inanılmaz bir yaman çelişki var. Müze yapalım diyorsunuz. Diğer yandan da ondan sonra da niye karar aldınız tasfiye kurulu var diyorsunuz. Bu nasıl i? Bu ne yaman çelişk? İnandırıcılığınızı yitirtirsiniz. Artık siyaseti bir kenara bıraktık ve yurttaşlarımızın faydası için çalışıyoruz. Biz bu kentin tamamını temsil ediyoruz. Siyaseten muhalefet ediyorsunuz. Gerekçe gösteremiyorsunuz. Gelin yüreklilikle iyi niyetinizi gösterin, burayı birlikte yapalım. Orayı satacaksınız, kalan parayı da merkezi idareye aktaracaksınız. Ağaçlıyol’u sattınız, o paranın yüzde kaçı İzmir’e kald? Yüzde 5’i İzmir’e kaldı. İzmirlinin malını neden İzmir’in meclisinden, Büyükşehir Belediyesi’nden kaçırıyorsunu? Hizmete varsanız, biz varız” diye konuştu.

“KAYIKÇI KAVGASI YAPMAYA GEREK YOK”

AK Partili İl Genel Meclis Üyesi Ali Fuat Yakın ise, “Ben bu konuda kararı İzmirlinin takdirine bırakıyorum. Mal varlıkları belediyenin, yerel yönetimin kontrolünde olduğu zaman bu İzmirlinin malı oluyor da, bunu Valilik kullandığı zaman bu nereye gidiyo? Kayıkçı kavgası yapmaya gerek yok. Bu anlayış kadar abesle iştigal olmaz. Madem bu kadar hassasınız, Bornova’nın göbeğinde Bornovalının alın teri ile mülk edindikleri alan üzerindeki üniversite arazisine AVM iznini hangi belediye verd? Bu belediye başkanı hangi partil? Bu konudaki hassas konuşmanızı o zaman neden yapmadını? Bu ayrımcılık nede? Anlam vermekte zorlanıyorum. İzmir sınırları içerisinde hizmet eden herkes, İzmir’e

hizmet ediyor” diyerek eleştirilere yanıt verdi.

“SİZ KATİLSİNİZ”

Yakın’ın sözleri üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Albayrak, “Siz Ağaçlıyol’u katlediyorsunuz. Siz katilsiniz. Gezi olaylarında o parkı yok eden, milli iradeyi yok sayan AKP anlayışı katildir. Polis tarafından katledilen o insanlar aslında yeşili ve ülkeyi korumak için şehit olan insanlardır. Eğer bu duyarlılık içerisindeyseniz, bize hesap sormaya da hakkınız yok. Biz yeşili ve doğayı koruyan anlayışın temsilcileriyiz” şeklinde yanıt verdi.

DEĞİRMENCİ: BU MU İLERİ DEMOKRASİ'

Meclis Başkanı Değirmenci AK Partili meclis üyelerine seslenerek, “İl Genel Meclisi de, İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu yöreye hizmet etmek için var olan kuruluşlardır. Yerel yönetimlerin amacı, yerel demokrasiyi güçlendirmektir. Onun için İl Genel Meclisi, ilçe belediyeleri, büyükşehir belediyesi ve belediye meclisleri var. Madem öyle, bunlara ne gerek va? Bakanlık karar versin, belediyeye ne lüzum va? Bu mecliste seçilmiş 136 meclis üyesi var. Diğer yanda Vali’nin atadığı 10 kişilik komisyon var. 5 yıldır burada görev yapan arkadaşların karar vermesi yanlış da, orada valinin atadığı 10 kişinin karar vermesi doğru m? Bu mu ileri demokras? Siz kendi karar verme hakkınıza sahip çıkmaz, bunu oradaki 10 kişiye atarsanız, bu demokrasi olmaz. Siz önce kendi karar verme hakkınıza sahip çıkın. Ama hayır yukarında Başbakan’ın dediği olacak, İzmirlilerin, İzmir’in milli iradesi İzmir’de geçmeyecek. Bu mu demokrasi'” dedi.

“BİNLERCE AĞAÇ KESİLİRKEN SESİNİZİ ÇIKARMADINIZ”

AK Parti Grup Başkanvekili Nazmi Kalyoncu, kendilerine yöneltilen eleştirileri haksız bulduğunu belirterek, Burada çıkıp meydan okurcasına “İpe un seriyorsunuz” deniyor. Ak Parti’nin iradesi bürokratlarda değil. Bu irade kendi özgür irademizdir. Defalarca söyledim, biz burada sağlıklı bir sonuca ulaşmamız gerektiğine inanıyorsak, restleşerek değil, bir araya gelerek, bu konunun nasıl çözülebileceği üzerinde kafa yormalıyız. AK Parti grubunun bu mal varlıklarını Büyükşehir Belediyesi’ne vermeme gibi bir imkanı yoktur. İpe un serme ifadesi doğru değil. Bu şekilde meydan okunması da doğru değil. Bu ülkede nice ağaç katliamları gördük, bir vakıf üniversitesinin yapılması için yüzlerce, binlerce ağaç katledildi kimsenin sesi çıkmadı. AK Parti belediyeleri ağaç konusunda o kadar hassastır ki, bunun analizini yapmanız mümkün değil. Kurumsal kimliklere “Siz katilsiniz” derseniz bunu size aynen iade ederiz. Biz sizin çetelerle nasıl içe içe olduğunuz ve organik bağınızı da görüyoruz” şeklinde konuştu.