Uluslararası ilişkiler uzmanı Mehmet Emir Aksoy’dan şok iddia: 'Yanımızda ol, başkanların serbest kalsın!'

Günün manşeti Senem Gökdağ ile Manşet programında tartışıldı. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Mehmet Emir Aksoy, törenin perde arkasına dair çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. “Irak'ın Süleymaniye bölgesinde, Cesene mağarasında 30 silah yakıldı, siyasi partiler davet edildi, AK Parti ve CHP de dahil hiçbiri gitmedi. Dev ekranda canlı yayınladılar, ama ortada tiyatrodan başka bir şey yok!” diyen Aksoy, PKK’nın bu eyleminin ‘gerçek bir silah bırakma’ değil, bir algı operasyonu ve emperyalist projenin parçası olduğunu savundu.

AKSOY’UN DİKKAT ÇEKTİĞİ NOKTALAR:

Törenin Cesene mağarasında yapılması: “Burası tarihsel anlamda, Osmanlı'nın İngilizlere karşı kazandığı bir mağara. Yani, seçilen mekanın da bir mesajı var: Sözde ‘anti-emperyalist’ bir görüntü, ama arka planda bir emperyalist planın parçası.” Törende Bese Hozan gibi terör örgütünün sembol isimlerinin ön plana çıkarılması: “Burada geçmişten gelen isyanların, 1930’ların ve 70’lerin ‘efsanelerinin’ kod adı olarak kullanılması, PKK’nın köklerinden ve hayalinden asla vazgeçmediğini gösteriyor.”

TİYATRO! 30 SİLAHLA MI BARIŞ?

Aksoy, PKK’nın “Özgür irademizle silahlarımızı bırakıyoruz” diyerek yaktığı 30 silahı “ahlaksız bir tiyatro” olarak nitelendirirken; “PKK, ABD’den 130 milyon dolar silah yardımı alırken, 30 silah yakarak barış sağlanacağına kim inanır?” diye sordu.

Sözlerine şöyle devam etti: “Bu, Türkiye Cumhuriyeti’ni, şehit ailelerini, bu ülkede yüreği yanık binlerce insanı alenen aşağılayan bir gösteri. Terörle mücadele edilmez, terörle müzakere edilmez! Rusya Çeçenlerle nasıl mücadele etti? Tanklarla Grozni’ye girdi, 25 yıldır Çeçenistan’da olay var mı? Yok! Terörle pazarlık edilmez, mücadele edilir.”

ŞEHİT AİLELERİ YOK, TOPLUM YOK, PAZARLIK VAR!

Aksoy’un vurgu yaptığı en önemli detaylardan biri, toplumun ve şehit ailelerinin sürece dahil edilmemesi oldu: “Barış, tepeden inme talimatla, masa başı pazarlıkla olmaz. Toplumun talebiyle olur, şehit annelerinin, babalarının onayıyla olur. Ama ne ilginçtir ki, bugün hiç kimse onlara bir şey sormuyor! Buradaki tek gerçek, toplumun yok sayılması ve kapalı kapılar ardında dönen kirli pazarlık.”

SİYASİ TUTUKLULAR PAZARLIĞI: "KİM TAHLİYE EDİLECEK?"

Tartışmanın bir diğer ayağı ise “barış” adı altında siyasi tutukluların tahliyesi ihtimali ve bunun iktidar ve muhalefet arasındaki bir pazarlık unsuru olarak kullanılmasıydı. Aksoy, CHP’li belediye başkanlarının tutuklanması ve ardından gelen “meclis komisyonu kurulursa tahliye olabilirler” söylemini şöyle yorumladı:  “Bu bir pazarlık süreci! Kim suçlu kim suçsuz, bunun kararını yargı verecekse siyasetçi neden devrede? Gecenin bir vakti belediye başkanlarını toplamak, ardından 'destek olursan serbest kalırsın' demek siyasi etiğin en dip noktasıdır. Türkiye’de hukuk, tamamen siyasetin oyuncağı olmuş durumda.”

KÜRT KARDEŞLİK MASALI: BARIŞILACAK OLAN KİM?

Aksoy, “Türkiye’de barışılacak bir Kürt kardeşimiz yoktu ki! Sorun dağdaki teröristleydi, Kürtlerle değil. Bursa’da, İzmir’de, İstanbul’da, Batman’da, Bingöl’de... Bu ülkenin her köşesinde insanlar kardeşçe yaşıyor. Bizim barışımız teröristle isteniyor, halkla değil.”

ERKEN SEÇİM VE MECLİS KOMİSYONU ŞANTAJI

Gündemdeki bir diğer sıcak başlık da erken seçim ihtimali ve meclis komisyonu senaryosu. Aksoy, iktidarın muhalefeti "komisyonda yanımızda olursan, belediye başkanlarını bırakırız" şeklinde köşeye sıkıştırabileceği tehlikesine dikkat çekti. “Cumhurbaşkanı kazanamayacağı bir seçime girmez. Erken seçim matematiğinde, barış süreci ve siyasi tahliyeler kartı açıkça masada!”

Aksoy’un iddiasına göre, kurulacak meclis komisyonu için 400 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var. Bu da CHP’siz imkânsız! Ve perde arkasında, CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmasının bu sürecin “rehinesi” olduğu iddia ediliyor. Aksoy bu ihtimali şöyle özetliyor: “Önce bir sabahın beşinde belediye başkanlarını topluyorsun. Sonra diyorsun ki, ‘Barış sürecinde yanımızda olursanız onları bırakırız, olmazsanız cezaevinde çürüsünler.’ Bu, Türkiye’de bugüne kadar yapılmamış bir siyasi pazarlık türü. Ve bu, siyasetin dibe vurduğu andır.”

ERKEN SEÇİM VE BARIŞ SÜRECİ SATRANCI:

Gündemde bir de erken seçim var. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “şubata kadar erken seçim olabilir” açıklaması ve muhalefetin olası yeni oyun planı, Ankara koridorlarında konuşuluyor. Eğer meclis komisyonu için yeterli oy bulunamazsa, erken seçim gündeme gelebilir ve tüm ‘barış’ denklemi tepetaklak olabilir.

AKSOY: “BARIŞ SÜRECİ DEDİĞİNİZ, TERÖRİSTLE MÜZAKEREYLE OLMAZ!”

Aksoy, bütün bu sürecin toplumdan, özellikle de şehit ailelerinden kopuk yürütülmesini ise “barış tiyatrosu” olarak nitelendiriyor: “Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatları bu süreçte yok sayılıyor. Bedel ödeyen, acı çeken aileler yine masada yok. Barış sürecini toplumun desteğiyle değil, siyasi kulislerle ve gizli pazarlıklarla yürütmek, millete ihanet etmektir. Ben buna barış süreci demem.”

BU SÜREÇ TİYATRODAN İBARET, HALKI KANDIRMASINLAR!

Mehmet Emir Aksoy’un son mesajı ise topluma umut pompalayan, “tarihi konuşma” beklentisiyle millete ‘yeni bir sayfa’ vadedenlere yönelikti: “Toplum yoksulluk, işsizlik, umutsuzluk içinde. Siz ne kadar ‘tarihi konuşma’ yaparsanız yapın, bunun toplumda bir karşılığı yok! Bu süreç ne barış getirir ne umut… Kimse bu tiyatroya inanmıyor, inandırmayın!”

PROGRAMIN TAMAMINI   AŞAĞIDAKİ VİDEODAN İZLEYEBİLİRSİNİZ