CHP'li Anadol'dan Kılıçdaroğlu yorumu: 'Tarih önünde sorumlu olursunuz!'

EGE POSTASI- CHP eski Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Neo Haber ekranlarında izleyiciyle buluşan, Alper Baran Esin’in sunduğu Ana Haber bültenine konuk oldu.

Anadol, CHP’nin 15 Eylül’de görülecek olan kurultay davasını, olası bir ‘mutlak butlan’ kararını, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın yönetiminin düşürülüp kayyım atanması gibi gündemde yer alan konu başlıklarını değerlendirdi.

“İKTİDARLA İŞ BİRLİĞİ YAPAN İŞBİRLİKÇİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Anadol, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım olarak atanan Gürsel Tekin’in iktidarla iş birliği içinde olduğunu ve asıl amacın CHP’de kaos yaratmak olduğunu iddia etti.

Anadol, “İşte yaşadığımız şu durum, iktidarın dışındaki siyasi partiler muhalefet partiler sadece CHP değil, tabii CHP birinci parti olduğu için Ana muhalefet partisi olduğu için en önde görünüyor. Türkiye hızla bir Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan modeline doğru gidiyor. İktidar, Türkiye’yi muhalefetsiz, sözde muhalefet olan bir rejime götürmek istiyor. Bilmiyor ki; Bugünkü AKP iktidarı ve başındaki tek adam yapılacak ilk seçimleri kaybedecek. Kaybetmek istemiyorlar. E nasıl olacak o zaman? Muhalefetin bloke edilmesi, parçalanması lazım. Parçalanması için ne lazım? İçeride birtakım yandaşlar lazım. İşte parti içi kavga görüntüsünü öne çıkaran olay budur. Cumhuriyet Halk Partisi’nde milletvekilliği, genel sekreterliği, örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığı yapmış Gürsel Tekin… Bütün medyada CHP'yi suçlayarak 'partiden istifa ediyorum' diye istifasını ekranlarda yayınlattı. Sonra bir gün evvel aidatını yatırarak mahkeme kararıyla kayyım atandı. Onun CHP’liliği kendinden menkuldür artık. Dolayısıyla iktidarla iş birliği yapan bir işbirlikçiyle karşı karşıyayız. CHP içinde kavga yoktur, CHP’nin içinde iktidarın kiraladığı kadrolar vardır.” şeklinde konuştu.

KILIÇDAROĞLU’NUN SESSİZLİĞİ

Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de yaşanan gelişmelere sessiz kalmasını değerlendiren Anadol, “CHP Foça İlçe Örgütü’nde, bütün Türkiye’de olduğu gibi 9 Eylül CHP’nin kuruluş yıl dönümüne katıldım ve orada Kemal Bey’e seslendim. Dedim ki, ‘Sizin genel başkan olduğunuz kurultayın kurultay başkanıydım. Kendimi bu konuda yetkili ve sorumlu görüyorum. 15’ine çok az kaldı. Mutlak butlan davası nasıl sonuçlanacak? Türkiye buna odaklandı ama siz susuyorsunuz. Siz Gürsel Tekin’in İstanbul’da oynadığı rolü 15’inden sonra Türkiye çapında oynayacak mısınız, oynamayacak mısınız? Buna açıklık getirin. CHP’yi seviyorsanız, CHP sizi İş Bankası İdare Meclis Üyesi yaptı, Parti Meclis Üyesi yaptı, Merkez Yönetim Kurlu üyesi yaptı, Milletvekili yaptı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yaptı, Genel Başkan yaptı, Cumhurbaşkanı Adayı yaptı. Daha gideceğiniz bir yer yok.’ dedim. İnsanın politik finali çok önemlidir. Eğer bu konuda konuşmazsanız, ‘Ben Gürsel Tekin rolünü oynamayacağım, mahkemeden çıkan bir karar geçerli olursa böyle bir olasılık gerçekleşirse ben görev kabul etmeyeceğim’ deyin. Aksi halde tarih önünde sorumlu olursunuz.” İfadelerini kullandı.

‘MUTLAK BUTLAN’ KARARI ÇIKARSA…

CHP’nin 15 Eylül’de görülecek olan kurultay davasında olası bir ‘mutlak butlan’ kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği olduğunu ileri süren Anadol, “Bunu bir dilek olarak kabul edeyim. Bu dilek, Recep Tayyip Erdoğan’ın dileğidir. ‘Ana muhalefetten düşsün, parçalansın. Dolayısıyla kazanma şansı kaybolsun ve ben bu arada bu kaos ortamına erken seçim yapayım. Ömür boyunca göreve devam edecek bir anayasa değişikliği yapayım’ diyor. Onun planı bu.” dedi.

“CHP’NİN İŞLEVSİZ KALMASI İÇİN YAPILIYOR”

Anadol, CHP’ye yönelik yaşanan durumların partinin işlevsiz kalması için yapıldığını öne sürerek, “Ekonomi, sosyal, sağlık, eğitim, dış politika sorunlarının çözebilmesi için bir ülkenin, o ülkede demokrasi olması lazım. Bir iktidar ve hukuki anayasal güvencelere sahip muhalefet partileri olması lazım. Bu sorunlar ancak böyle çözülür. Demokrasi olmayan bir yerde keyfilik vardır. Bu sorunlar otoriter bir rejim olduğu için, iş başındaki kişinin tek başına aldığı kararlarla çözülmeye çalışılır. Tek başına alınan kararlarda her zaman o ülkenin aleyhine neden olur. Demokrasi niye var? Çok sesli bir rejim olduğu için var. Dolasıyla CHP’ye yönelik bu taarruz, bu baskı görülmemiş bu şiddet 5 bin kişiyle il merkezine milletvekillerini bile sokmayan devlet terörü, CHP’nin işlevsiz kalması için yapılıyor.” şeklinde konuştu.

CHP BÖLÜNÜYOR MU?

Anadol, kulislerde ve kamuoyunda iddia edilen ‘CHP bölünüyor mu?’ söylentilerine yanıt vererek, “Öyle yorumlamak isteyen bir sürü kişi var. Özellikle iktidar çevresi böyle olsun istiyor. CHP’nin sahibi bizler değiliz, yöneticiler değil, kimse CHP’den büyük değil. CHP’nin gerçek sahibi, kazandığımız vakit bizden çok sevinen, kaybettiğimiz vakit bizden çok üzülen CHP’ye koşulsuz rey veren milyonlarca seçmendir. CHP’li seçmenin CHP’ye teveccühü sevgisi devam ettiği sürece CHP’ye hiçbir şey olmaz.” İfadelerine yer verdi.

"TÜRKİYE’DE DEMOKRASİNİN RUHUNA FATİHA DEMEK LAZIM”

Anadol, eski genel başkan görevine geri dönmesi halinde kurultayın iptal edilme olasılığını değerlendirerek, “Hukuk zaten paspas olarak çiğnendi. Kemal Bey’in kendisi ‘Bu kurultay hükümsüzdür’ derse o zaman tuzun koktuğu bir dönem başlar. Türkiye’nin demokrasinin ruhuna Fatiha demek lazım. O zamanda CHP’nin çok partili yaşama geçmesinden bu tarafa demokrasiyi savunanlar demokrasi mücadelesini devam ettirirler. Öyle teslim olmak yok. Türkiye’de kraliçeli muhalefete benzer bir muhalefete dönüştürmek, demokrasicilik oynamak mümkün değildir.” dedi.