Anasayfa
Yerel Politika
Tekelioğlu: Demokrasi ve milli iradeye sahip çıkmamız lazım

Tekelioğlu: Demokrasi ve milli iradeye sahip çıkmamız lazım

Mehmet Tekelioğlu İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan’ı Vakfın yönetim kurulu üyeleri ile birlikte kabul etti. Kabul, Başkanlığını İzmir Milletvekili prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu’nun yaptığı, AB Uyum Komisyonu salonunda gerçekleşti. Son gelişmeler üzerine bilgi alışverişi ve birlikte işbirliğini amaçlayan görüşme, son derece sıcak ve dostane bir havada geçti.

Ege Postası
05.02.2014 - 13:30

İZMİR- İKV Başkanı Vardan, Türkiye’nin AB’ye girme isteğinde ciddi ve samimi olduğuna dikkat çekerek başladığı konuşmasını, AB’nin de Türkiye’nin beklentilerini karşılaması gerektiği arzusunu ifade ile sürdürdü. Daha sonra Vakıflarının faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. “AB’nin bize yardımcı olması gerekiyor. Önemli bir bilgi birikimimiz var. Brüksel’deki temsilciliğimiz 30 yıldır çalışmalarına devam ediyor. Bu çok önemlidir. Vakıf olarak çok önemli bir hafızaya, donanım ve tecrübeye sahibiz. Orada Türkiye ilerleme raporlarının hazırlanmasına katkı verdik. Birçok şeyin doğru anlaşılması için çaba gösterip, kimi yanlış algıların ve algılamaların önüne geçtik. Bunları üretmek kolay değil.”

2014’ün bir milat olmasını temenni ettiklerini; bu yönde umudumuzu canlı, taze tutacak gelişmelerin yaşandığını söyleyen Vakıf Başkanı Vardan’dan sonra, AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu da bu güzel temennilere katıldığını belirterek söze başladı. “AB ile ilişkilerimizin tarihsel süreci içinde geldiğimiz son aşamada bilinmesi gereken en önemli husus, Türkiye’de AB’ye girme kararlılığının siyasi irade olarak azalmış olmamasıdır.” diyen Tekelioğu, 22. Faslın açılması ile 16 Aralıkta “Geri Kabul Anlaşması”nın onaylanması gibi önemli gelişmelere de değinerek şu düşünceleri paylaştı: “Kimileri bu konuyu bütüncül bir bakış açısıyla ele alamadıklarından eksik değerlendiriyor olabilir. Bakınız, Türkiye, yakın zamana kadar batıya geçiş imkanı vermesi ile transit bir ülkeydi. Ancak şimdi artık hedef ülkeyiz. Doğal olarak kendi sınırlarımızı şimdi daha çok korumak, denetim altında tutmak durumundayız. Aynı zamanda Avrupa için de önem arz eden bu faaliyetlerin maddi külfetini hatırı sayılır ölçüde AB mekanizmaları ile karşılıyoruz. IPA çerçevesinde bu amaçla yapılan kimi önemli yatırımlar devam edecek. Bizim buna ihtiyacımız vardı. Ama anlaşma bizi tümüyle tatmin etmiş, tüm isteklerimizi karşılamış mıdı? Doğası gereği hiçbir anlaşma iki tarafı tatmin etmeyebilir. Önemli olan makul çizgide uzlaşmaktır.”

“Başbakanımızın Brüksel’deki bazı temaslarına doğrudan katılma imkanım oldu. Kimi toplantılara birlikte katıldık. Aslında AB bizi kabul etmiş gibidir. Bana kalırsa sadece işin adının konması kalmıştır. Bize hiç kimse “Siz niçin buradasınız'” diye sormadı, sormuyor. Artık bu veya bunu ima edecek soruların sorulmayışının asıl sebebi, onların da bizim yerimizin AB olduğunu bilmeleridir. Ama kimi eksiklerimizin olduğunu söylüyorlar. Bu son derece doğal. Kimin eksiği yok ki. Onların da eksikleri var. Bizim kimi eksiklerimiz terör gibi kendimize özgü hususiyetlerden kaynaklanmıştır. Terör belası olmasaydı “Terörle Mücadele Kanunu” da olmayacaktı elbette. Bu bakımdan Avrupalı dostlarımız Türkiye’yi desteklemelidir. Bunları antidemokratik uygulamalara gerekçe üretmek için söylüyor değilim. Bilakis demokratik açılımın güçlenerek, yayılarak sürmesi için söylüyorum. Bu bakımdan son yaşadığımız gündemi, Avrupalılar ilgi ile izliyorlar. Gündemle de bağlantılı olarak demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmamız lazım. Bizim gündemimiz demokrasi ve ekonomik kalkınmadır. Enerjimizi faydalı işlere ayırmak gerekiyor. Bu bakımdan İktisadi kalkınma Vakfına çok ve önemli görevler düşüyor."

AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Ak Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Bu hükümetin AB perspektifi hiç eksik olmadı. Ama maalesef Sarkozy ve Merkel’in siyasi kapris sayılabilecek kimi tutumları, kimi fasılların açılmasını geciktirdi. Bugün Türkiye’nin birçok konudaki müktesebatı, birçok AB ülkesinden ileri durumdadır. Yani karar verilmesi halinde birçok faslın açılması ile kapanması bir olacaktır.”