Geçmişteki kırmızı çizgisine sessiz kaldı: Çelebi ne yapacak?

ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi 29 Ocak 2021 tarihinde gerçekleştirdiği bir basın toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettiğini duyurmuştu.

Çelebi istifasının nedenini açıklayarak, “Hem 'PKK terör örgütüdür.' demeyenlerle iş tutma hem Çelebi olmaz." sözlerini sarf etmişti.

“‘IŞIĞIMIZ ÖCALAN’ DİYEN KUMPAS TETİKÇİLERİ”

Çelebi yaptığı açıklamaların devamında ise, “Kuldan yurttaş yaratan CHP'den; ülkeye hem demokrasi vadedip hem parti içinde AKP tipi demokrasiyi yani 'itaat et rahat et.' anlayışını hakim kılanlara, Parti Meclisi üyelerine, milletvekillerine, il-ilçe başkanlarına tuzluk muamelesi yapan anlayışa, 'Işığımız Öcalan' diyen kumpas tetikçilerini CHP için şans görebilen yöneticilere, Atatürk'ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticilere, kadınlara seçme seçilme hakkı veren CHP’den, grup başkanvekili seçimlerinde milletvekillerinin dahi seçme seçilme hakkını yok sayan, grup başkanvekillerini dahi atayan CHP'ye geldik." ifadelerini kullanarak istifasını duyurmuştu.

“PKK-ÖCALAN SEVERLERİN HOŞ GÖRÜLDÜĞÜ DENKLEMDE OLMAM!”

CHP’den istifa ettikten sonra, Memleket Partisi’nden de istifa eden Çelebi, AK Parti’ye katıldığını duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini partisine davet ettiğini ve yoluna "Cumhur İttifakı çatısı altında, AK Parti’de devam edeceğini" duyuran Çelebi, açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin namuslu ellerinde yetişen asker kökenli bir milletvekili olarak yol haritamı çizen şehitlerimiz ve beni bugünlere getiren aziz milletimizdir. Açıktan tarafım. PKK-Öcalan severlerin hoş görüldüğü denklemlerde olmam düşünülemez” ifadelerini kullanmıştı.

“DEMİRTAŞ’A ŞEREF MADALYASI, ÇELEBİ’YE LİNÇ KAMPANYASI”

İstifasının ardından 2 yıl geçtikte sonra Çelebi katıldığı bir programda ise istifa nedenini tek bir cümleyle özetleyebileceğini ifade etmiş ve “Demirtaş'a şeref madalyası, Çelebi'ye linç kampanyası" demişti.

“APO’NUN HEYKELİNİ DİKECEĞİZ DİYENLERLE BU KADAR İLGİLENMELER…”

Çelebi, CHP'den ayrılma sürecini bu sözlerle özetlerken; CHP'nin HDP'nin sözde soykırım önergesine tepki vermemesinin ayrılık sürecinde pay sahibi olduğunu da söylemişti. Çelebi, "Terörist ölüsüne 'ah' çekmesi, sürekli Demirtaş'ı ziyarete gitmeler, Apo'nun heykelini dikeceğiz diyen insanla bu kadar ilgilenmeler. Bizim yargılandığımız Ergenekon davasında da Ergenekon derinleştirilsin diyenlerden birisidir” ifadelerini kullanmıştı.

ERDOĞAN’DAN İTTİFAK AÇIKLAMASI: BERABER YÜRÜYECEĞİZ!

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün, Ankara-Kızılcahamam'da partisinin "32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda ittifak açıklaması gerçekleştirdi.

Erdoğan açıklamasında, “Şimdi AK Parti, MHP, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik. Derdimiz var. Dertliyiz. Derdimiz olduğuna göre el ele verdiğimize göre biz bu engelleri aşacağız. Artık yumrukları sıkmaya gerek yok, kucaklaşacağız, konuşacağız. Birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz.” dedi.

ÇELEBİ NASIL BİR YOL İZLEYECEK?

DEM Parti ya da eski adıyla HDP ile görüşülmesinden rahatsız olduğunu ve defalarca açıklamalarında, PKK- Öcalan denklemine yakın olmayacağını vurgulayan Çelebi’nin Erdoğan’ın ittifak açıklamasının ardındansa hiçbir açıklama yapmaması ve yalnızca sosyal medya hesabı üzerinden Erdoğan’ın açıklamalarını paylaşması ise dikkat çekti.  

DEM Parti ile yapılan görüşmelerden rahatsızlık duyduğunu açıklayan ve ‘PKK terör örgütü’ demeyip onlarla iş tutanlarla aynı partide yer almayacağının altını çizen Çelebi’nin yoluna nasıl devam edeceği merak konusu. 

TUTARSIZLIK ALGISI OLUŞTURDU!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, daha önce sert dille eleştirdiği DEM Parti ile “üçlü yürüyüş” mesajı vermesi, Çelebi’nin geçmiş söylemleriyle bugünkü siyasi pozisyonu arasında ciddi bir tutarsızlık algısı oluşturdu.

Çelebi’nin bu yeni denklem karşısında sessiz kalması ise kamuoyunda soru işaretleri doğururken, çizdiği profilin sürdürülebilirliğini tartışmalı hale getirdi.

Önümüzdeki süreçte Çelebi’nin bu çelişkili tablodaki tutumu hem kendi siyasi geleceği hem de kamuoyundaki güvenilirliği açısından belirleyici olacak.