Dolar 42,3431
%0.08
Euro 49,1468
%0.16
Altın 5.464,420
%-0.58
Bist-100 10.698,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Ceyda Bölünmez Çankırı NEO TV’de konuştu: Anayasa değişmeli ama ilk dört madde kırmızı çizgidir

Ceyda Bölünmez Çankırı NEO TV’de konuştu: Anayasa değişmeli ama ilk dört madde kırmızı çizgidir

NEO TV’nin “Gündeme Bakış” programına konuk olan AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, hem sivil anayasa tartışmalarına hem de İzmir yerel yönetimlerinin kronikleşmiş sorunlarına ilişkin ezber bozan açıklamalara yaptı.

  • Ege Postası
  • 18.11.2025 - 06:38
  • Güncelleme: 18.11.2025 - 09:57

Çankırı, Türkiye’nin darbe dönemlerinde şekillenen mevcut anayasasının artık ülkenin ihtiyaçlarını taşımadığını söyleyerek şu sözlerle başladı:“Kırmızı çizgi söylemi klişe oldu. Asıl çizgi ilk dört maddedir, o da değiştirilemez. Geri kalanı sivil bir düzen için yenilenmelidir.”

ANAYASA DEĞİŞMELİ AMA İLK DÖRT MADDE KIRMIZI ÇİZGİDİR

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, TBMM’de yaptığı değerlendirmelerde, Türkiye'nin darbe dönemlerinden kalma mevcut anayasasının değişmesi gerektiğini vurguladı. “Sivil anayasa bir tercih değil, artık bir ihtiyaç” diyen Çankırı, ilk dört maddenin tartışmaya kapalı olduğunu net şekilde belirtti. Çankırı sözlerine söyle devam etti;

Anayasa konusundaki "kırmızı çizgi" ifadesi artık klişeye dönüşmüş durumda. Gerçekte öyle bir çizgi yok. 1961 Anayasası'ndan bu yana, 1967'ye kadar süreçte birçok darbe girişimi yaşandı. Bu anayasalar, sivil darbe girişimi niteliği taşıyan bir sistemin ürünü. Sayın Cumhurbaşkanımız da sıkça vurguluyor: Bu anayasa bir darbe anayasasıdır. Dolayısıyla daha sivil bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu mesele bugün gündeme gelen bir konu değil, yıllardır her meclis açılışında gündeme geliyor. Ben üç dönemdir milletvekiliyim; hep aynı konu: sivil anayasa ihtiyacı. İlk dört maddenin değiştirilmesi söz konusu bile değildir. Ne bir vatandaş olarak ne bir milletvekili olarak ne de bir kadın olarak bu konuda en ufak bir şüphemiz yok. Bu sadece iktidarın meselesi de değil. TBMM çatısı altında her partiden bireysel görüşmelerde herkes bu ihtiyacı kabul ediyor.

EKONOMİDE SÜREÇ ZOR, AMA DOĞRU YOLDAYIZ”

Ekonomik sorunlara ilişkin de konuşan Çankırı, pandemi ve 6 Şubat depremlerinin ardından yaşanan mali sıkıntılara rağmen, enflasyonda düşüşün başladığını söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in İzmir ziyaretini hatırlatarak, “Veriler net şekilde paylaşıldı. Uygulanan ekonomi politikası rasyonel ve sürdürülebilir” dedi.

Çankırı” Evet, şu an terörsüz bir Türkiye gündeminden geçiyoruz. Ekonomik zorluklar da mevcut. Ancak bu sürecin başlaması için en doğru zaman şimdi. Bu anayasa ihtiyacı bir siyasal tercih değil, bir gereklilik. Enflasyon konusunda da şu anda rasyonel bir düşüş trendi içindeyiz. 2026 için daha olumlu beklentiler söz konusu. Elbette COVID-19 gibi dünya çapında bir krizi yaşadık. Ardından 6 Şubat depremleri gibi tarihi kayıplar verdik. Bugün 500 bin konut şantiye statüsünde teslim edilmek üzere. Bu adımların ekonomiye etkisi büyük. Depremin bütçeye yansıması 134 milyar dolar oldu. Bir canın bıle yitirilmeye değer olmadığını tekrar söylemek gerekir. Ekonomik süreçte Mehmet Şimşek'in İzmir'deki iş insanlarıyla toplantıları oldu. Verileri şeffaf bir şekilde paylaştı. Hatta Ali Babacan bile "ben olsam aynı yöntemi uygularım" diyor. Bu da uygulanan politikanın rasyonel olduğunu gösteriyor. Vatandaş pazarda sıkıntı hissediyor. Fakat bu süreçte samimi bir diyalog kurulursa, insanlar anlayış gösteriyor. Kira artışı önemli bir problem. Bu nedenle sosyal konut projeleri hayata geçiriliyor. Ama bunlar sadece merkezi yönetimin değil, yerel yönetimlerin de sorumluluğu.

İZMİR’DE SORUNLAR BÜYÜK, AMA YEREL YÖNETİM SORUMLULUKTAN KAÇIYOR

İzmir’e dair değerlendirmelerinde ise Büyükşehir Belediyesi’ni hedef aldı. Karşıyaka’daki otopark tartışmasından, Basmane Çukuru meselesine, kentsel dönüşümden çöp ve trafik krizine kadar birçok başlıkta belediyenin sorumluluğunu yerine getirmediğini savundu.

İzmir özelinde konuştuğumuzda, otopark sorunu, Basmane Çukuru gibi sürüncemede kalmış meseleler var. Otopark yıkılırsa şehrin %15'lik kapasitesi ortadan kalkacak. Karotlar sadece zeminden alındı. Alternatif olmadan yıkım düşünülemez. Cemil Tugay döneminde Vakıflar ile görüşmeler başladı ancak bir buçuk yıldır fizibilite bile hazırlanamadı. Oysa %46,5 belediyeye ait.

Basmane Çukuru, 90'lardan bu yana kanayan yara. Cemil Tugay bu konuda girişimde bulundu, bu da takdir edilmesi gereken bir adımdır. TMSF ile iş birliği yürütülüyor. İzmir yeni bir merkez kazanacak. Aynı zamanda bin civarında iş insanının icra süreçleri sona erecek.

İKİNCİ ÇEVRE YOLU HAYATİ, AMA İLÇELER HAREKETE GEÇMİYOR

Çevre yolu ve ulaştırma yatırımlarının önemine dikkat çeken Çankırı, “Ulaştırma Bakanlığı'nın İzmir özelinde 245 milyar TL’lik yatırımı var. Ama yerel yönetimler iç bağlantılarda hareketsiz. Ankara Caddesi felç olmuş durumda” dedi.

İZBAN konusunda da ortaklık sorunu yaşandığını belirten Çankırı, Büyükşehir’in üzerine düşeni yapmadığını ve bunun ciddi ulaşım aksaklıklarına neden olduğunu kaydetti.

“Ulaşım sorunu da ciddi. İkinci çevre yolu hayati öneme sahip. Bakanlık bu konuda yatırım planı içinde. Ama şehir içindeki dar boğazlarda yerel yönetimlerin çözümleri eksik. Ankara Caddesi gibi yerler tam anlamıyla felç. Tramvay projelerinde de hatalar var.

İZBAN yatırımlarında da ortaklık sorunları yaşanıyor. TCDD sermaye koyarken, Büyükşehir koymuyor. Bu da teknik aksaklıklar yaratıyor. Cemil Tugay bu konuda da ulaştırma bakanıyla görüştü.”

ÇÖP KRİZİ VE KÖRFEZ KİRLİLİĞİ BELEDİYENİN İHMALİ

İzmir’de yaz boyunca yaşanan çöp krizine de değinen Çankırı, Bergama ve Ödemiş’teki tesislerin kapasitesinin düşük olduğunu, Harmandalı’nın vahşi depolamayla çalıştığını, Yamanlar’da ise hiçbir adım atılmadığını söyledi. “Bakanlık 45 günlük süre verdi ama Büyükşehir hâlâ rapor sunmadı. Yapmayacaklarsa da sorumluluğu devretsinler” çağrısında bulundu.

Çöp krizi ve körfez kirliliği, yaz aylarının en büyük sorunları. Büyükşehir yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Diğer şehirlerde CHP belediyeleri bu konuda başarılı. Konya, Mersin, Eskişehir örnekleri ortada. Harmandalı vahşi depolama alanı yetersiz. Ödemiş ve Bergama'daki tesislerin kapasiteleri sınırlı.

Büyükşehir, Bakanlığın 45 günlük rapor talebine cevap vermedi. Yamanlar için deplase edilmesi gereken su hattı bile hâlâ sorun. Belediye sürekli engeller çıkarıyor. Halbuki bu hizmetlerin siyaseti olmaz. Bakanlık ödevlerini veriyor, belediye yapmıyor. Körfez'e akan dereler temizlenmiyor. Sanayi içindeki Melez çayı bile çöp içinde. Hükümet sorumluluktan kaçmıyor, ama yerel yönetimler görevlerini yapmıyor.

SU KRİZİ İÇİN YATIRIM YAPTIK, BELEDİYELER HATLARI DÖŞEMEDİ

Su kesintileriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çankırı, Kara Reis Barajı’nın yapıldığını, ancak iletim hatlarının Büyükşehir tarafından tamamlanmadığını söyledi. İzmir’de %45 oranında kayıp-kaçak olduğuna dikkat çekerek, “1980’lerden kalma altyapı bu şehre yetmez, Su krizine gelince: Kara Reis Barajı yapıldı, ancak ľletim hatları yapılmadı. Yine merkezi yönetim suçlanıyor. Halbuki sorun hatlarda, kayıp-kaçak %45 civarında. 80'lerdeki altyapı bugünün nüfusunu kaldırmıyor. Yeni barajlar planlanıyor; Dövertepe gibi projeler imzaya açıldı.

 Bütün bu konularda tek gerçek şu: Ne çöpün siyaseti olur, ne suyun. Bu meseleler hizmet meselesidir. Siyaset üstü bir anlayışla, ortak akılla çözülmelidir.

YILDIZ ÜNSAL GİBİ BAŞKANLARA BASKI KABUL EDİLEMEZ

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın yaşadığı baskılara da değinen Çankırı, “Hiçbir belediye başkanına, hele ki bir kadına tehdit kabul edilemez. Ancak bu tür krizlerin de soğukkanlılıkla yönetilmesi gerekir, Kadın ya da erkek, hiçbir belediye başkanı tehdit altında hissetmemeli. Fakat bu baskıya soğukkanlı yaklaşmak da bir liderlik becerisidir. Yıldız Hanım özelinde, niyetin iyi olduğuna inanıyorum. Ama şeffaflıkla yürütülmeliydi. Masa etrafında, ortak kararlarla ilerlenmeliydi.

KONAK’TA DÖNÜŞÜM YOK, SADECE PARK VE KAFE YAPILIYOR

Konak’taki kentsel dönüşüm çalışmalarının yetersizliğini eleştiren Çankırı, “Planlar hazır ama bir hamle yok. Sadece park, kafe, isim üzerinden siyaset yapılıyor. Hizmet için merkezi hükümet her zaman destek vermeye hazır” dedi.

Konak'ta kentsel dönüşüm bir zorunluluk. Gece yatan nüfusun kaybı, sahiplenme duygusunu da azaltıyor. Mutlu parklar ve kafeler yetmez. Somut projeler gerek. "Hükümet desteği yok" bahanesi kabul edilemez. Gerekli girişimler için Ankara'ya giden heyetlere her zaman destek veriyoruz. Neo tv ekranlarında gündeme bakış programına konuk olan ak parti İzmir milltevekili Ceyda bölünmez çankırı’nın bu açıklamalarını çarpıcı bir haber şeklinde yazabilirmiyiz?

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.