
CHP’li Güler, “Bunu açığa çıkarmak Sayın Başbakanın namus borcudur!”
“Kişiye değil, bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanlık makamına bir şantaj ve komployla bu tarz müdahale eden kimse bunu açığa çıkarmak Sayın Başbakanın namus borcudur!”
- Ege Postası
- 05.02.2014 - 13:24
İçişleri Komisyonu’nun çok hızlı çalışan bir komisyon olduğu eleştirisiyle sözlerine başlayan Güler, “Hızlı tren gibi hızlı çalışan bir Komisyon. Çok kazası olan bir Komisyon maalesef” değerlendirmesinde bulundu.
Görevine yeni başlayan İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın komisyon üyeleri ile tanışma nezaketi göstermediğini belirten Güler, son günlerin en önemli gündem maddesi olan 17 Aralık süreci, paralel devlet ve CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan komplo konuları üzerine açıklamalarda bulundu.
“Hablemitoğlu cinayetine dikkat!”
Son günlerin en önemli gündem maddesi olan ‘paralel yapı’ sözcüğü ile Türkiye’nin ilk kez 2002 yılında Necip Hablemitoğlu’nun “Köstebek” adlı kitabında tanıştığını dile getiren Güler, “O kitabı bu gelişmelerden sonra bir kez daha okudum. Orada, polis teşkilatında, polis akademisinde başka bir şeyin olduğunu anlatıyordu. Öyle görünüyor ki 2002 yılı Eylül ayında yayına çıkan hemen sonra bir suikasta kurban giden Hablemitoğlu cinayeti, bu yeni gelişmelerle birlikte ele alındığında aydınlığa kavuşturulabilir “dedi.
2010 yılında Hanefi Avcı’nın yazdığı “Haliç’teki Simonlar” isimli kitapta da paralel yapıya ilişkin bilgilerin olduğunun altını çizen Güler, “Hanefi Avcı ‘Haliç’teki Simonlar’ adlı bir kitap yazdığı ve kitabı yayınladığı için neredeyse ipe çekildi. O kitapta yine, şimdi, Hükümetin ‘paralel yapı’ dediği örgütlenmeye ilişkin açık kişi isimlerini de vermişti. Hepimiz adeta polisiye bir korku romanı okur gibi okumuştuk. Şimdi, Hanefi Avcı hapishanede ve Hükümet Hanefi Avcı’nın söylediği bütün o sözler çerçevesinde bir dizi idari ve yargısal müdahale gerçekleştiriyor. ‘Haliç’teki Simonlar’ kitabında verdiği isimlerin bu ‘paralel yapı’nın yönetici isimleri olduğu açığa çıkmış durumda. Hepimiz 2002 Necip Hablemitoğlu suikastından bu yana adeta bir korku filmi içerisinde yaşamaya devam ediyoruz” dedi.
“Karanlık odaklar karşısında güvenebileceğimiz tek güç var; o da ülkenin Hükümetidir”
Konuşmasında CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan komplonun açığa çıkarılması konusuna da değinen Güler, 2010 yılında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan kaset şantajını açığa çıkarmanın başbakanın namus borcu olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarını da Güler, “Son iki aydan bu yana Sayın Başbakan: “Baykal’a, Erbakan’a, Demirel’e…’ diyerek bir konuşmasında sıralama yaptı,’Yapılan komplolarla Türk siyasetine biçim veriliyor.’dedi. Sonra Sayın Baykal komployla görevinden uzaklaştırılmıştır, biz bunu biliyoruz.’ dedi. Ben Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekili olarak İçişleri Bakanlığından ve Başbakanlıktan talep ediyorum diye Kişiye değil, bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanlık makamına bir şantaj ve komployla bu tarz müdahale eden kimse bunu açığa çıkarmak Sayın Başbakanın namus borcudur çünkü bizim, bu böyle insan onuru ve şerefiyle, aynı zamanda da Türk siyasetinin yeniden yapılandırılmasıyla doğrudan uğraşan, karanlık odaklar karşısında güvenebileceğimiz tek güç var; o da ülkenin hükümetidir” değerlendirmesinde bulundu.
Kaset şantajının var olduğu hükümetin başı tarafından söyleniyorsa gereğinin de yapılması gerektiğinin altını çizen Güler konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Hükümetin başı eğer bunun olduğunu söylüyorsa görevini eksik yapıyor demektir, onun görevi bunu söylemek değil, onun görevi; bunu açığa çıkarmaktır. Bu, hepimizi çok rahatlatacak, Türkiye’yi çok rahatlatacak ve bir daha Türkiye’de kasetlerle, komplolarla, şantajlarla, insan onuruyla ve siyasi oluşumların genleriyle böyle hesapsızca oynamak cesaret edilemeyecek bir iş haline gelecek. İçişleri Komisyonu Başkanlığımızın ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığımızın bu talebi dikkate alacağını umut ediyorum.”
Yorum Yazın