Dolar 32,3866
%-0.16
Euro 34,7862
%0.13
Altın 2.435,930
%-0.11
Bist-100 10.000,00
%0.85

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Hendek Davası'nda karar açıklandı! Aileler tepkili

Hendek Davası'nda karar açıklandı! Aileler tepkili

Sakarya'nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020 tarihinde; 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 işçinin ise yaralandığı Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'ndaki patlamaya ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme 7 sanık hakkında, “Bilinçli taksirle birden çok ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından, indirim de uygulayarak 6 yıl ila 16 yıl 3 ay arasında değişen oranlarda hapis cezası verdi. Fabrika sahiplerinden Hasan Ali Velioğlu’nun tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesine karar verilirken, dava kapsamında sadece fabrika sahiplerinden Yaşar Coşkun tutuklu kaldı. Aileler ve mağdur avukatları karara tepki gösterdi. Avukat Can Atalay, “Biz bu işin peşini bırakmayız. Ne oldu, ne bitti bilmiyoruz. Bu dosya çok açık, ‘olası kasıtla’ insan öldürme dosyasıdır. Biz bu işi sonuna kadar götürürüz” dedi.

  • Ege Postası
  • 28.02.2022 - 18:18

Sakarya'nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020 tarihinde Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda patlama meydana gelmiş, 7 işçi hayatını kaybederken 127 işçi ise yaralanmıştı.

Patlamanın ardından hazırlanan iddianamenin kabul edilmesi üzerine fabrika sahipleri Yaşar Coşkun ile Hasan Ali Velioğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 sanık hakkında 'bilinçli taksirle birden çok ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlamasıyla Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Ferizli ilçesinde yeni inşa edilen cezaevi kampüsündeki salonda bugün yapılan 8'inci duruşmada karar çıktı.

Sanıklara, geçen duruşmada “olası kastla” ölüme sebebiyet verme suçlaması karşısında ek savunma hakkı tanınmıştı. Sanıklar bugünkü ek savunmalarında da patlamayla ilgili "sabotaj" iddialarını yinelediler ve beraatlarını talep ettiler. Mağdur yakınları ve avukatlar da bir kez daha hükmün 'olası kast' üzerine kurulmasını talep etti.

MAHKEME İNDİRİM UYGULADI

Dava ile ilgili kararını açıklayan mahkeme; 'olası kast'la değil, 'bilinçli taksirle birden çok ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlarından ceza verdi. Mahkeme, verdiği cezalarda da çeşitli oranlarda indirim uyguladı.

Buna göre, fabrikanın sahiplerinden Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun 16 yıl 3 ay, Hasan Ali Velioğlu 12 yıl 6 ay, diğer sanıklar Asiye Angın, Erşan Öztürk ve Ahmet Çağrıcı da 6 yıl 8 ay hapse mahkûm edildi. 

Fabrikanın ortaklarından Hasan Ali Velioğlu’nun tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesine karar verilirken dava kapsamında sadece Yaşar Coşkun tutuklu kaldı. 

Aileler ve avukatları sanıkların “olası kastla insan öldürme” suçlaması cezalandırılmasını talep etmişlerdi. Aileler ve avukatlar, 'olası kast'la değil, 'bilinçli taksirle birden çok ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlamaları ile verilen karara tepki gösterdi.

AVUKAT ATALAY’DAN, HENDEK PATLAMASI DAVASINDA VERİLEN KARARA TEPKİ: “BİZ BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYIZ, SONUNA KADAR GÖTÜRÜRÜZ”

Patlamada yakınlarını kaybedenler ve yaralananlar ile avukatları, sanıkların “olası kastla” cezalandırılmamasına tepki gösterdi. Avukatlar Can Atalay ve Gülşen Uzuner, davanın tek tutuklu kalan sanığı Yaşar Coşkun’un da yakın zamanda tahliye olabileceğini söyledi.

Avukat Can Atalay, şunları söyledi:

“ERDOĞAN, SOYLU BU MESELE SİZİNLE ALAKALI”

“Recep Tayyip Erdoğan, bu mesele seninle alakalı. Süleyman Soylu, bu mesele seninle alakalı. Sakarya Emniyet Müdürü bu mesele seninle alakalı. Neden mi sizle alakalı? Her bir sıkıştıklarında sizin adınızı sakız ettiler ağızlarına. Her bir sıkıştıklarında ‘Recep Tayyip Erdoğan’ dediler, ‘Süleyman Soylu’ dediler. Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü personeli daha sabah, iki pırpırlı, kapının önünde kendisini patrona siper etti. Bu dosya, bu yargılama buraya kadar bu insanların dişleriyle, tırnaklarıyla, emekleriyle geldi. Tehdide boyun eğmediler. Para teklifine tamah etmediler, direndiler.

Ama buraya kadar değil. Biz daha yeni başladık. Geçen hafta hiçbir kaydı olmayan bir şekilde 20 kişiye daha, toplamda 42 kişiye para dağıttılar. Kayıt yok. Diyor ki, ‘Şikayetten vazgeç, ancak o zaman para yatırırız.’ Kayıt yok. İşçi canı en ucuz maliyet kalemi olarak sürdürülemez. Burada insanlar cenazelerini defnedememişler. Bize ‘bilinçli taksir’ diyor.

“YAŞAR COŞKUNUN ‘YAŞINIZ GENÇ, TERFİ EDERSİNİZ’ DEDİĞİ HEYET VERDİ BU KARARI”

Yaşar Coşkun'un duruşma salonunda tehdit ettiği heyet. Yaşar Coşkun'un, ‘Daha yaşınız genç. Daha terfi edersiniz” dediği heyet verdi bu kararı. Bize değil Tayyip Erdoğan'a soracaksınız. Bize değil, Süleyman Soylu'ya soracaksınız. Bize değil, kapıda kendisini patrona siper eden iki pırpırlı emniyet müdürü başta, Sakarya Emniyeti’ne soracaksınız. Neden hırsızlığa, uğursuzla, katille değil; işçiyle, emekçiyle uğraşıyorsunuz. Biz bu işi bırakmayız. Bu memleket böyle devam eder mi? İşçinin canı en ucuz maliyet kalemi olarak devam eder mi? Etmez.”

“5 KİŞİLİK BİR AİLEYDİK, DEVLET ELİYLE 4’E DÜŞÜRDÜLER”

Patlamada oğlunu kaybeden Muhammer Yılmaz, karara şu sözlerle tepki gösterdi: “Ben o çocuğun kanını bunlara yedirmeyeceğim. O çocuğun kanının üstüne kimse bina yapamayacak. Sakarya Emniyet Müdürü özellikle sana söylüyorum. Kaçak barut üretiliyor, denetlemeler haber veriliyor. Hiç mi vicdanın sızlamıyor. Bir yıldır bas bas bağırıyorum ben. Bu denetlemeler nasıl haber veriliyor? Nasıl rahat ediyorsun? Geçen duruşmada bol bol tehdit ettiler. Bol bol tehdit. Beni ifşa edeceklermiş, 54 yaşında kendi halinde bir adamım. Beş kişilik bir ailem vardı devlet eliyle ve yataklığıyla dörde düşürdüler. Çocuğumun birini katlettiler. Dört kişilik bir aileyim. Yediğim ömrümden, giydiğim cebimden.”

“İYİ HAL İNDİRİMİ BİZCE SUÇ ORTAKLIĞIDIR”

Avukat Gülşen Uzuner, ise kararda “iyi hal” indirimi yapılmasının suç ortaklığı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bu ailelerden hiçbiri yas sürecini tamamlamadı. Hiçbiri sevdiklerinin yasını tutamadı. Patronun zengin olduğu ile ne kadar siyasi bağlantısı olduğu ile ilgilendi. Burada bunları konuştuk. Kimseyi yalnız bırakmayacağız. Bu bir suç ortaklığıdır. Siz her duruşma bütün ailelere, bütün işçilere, tanıklara, heyete, savcıya bilirkişiye her kim olursa olsun tehdit gönderen, ayar veren kişiye ‘iyi hal indirimi’ verdiniz. İyi hal indirimi verdiniz. Bu kişinin sırf aynı işletmesinde gerçekleşen dokuz cinayete göz yumdunuz. İyi hal indirimi verdiniz. Daha önceki patlamaları sineye çektiniz. Onlar da sizin için bir gerekçe olmadı. Biz gerçeğin, adaletin peşindeyiz. Bu adil bir karar değil. Burada ailelere, her celse kabir azabı yaşatıldı. Kendi acılarına rağmen dik durmaya çalıştılar. Bu bizle dalga geçmektir. Yalnızca işveren değil, denetlemeyen mekanizmalar da göz yuman kamu idareleri de bu işin bir parçasıdır. Şimdi yine yarım kalmış, onarılamamış bir acıyı yine kalbimize gömeceğiz. Ama bunun hesabını soracağız. Hesabını sorduğumuz zaman acımızı yaşayacağız”

DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan ise şunları söyledi:

“Bu dava işçi sınıfının, daha önce katledilen işçi arkadaşlarımızın davasıdır. Onların yoksunlukları üzerinden kan parası ödeyerek adalet sağlayamazsınız bu insanları satın alamazsınız.”

Avukat Can Atalay, ayrıca şunları söyledi:

“Biz bu işin peşini bırakmayız. Üç kuruşa tamah edeni, eyvallah çekmeyiz. Ne oldu, ne bitti bilmiyoruz. Bu dosya çok açık, ‘olası kasıtla’ insan öldürme dosyasıdır. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin Eylül 2020 kararından daha ağır bir dosyadır. Biz bu işi sonuna kadar götürürüz, sonuna kadar gideriz. Denetçilerle ilgili suç duyurusunda bulunmadı mahkeme. Denetimin usule uygun yapılmadığına ilişkin en ufak kuşku yok. Türkiye’de en ucuz maliyet kalemi işçi canı olamaz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.