
Dervişoğlu: Batan iktidar gemisinde, kimse sizi filikasına çağırmayacak
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özel'e yapılan saldırının sıradan bir cebri fiil olmadığına işaret ederek "Bu doğrudan doğruya anayasal düzene, demokratik hayatımıza ve Cumhuriyet’in temel ilkelerine yönelik bir tehdittir" dedi. Babası Alparslan Türkeş'in kabrini ziyareti sırasında İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş'e yapılan saldırıya da değinen Dervişoğlu, "İktidar ve ortakları artık idrak etsinler. Yarattığınız bu kutuplaştırmanın ve ayrımcılığın sonu bütün kontrolün yitirilmesidir. Bir gün öyle bir nokta gelir ki; kriz, kaosa döner. İşte orada anarşi doğar. Ve değil sarayınız, hiçbir istibdat bununla hayatta kalamaz. Bu suni dengelerle makamda kalırım umudunda olanlar varsa, bilsinler; o batan iktidar gemisinde, kimse sizi filikasına çağırmayacaktır" diye ekledi. Dervişoğlu'nun gündeminde AK Parti Sözcüsü Çelik'in "Siyasi tansiyon" çıkışı ile Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim de vardı.
- Ege Postası
- 07.05.2025 - 12:02
- Güncelleme: 07.05.2025 - 14:10
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
Ekonomiye yönelik mesajlar veren Dervişoğlu, “Aylık enflasyon yüzde 3, yıllık ise yüzde 37 diyorlar. Ev fiyatları ise bir yılda yüzde 70 artmış. Sen neden bahsediyorsun? Bir ayda 57 milyar dolar yaktılar. ‘Tutuklamanın etkisi de birkaç günde geçti’ diye masal anlatıyorlar. Sen kime ne anlatıyorsun Erdoğan? Sanayici ‘Üretemiyorum’ diyor. Esnaf, sattığını yerine koyamadığını söylüyor. Hatta Cumhurbaşkanı Yardımcısı bile çıkıp ‘Bu ortamda param olsa faize yatırırım’ diyor. Çiftçi, ‘Ekemiyorum, eksem de satamıyorum’; işçi, ‘Emeğimin karşılığını almıyorum’; işsiz, ‘İş bulamıyorum’; emekli, ‘Yaşayamıyorum’ diyor. Bunlar da çıkmış, ‘Her köşeye vergi memuru dikeceğim’ diyor. Yeni Türkiye’nin eskisi. Sen hangi Türkiye’de yaşıyorsun?” dedi.
Bakan Şimşek’e tepki: “Hangi hayalin, hangi aleminde yaşıyorsun”
‘Tahsildar Mehmet’ dediği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e yüklenen Dervişoğlu, “Habire vergi topluyorsun. Fakirden fukaradan toplanan vergileri götürüp finans baronlarına, dolar faizi diye ödüyorlar. Sonra da ‘Ekonomi iyileşiyor’ diye bizi kandırmaya çalışıyorlar. Bu milleti ahmak mı sanıyorsunuz? Sen 10 yaşındaki çocuğun oyunundan, 20 yaşındaki gencin bilgisayarından, 30’undaki gencin araba sevdasından dahi haraç alıyorsun. Katmer katmer vergi toplayıp, kur koruma diye yarattığın zenginlerin ceplerini dolduruyorsun. Yetmiyor deprem diye yıllardır vergi topluyorsun, ilk felakette vatandaşa yardım değil IBAN veriyorsun. Kentsel dönüşüm diyorsun; vatandaşın zeytin bahçesine, buğday tarlasına çöküyorsun. Her seçimde aynı köprüyü üçer kere açıp, maliyetini emeklinin üç kuruş maaşına yüklüyorsun. Tasarruf genelgesi yolladığın yerde, memurun servisine el atıyor, avanelerini de 10 uçakla seyahate çıkarıyorsun. Uçak inmeyen havalimanı yapıp, Atatürk havalimanının pistlerini kırdırıyorsun. Verimlilik diye, şehrin bittiği yerde hastane açıyor, vatandaşa bir yıl sonraya kanser tarama randevusu veriyorsun. Sen hangi hayalin, hangi aleminde yaşıyorsun” şeklinde konuştu.
“Demokrasimizin nabzı yoktur, hasta kaybedilmiştir”
Yeni anayasa tartışmalarına dair Dervişoğlu, “Şimdi o yeni anayasa projesi genişlettiler. Artık içerisinde İmralı vardır, Kandil vardır. Güneyde ebeliğini yaptıkları müstakbel yeni teröristanın taslakları vardır. Tekrarlıyorum ve hatırlatıyorum. Çünkü bu son kalkışmaya, büyük ihanetin son saldırısına, bizi, yine, yeni anayasa zokasıyla getirdiler. Sonra ne mi yaptılar? Kayyum siyasetine başladılar. Bizlere demokrasi dersleri verirken, o gün canları hangi belediyeyi istiyorsa, gözlerine hangi ili, ilçeyi kestirdilerse oraya kayyum atadılar. Bunu yaparken terörü bahane ettiler, sonunda teröristbaşına el uzattılar. Demokrasi dediler, hatta iki gün önce de ‘Terörsüz Türkiye ile demokrasimiz üzerindeki siyasi tansiyon kalkacak’ diye buyurdular. Ben size işin doğrusunu söyleyeyim. Demokrasimiz üzerinde bir tansiyon problemi yoktur. Çünkü bunların yüzünden demokrasimizin nabzı yoktur. Türkiye’de demokrasi yoğun bakımdaki bir hasta gibi kaybedilmiştir. Neden biliyor musunuz? Çünkü, Cumhuriyete kastedilen yerde, önce demokrasi ölmüştür. Çünkü, cübbelere düğme dikilen yerde, önce adalet ölmüştür. Adalet ve demokrasi öldüyse, Cumhuriyet’i de öldürmek isteyenler vardır. İyiler ve cesurlar olarak onların karşısında durmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Hayırla yad etmek, hayırla anılamayacak eylemleri geçer akçe sayacağız demek değildir”
Uzman Çavuş Önder Özen'ın Irak'ın kuzeyinde şehit olması ile TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen cenaze törenine işaret eden Dervişoğlu, “Bugün bir şehit cenazesi alt yazıyla geçiştiriliyorsa ve aynı anda başka bir cenazede terörist başının çağrısı okunuyorsa. O çürümüşlüğü tedavi edecek şey bellidir. Bir tercihte bulunmak gerekir. Bizimkisi bellidir. Toplu iğne babama batar diye, babasının resmine bile kıyamayan 4 yaşındaki Alya’nın, acının içinden çıkardığı saf ve temiz sevgi de halen bu topraklarda yaşamaktadır. Bizlerin onu yeşertecek vicdanı da var. Bu vicdanın zerresine halel getirmeyeceğiz. And olsun ki Alya’nın acısından taşan o sevgiyle bu aziz vatanı biz yükselteceğiz. Altını çizmek isterim; biz herkesin yüzüne, herkese açıktan konuşanlarız. Kamera önünde ve arkasında başka pozumuz yoktur. Ve bunları söylerken kimse benden, bizden, ölünün arkasından ileri geri konuşmak da beklemesin. Ben neysem oyum, neyi temsil ediyorsam, onu dile getirmekle mükellefim. Bize tanımadığımız bir cenazenin geçişinde bile saygıyla durmayı öğrettiler. Peygamber efendimizin ‘ölülerinizi hayırla yad ediniz’ tembihi de, bu mükellefiyetin ve örfümüzün gereğidir. Ancak hayırla yad etmek demek, hayırla anılamayacak eylemleri de bir ölünün arkasına saklanarak geçer akçe sayacağız demek değildir” dedi.
“Bölgede barışın değil, Türkiye’nin yalnızlığının göstergeleri”
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, aynı fotoğraf karesinde iş birliği pozları vereceği yönünde bir açıklama yaptığını hatırlatan Dervişoğlu, “Bunlar bölgede barışın değil, Türkiye’nin yalnızlığının göstergeleridir. Türkiye’nin dostlarının değil, Erdoğan’ın dostlarının isimleridir. Soruları hazırdır. ABD başkanıyla dünya liderimiz görüşüyor, görüşmesin mi? Görüşsünler tabi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Amerika Birleşik Devletleri, iki eşit egemen devlet olarak görüşsünler. Sorun, ‘Rahip Bronson’u derhal gönder dedim, o da gönderdi’ diyen, yap denilince yapan; sus denilince susan bir tabiyettedir. Sorun, Netanyahu’nun taş üstünde taş bırakmayıp, aylardır katliam yaptığı Gazze’de; turizm cenneti inşa edeceğim diyenlerle, Filistin davası pozları kesenlerin, dostum demesidir. Sorun, ‘Suriye’nin kuzeyini bize bırakacaklar, biz de orada Misak-ı Milli kuracağız’ diye poz satan saray memurlarının, dizi senaryoları ile diplomasi ve istihbaratı birbirine karıştırmalarıdır” değerlendirmesini yaptı.
“Diplomatik iflası inşaat şovuna dönüştürdüler”
Kıbrıs’ta yaşanan gelişmelere değinen Dervişoğlu, “Türklerin vatan ve namus mücadelesinin üzerine bir saray kondurup, diplomatik iflası inşaat şovuna dönüştürüyorlar. İktidarlarına Kıbrıs Türklüğünü tanzim ve taksim vaadiyle başlayanlar, devri saltanatlarının bu son dönemecinde, Türk’ün toprağını yine tefeci tezgahlarında rehin ediyorlar. Peki tüm bunları söylüyorsun da sen ne öneriyorsun? Biz diplomasi ile ticareti, şahsımızla devletin çıkarlarını, partimizle de milletin ortak geleceğini birbirine karıştırmayanlarız. Biz hudut namustur deyip, o namusu da kendi namusu belleyenleriz. Ve en önemlisi; Türkiye’nin her şeye rağmen, hele de bu iktidara rağmen ayakta kalabilmesinin cevherini çok ama çok iyi biliyoruz! Bu cevherin; Türk Milletinin, ortak bir vatana ve ortak bir kimliğe sahip olmasının, bizim en büyük, en güçlü ve en yıkılmaz savunma sistemimiz olduğunun bilincindeyiz” şeklinde konuştu.
Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim
Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilime dair Dervişoğlu, “İki devlet arasındaki çatışmanın büyüme ihtimali söz konusu. Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir davasının bizim Kıbrıs davası ile büyük benzerlik gösterdiği bilinir. Dünya için en büyük tehlike Hindistan ve Pakistan’ın nükleer silahlara sahip olmasıdır. Dolayısıyla kim kimin yanında duracak tartışmasının zamanı değildir. ABD Başkanı Trump, ‘Pakistan, Hindistan’a saldırırsa onu yerle bir ederim’ diye açıkladı. ABD gibi bir ülkeye, kendi topraklarından uzak bir coğrafyada savaşlara önderlik etmek ya da tehdit geliştirmek yakışmıyor. Burada yapılması gereken, uluslararası güçlerin devreye girmesi ve BM başta olmak üzere bütün barış kuruluşlarının durumdan vazife çıkarmasıdır. Kimsenin, dünyayı savaşa sürüklemeye hakkı yoktur” değerlendirmesini yaptı.
“Türk milletini Alparslan Türkeş’ten uzaklaştırmak istiyorlar”
Babası Alparslan Türkeş'in kabrini ziyareti sırasında İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş'e yapılan saldırıya da değinen Dervişoğlu, “Anıtkabir’e her zaman gidiyorum. Süleyman Demirel’in anıt mezarına gidip en üst yetkili tarafından karşılanıyorum. Rahmetlik demokrasi şehitlerimiz Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan’ın mezarlarını ziyaret edebiliyorum. Turgut Özal’ın kabrini ziyaret edebiliyorum. Kıbrıs’a gittiğimde Kıbrıs mücadelesinin önderi Rauf Denktaş’ı ziyaret etmeye gittiğimde oğlu tarafından kabrin girişinde karşılanıyorum. Ama Alparslan Türkeş’in mezarının olduğu yere, bir Türk Milliyetçisi olarak gitmek istediğimde tereddüt yaşıyorum. Bu, büyük Türk milletini Alparslan Türkeş’ten uzaklaştırma projesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenlere düşen sorumluluk, Türkeş’in kabrinin olduğu yere anıt mezar statüsü kazandırmalarıdır. Oradaki fuzuli işgal ortadan kaldırılmalıdır. Hiç kimse merhum Başbuğumun kabir taşını kendi inhisarına almamalıdır. Ben bunları söylemekten utanıyorum, yapmaktan utanmayanlara da buradan sesleniyorum; aklınızı başınıza alın! Alparslan Türkeş bu milletin vazgeçilmeyecek bir değeridir ve kimsenin inhisarında değildir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel’e saldırı: “Anayasal düzene bir tehdit”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırıya tepki gösteren Dervişoğlu, “Bir cani, hem de bir evlat katili, infaz yasasından faydalanmış aramızda dolaşıyor. Canlı yayında, kameraların önünde, ne hikmetse bir parti genel başkanına denk geliyor ve saldırıyor. Anayasa’nın her yurttaşa tanıdığı siyaset yapma hakkına yönelen hiçbir saldırı basit bir adli vaka değildir. Bu sıradan bir cebri fiil değildir. Bu doğrudan doğruya anayasal düzene, demokratik hayatımıza ve Cumhuriyet’in temel ilkelerine yönelik bir tehdittir. ‘Bu ülkede istediğimiz kişiye, her istediğimizi yaptırırız’ dayatmasıdır. Buna pabuç bırakmayacağız. Bir milletvekiline, bir il başkanına, bir siyasi parti liderine yönelen saldırı; sadece bir kişiye değil, bir hakka, bir kuruma, bir rejime yönelmiş demektir. ‘Sana siyaset yaptırmayacağım’ demektir. Ya da ben siyaset yapma hakkını bile ortadan kaldırırım tehdididir. Bu nedenle bu eylemler sıradan bir asayiş suçu olarak ele alınamaz, ele alınmamalıdır” ifadesini kullandı.
“Batan iktidar gemisinde, kimse sizi filikasına çağırmayacak”
İYİ Parti Adana Milletvekili Türkeş'e yapılan saldırıya yeniden değinen Dervişoğlu, “Valilik ve emniyet 200 kişiyi oradan uzaklaştıramıyor. Bir milletvekilini bir kadını bir evladı, merhumun aziz hatırasını korumak yerine Cumhur koalisyonunu korumayı tercih ediyorsa bunlar devlet olma vasfını yitirmişlerdir. Çünkü devlet olmanın gereğini yapmak yerine, Balgat’tan alacakları iznin peşine düşmüşlerdir. Buradan sivil, asker, yargıç ilgili bütün kamu görevlilerine sesleniyorum. Sizin işiniz, Cumhur İttifakı içerisindeki çatışmalara taraf olmak değildir. Sizin işiniz, siyasette tartı ağırlığı olmak değildir. Aynı şekilde iktidar ve ortakları artık idrak etsinler, yarattığınız bu kutuplaştırmanın ve ayrımcılığın sonu bütün kontrolün yitirilmesidir. Hele ki, her alanda istikrarsızlıklar, krizler, darboğazlar yaşattığınız bu ülkede tüm insanların canı burnundayken bir gün öyle bir nokta gelir ki, kriz, kaosa döner. İşte orada anarşi doğar. Ve değil sarayınız, hiçbir istibdat bununla hayatta kalamaz.
Bu suni dengelerle makamda kalırım umudunda olanlar varsa, bilsinler; o batan iktidar gemisinde, kimse sizi filikasına çağırmayacaktır” diye ekledi.
Yorum Yazın