Ümit Akıncı: Uzaktan eğitim kararı politik bir karardır

Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Ümit Akıncı, depremlerin ardından üniversiteler için alınan uzaktan eğitim kararının politik olduğunu söyledi. Akıncı, “Seçimler öncesinde muhtemelen gençlerin bir araya gelip hem olumsuz ekonomik gelişmeleri hem de son deprem faciasındaki organizasyon yetersizlikleri gibi konuları konuşup bunlar hakkında soru sorabilmelerini, bunlar hakkında yanıt verebilmelerini ve bunlar hakkında beraber tepki verebilmelerini engellemek amaçlardan birisi gibi görünüyor” dedi.

Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Ümit Akıncı, depremlerin ardından üniversiteler için alınan uzaktan eğitim kararına tepki gösterdi. Akıncı, ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“MESLEK SAHİPLERİNİN NİTELİKSİZ OLARAK YETİŞMESİNİ SAĞLAYACAKSINIZ”

“Uzaktan öğretim zaten uygulanabilir bir sistem değil. Yani birçok üniversite içindeki birçok disiplin için uygulanabilir bir sistem değil. Mühendisliği nasıl öğreteceksiniz uzaktan eğitimle? Fiziği nasıl öğreteceksiniz? ya da başka temel bilgileri nasıl öğreteceksiniz? Çok ciddi sorunlar barındırıyor. İkincisi de bu dönem uzaktan öğretim yapılması daha da büyük sıkıntılara yol açacak. Çünkü pandemide zaten uzaktan eğitimle yürütülmüştü üniversitedeki öğretim faaliyetleri şimdi üzerine bu dönemde eklenince Türkiye'nin gelecek beş on yılında yetişecek insan gücünü meslek sahiplerinin niteliksiz olarak yetişmesini sağlayacaksınız ve bu da toplumsal yaşamı büyük ölçüde sekteye uğratacak demektir. Üniversite sadece öğrencilerin ders görüp birtakım bilgileri edindiği yerler değil, öğrencilerin toplumsallaştığı yerler her ne kadar şu anda bu işlevini yitirmiş gibi görünse de dolayısıyla öğrencilerin bu dönem özellikle seçim öncesinde bu planlamış da olabilirler. Tam bilmiyoruz. Bir araya gelme şanslarını yitirmiş olacak öğrenci arkadaşlar. Ve dolayısıyla bu Türkiye'nin geleceği için ciddi bir kayıp teşkil edecek. Bu en önemli nokta bu aslında. Yani sonuçta yapılan her tercih politik bir tercih. Yani probleme çok basit bir depremzedelerin barınma problemi olarak bakamayız. Çünkü dediğimiz gibi çok ciddi kapasiteler var devletin kullanabileceği. İlk önce yükseköğretim yurtlarına gözünü dikmiş olması politik bir tercih. Yani ilk aşamada tırnak içinde gözden çıkarılacak kesim burası olarak görülüyor. Bu politik bir tercih. Seçimler öncesinde muhtemelen gençlerin bir araya gelip hem olumsuz ekonomik koşullar Gelişmeleri hem de son deprem faciasındaki organizasyon yetersizlikleri gibi gelişmeleri konuşup, bunlar hakkında soru sorabilmelerini, bunlar hakkında yanıt verebilmeleri, bunlar hakkında beraber tepki verebilmelerini engellemekte amaçlardan birisi gibi görünüyor.”

“TÜRKİYE GENELİNDE CİDDİ BİR ORGANİZASYONSUZLUK VAR”

Ülke genelinde yaşanan sorunların İzmir’de de yaşandığını ve ciddi organizasyonsuzluklar olduğunu belirten Başkan Akıncı şunları söyledi:

“Şimdi yurtların boşaltılması başlı başına bir problem. Yani öğrencilerin adeta yaka paça yurtlardan uzaklaştırılması başlı başına bir problem. Yurtlar boşaltılıyor. Mağduriyetlerden şu, birincisi öğrenci arkadaş bu dönem önlerini göremiyorlar. Uzaktan eğitim çıktı ama bazı üniversitelerde acaba hibrit yüz yüze uzaktan öğretim karışık mı yapsak diye düşündüler ve bunu dillendirmeye başladılar. Dolayısıyla üniversite öğrencisi arkadaşların önünde büyük bir belirsizlik var. Yurtların boşaltılıyor olması eğer olası bir hibrit eğitim modelinde öğrencileri arkadaşların bu işi nasıl götürecekleri konusunda soru işaretleri yaratıyor. Deprem bölgesinde ikamet eden oradaki on ilden İzmir'e gelen öğrenci arkadaşların da yurtlardan çıkartılmış olması ayrı bir trajik olay zaten. Bu arkadaşlar nereye gidecekler? Nerede kalacaklar? Bu da hiç düşünülmedi. Bu tarz sorunlar maalesef önümüzde duruyor. Aslında tüm Türkiye açısından baktığınızda çok ciddi bir organizasyon sorunu var şu an. Fakat çok fedakârlık yapan birtakım kurumlar, birtakım yapılar ve insanlar da var. Dolayısıyla devletin bunları organize etmesi gerekiyor. Muhtemelen çok ciddi bir kapasite var ortada. Yani hani buna sadece oteller falan gözüyle bakmamak lazım. Devletin kurumlarının misafirhaneleri, âtıl duran bir takım toplu konutlar gibi yerleri organize edip devlet KYK yurtlarını boşaltmak yerine depremzedeleri buralara yönlendirebilirdi. Ama böyle bir tercih yapmış oldu.”