Buca Cezaevi planları meclise damga vurdu: Meclisten oyçokluğuyla geçti

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı olağan meclis toplantısı ikinci birleşimi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. 
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Buca Cezaevi alanına ilişkin hazırladığı planlar meclise damga vurdu. Komisyonlardan meclise oy çokluğu ile gelen önerge şu şekilde;
Buca İlçesi, İnönü Mahallesi, 673 ada ve çevresinin "Rekreasyon Alanı (özel projesine göre)", "Genel Otopark Alanı", "Hafif Raylı Toplu Taşıma İstasyonu" ve diğer kamusal kullanımların belirlenmesine yönelik hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Önerilerinin oyçokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin İmar ve Bayındırlık Komisyonu Raporu. 
Önerge komisyonlardan geldiği şekilde oyçokluğuyla kabul edildi. 

"KALEMLE YEŞİLLENDİREMEZSİNİZ"

Önergeye ilişkin söz alan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, "Uzun bir süreden beri gündemimizde olan Buca Cezaevi ile ilgili dün imar komisyonuna gündem maddesi olarak geldi ve biz bu konuyu değerlendirdik. İzmir'de şu an bu mecliste yaşı benim kadar ve benden büyük olanların hemen hemen hepsinin yolu oradan geçmiştir. Bu alanla ilgili daha önce CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın burada dövizler gösterildi. Bu dövizler üzerinde ağaçlar çiziliydi. Ancak amaç ağaçlanadırmak ise, Türkiye'de 20 yıldır her alanı ağaçlandıran bir iktidar var. Ağaç dikmek sadece döviz üzerine çizilerek olmaz. Bu mecliste bir çok satışlar oldu, Çiğli'de bulunan bir alan var, o alanı herkes park olarak bilir, biz burayı sattık. Çiğli'de 27 adet arsa satıldı. Bunların hepsi boştu, buralar yeşil alan olabilirdi. Dün gelen plan tadilatı kamu nezlinde kabul edilemez. Çukur dediğimiz yeri de Büyükşehir alttan geçiş yaparak üst kısmı yeşillendirebilirdi. 4 yıldan beri hizmet binası yapayan belediye belki orayı yeşil alan yaparak Fuar alanını büyütmüş olur. Siz burayı kamulaştırmamak için rekreasyon alanı ilan ediyorsunuz. İzBB bu durumu 2000'li yıllarda yaşadı. Aşık Veysel Rekreasyon alanına ciddi bir para ödendi. Siz kamulaştırma yapmadan nasıl plan geçirebiliyosunuz? Burası İzBB'nin değil. Siz kendi mülkünüz olan yerleri yeşil alan yapın. Burası başka bir kurumun mülkü. Siz hangi yetkiyle bu planı yaptınız? Bu konu ğüzerinde taertışılması gerekiyor. Bu yanlıştan dönülmesi lazım. Kalemle çizerek yeşillendiremezsiniz, ağaç dikerek yeşillendirirsinizç. İzBB bu zamana kadar kaç tane ağaç dikti? Bu önerge yeniden komisyona gönderilsin ve kentten görüş alalım" dedi. 

"YEŞİLİ SAVUNDUNUZ MOLOZ DÖKTÜNÜZ"

Boztepe'nin ardından ilgili önerge hakkında AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız söz aldı. Yıldız konuşmasında, " Samimiyetten uzak bir plan zorlaması var. Sizin bir bölgede yeşil alan koruma iradeniz varsa en azından daha önce spor alanı olarak ayrılan yerde 2 buçuk emsali belediye hizmet alanı yapmazdınız. Buranın 2003 yılında yoğun bir yapılaşma planı var. 2011 yılında revize ediliyor yine İzBB Meclisi’nden geçiyor. Sonra İller Bankası’ndan geçiyor. İller Bankası kim? Belediyeleri finanse eden, bütçeyi oluşturan kamu kurumumuzun yeri. Biz esasen bize para veren iş birliğinde olduğumuz kurum ile ilgili kayıplı bir tasarrufta bulunuyoruz. Bir yeri planlarken kurumlardan görüş alınır. Ben soruyorum, siz kurum görüşü aldınız mı? Varsa çıkarıp bize iletsinler. Aldığımız bilgilere göre siz kurum görüşü almadınız. Planlamanız hukuki olarak mevzuata aykırı. Siz bütün bu planlama ile kamuya oluşturduğunuz zarar ile ilgili nasıl bir tahmininiz var? Burada alıştığımız, sadece işinize geldiği şekilde plan yapmanızın sonucu. Bu planlama ilkesizliğinizin son eseri. Bu kentin sorunlarını çözemeyen yönetim anlayışınızın son yansıması. Uygulamalarınızın bürokrasiyi zora soktuğuna bu mecliste tanık olduk. Maalesef yönetmeliğe aykırı bir uygulama ve İller Bankası’nın iyi niyetli çalışmasını engellemeye çalışıyorsunuz. Siz yeşili savunduğunuz aynı yere moloz döktürdünüz. Bu kadar mı çevrecisiniz? Bahsettiğiniz yerde ağaçlandırma çalışması yaptınız da biz mi görmedik? Kamunun malını kamuya sormadan planlıyorsunuz" diye konuştu.

"NEDEN İLLER BANKASI'NA GEÇTİ?"

CHP Buca Meclis Üyesi Fikret Aktaş ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Buca Cezaevi ile ilgili görüşmeler yaptık. Ben mahkeme kararlarından sonra AK Partili arkadaşlarımızın orada yaşayan insanların hayatlarına hürmet ederek bu işten vazgeçeceklerini düşünürken aynı iddialarını sürdürüyorlar. Plana teknik olarak karşı çıkabilirler ama İller Bankası'nın Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan aldığı yeri kutsallaştırdılar. Buca'nın hakkını bir tarafa koydular. İller Bankası Buca'ya lütfediyormuş gibi sundular. Mülkün sahibi Hazine'ydi, neden İller Bankası'na geçti. Buca başka yerlerle karşılaştırılamaz. Buca İzmir'in en yoğun ilçesi. Bir daha böyle bir mekan yaratılamaz. Rica ediyorum bunu başka kaygılarla ifade etmek doğru değil. Bucalıların hukuku üzerinden bakın. İller bankası neden mağdur olsun? Buca'da ki hemşehrilerimiz de yeşil alan olsun istiyor. Bu ısrardan vazgeçelim" ifadelerine yer verdi. 

"BABASININ HAYRINA MI VERİYOR?"

İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı CHP’li İrfan Önal ise önergeye ilişkin açıklamasında, "Bir yeri rezerv alanı ilan ederken dönüşme faydası olmasına bakılır. Burada böyle bir durum yok. Hazine’ye ait olan bir yer alel acele İller Bankası’na devredilmiş ve yarın öbür gün birilerine satmak için rezerv alanı ilan edilmiş. Yok İller Bankası bütçe veriyor, para veriyor. Sanki İller Bankası babasının hayrına veriyor. Topladığı vergilerden halkın parasını veriyor. Biz yeşil olsun dedikten sonra Buca Cezaevi alanı gizlice rezerv alanı ilan edildi ve plan yapıldı. İzmir’de bizim anlayışımıza göre gerek olmadıkça bir yerin imara açılmasını doğru bulmuyoruz. Neden? Hayata bakış açımızda fark var. Biz bir yerleri imara açıp rant elde etmeye çalışmıyoruz. Basmane Çukuru ile ilgili de anlamadıkları yer var. Biz belediye hizmet alanına ihtiyaç duyarken Basmane Çukuru’na yapmak için devletimizin iyi niyetine sığındık. Biz burasının bize verilmesini istiyoruz. Biz hala iyi niyetle bekliyoruz. Kamulaştırma yerine hemen yanı başında fuar alanı olan Basmane Çukuru’nu bekliyoruz" ifadelerini kullandı. 

"KAYIP ZEYTİN AĞAÇLARINI PEŞKEŞ Mİ ÇEKİYORSUNUZ"

AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise, "Samimiyet önemli bir şey. Samimiyetsizlik kötü bir şey. Popülizm de kötü bir sey. Buca Cezaevi sorununu biz burada tartıştık ve kaldırdıldı. Bakanlığın yetkilileri, vekillerimiz ortaya bir irade koydular ve İzmir için önemli bir adım atıldı. O günlerde bu çalışmalar yapılırken yeşil hassasiyetinden bahseden ve o alanla ilgli bir tarım çalışma yapmak isteyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ortalıklarda yoktu. Ne hikmetse bugün bu alana ilişkin olarak çalışmalar yapıyor. İzBB Başkanı Soyer ve arkadaşlarınız bugün yeşilden bahsediyor. Samimiyetsizliklerini ve popülizmi eleştireceğim. İller Bankası'nın ve bakanlığın planı eleştirilebilir. Yoğunluğu arttırsınız gibi eleştiriler gelebilir. Orada 44 metrekare bir yeşil alan yapıldı. İzBB'de meclis üyeleri de eleştirebilir ama bunu eleştiriken samimi olmalarını istiyoruz. Bu şehirde fiilen park olan bir alan Çiğli Belediyesi tarafından sizin döneminde satıldı. Burası fiilen park ama proje alanı olmuş. İmar durumunun ne olduğunun önemi yok. İmar durumunu 1 saatte değiştrebilirsiniz. Siz bu alanı kime sattınız? Üzerinde olan ağaçlar kesildi muhtemelen. Buna kimse itiraz etmedi. Bu şehirde başka ne yapıldı? 50 yıllık çam ağaçları kesildi. İzBB'ye ait bir alanı İZBETON'a satıldı. İZBETON ise başka firmaya verdi ve konut yapılıyor. İşte ağaç hassasiyetiniz. Planı teknik olarak eleştirebilrsiniz ama samimi olacaksınız. Göstermelik 1 tane ağaç dikmekle yeşil sevdalısı olunmaz. Bir taneniz çıkıp çam ağaçlarının kesilmesine itiraz etmediniz. 50 yıllık ağaçları konut için kestirdiniz. Demek ki, yeşil meselesindeki hassasiyetiniz samimi değil popülizm yapıyorsunuz. Tunç Soyer yalandan bir yeşil sevdası ile hareket ediyor. 800 metre olan bir Şirinyer Parkı var. Oraya akşam saatlerinde bir gidip bakın. Bu park İzBB'ye ait. İzBB oradaki yapıları yıktı. O park 4 yıldır bekliyor. Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Buradaki plan eleştirilebilir, İzBB Başkanı Soyer eline etelefonu alır, Bakanlıktan randevu ister ve gerekli sonuçları alır. Niyet bu değil. Pazaryeri Buca Belediyesi'nin talebiydi. İzBB asli işlerini yapmıyor, bir işe nasıl köstek olurum hesabını yapıyor. Hizmet Binasına ne oldu? Şaniyet alanı olarak kaldı. Bu şehirde tartışılan konular var. Soyer'in verdiği sözler var. Balçova arsa mağdurlarıyla ilgili hangi adımı attınız? 5 yıldır hangi çözümü ürettiniz? Buca'nın revizyon planı 5 ay askıya çıkmadı. Bakanlığın yaptığı plan eleştirilebilir bunda hemfikiriz. Ama bu eleştiriyi yaparken biz yeşil seviyoruz, zeytin ağacı dikeceğiz diyemezsiniz. Bu planlarda metro durağı var. İzmir'in en büyük yatırımı olduğunu söylediğiniz metronun durağı var. Buca Belediyesi'nin bu duraktan haberi var mı? Siz bu kadar hoyratça işler yapamazsınız. Az önce göstediğim kesilen ağaçları hesabını kim verecek? Bu belediyenin 50 bine yakın zeytin ağacı kayıp. Mezarlıkta dediğiniz ağaçlardan haberiniz yok. Ölülerin zeytin ağacına ihtiyacı yok, dirilerin var. Sayıştay raporunda yazmasaydı haberşiniz bile yoktu. O zeytin ağaçlarını da birilerine peşkeş çekiyorsunuz" dedi. 

"ZEYTİN AĞAÇLARI ÇOK ZOR YERLERDE"

Hızal'ın kayıp zeytin ağaçlarına ilişkin yaptığı eleştirilere yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise, "Sayıştay raporlarında geçiyor doğru. Denetlenmek iyi bir şey, meclis de bu görevi yapıyor. Ben bunu daha önce anlatmıştım. Kayıp zeytin ağaçlarının bazıları toplanması çok zor yerlerde bulunuyor" diye konuştu. 

"BABANIZIN MALINI MI SATTINIZ?"

Eleştrilerin ardından önergeye ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, "Ben yine her zamanki gibi gerçeğin ipine sarılmaya çalışacağım. Çünkü bizi izleyenler de basın mensubu arkadaşlar da neyi tartıştığımızı kaçırıyor. İzBB bu yer ile ilgili plan hazırlığına girdiğinde önümüze rezerv alanı kararı çıkartıldı. Bu kararı ilgili yönetmeliğe aykırı olduğunu planlama yetkisini alabilmek için hile olduğunu dile getirdim. Arkadaşlar diyor ki başkasının mülkü. Burası halkın yeri, burası bizim yerimiz. Babanızın yerini mi satıyorsunuz? İller Bankası’na biz 9 Eylül’ün yüzüncü yılını kutlarken babanızın malını mı sattınız? Size para veren kurum ne demek. Bize para verip lütfediyorlarmış, bizim vergimiz o. Biz en çok vergi veren üçüncü şehirken yatırım alan 70 küsür kurumuz. Kurum görüşü alınmamış dediniz, İller Bankası kurum değil şirkettir. ‘Asli görevinizi yapın’ dedi. Belediyelerin asli görevleri bu yaptığımız değil mi? Bu alana moloz dökmeye izin verdiniz dediniz, biz mi izin verdiniz? Peki alanın sahibi olduğunu söyleyen İller Bankası, bir şey yapmış mı? Yapmamış. Anca böyle laf atarsınız. İzBB İzmir halkının talebi ile Buca Cezaevi’nin yeşil alan olmasını istedi. Burasını satabilmek için rezerv alanı ilan edildi ve İller Bankası’na yüzüncü kurtuluş yıl dönümümüzde satıldı. Buna karşı çıkıldı ve şehir karşı çıktı. Sonra da dava açıldı, mahkeme de rezerv alan kararını iptal etti. Artık karar iptal edildi, bakanlığın yetkisi kalktı. AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, kamuoyuna soralım dedi. Sizin gözleriniz kör kulaklarınız sağır mı?" dedi. 

"BERGAMA'DA MİLLET BAHÇESİ'NE İTİRAZ ETTİNİZ"

MHP Grup Başkan Vekili Cüneyt  Mutlu ise, "Bergama'da o kadar çifte standart uygulandı ki Millet Bahçesi planlarını büyükşehir iptal ettirdi. Samimiyet çok önemli bir şey. Bu çifte standartı bizim gözlerimize bakarak yapmanız samimiyetsizliğinizin göstergesi. Yerel yönetimlerin daha köklü sorunlarına eğilmelisiniz" ifadelerini kullandı. 

"GÖVDEM, AKLIM BERGAMA'DA"

Bergama'ya ilişkin getirilen eleştiriye yanıt veren Mustafa Özuslu, "Bergamalı olarak benim de bir şey söylemem gerekiyor. Bergama'da Millet Bahçesi yapılmasına itiraz etmedik. Bergama'ya gidelim, 46 esnafımızla görüşelim. O arkadaşlarımızın mağduriyetleri giderilmedi. Bergama'da hangi arsaların nasıl satıldığını, köylerin kanun değişikliği ile mahalle yapılarak mallara nasıl çökülüp satıldığını ve  o paralarla neler yapıldığını anlatacağız. Buca konuşuluyorken Bergama eleştirisi denk düşmez. Biz o davada Millet Bahçesine itiraz etmedik. Esnafın bulunduğu alanda imar planı değişiklşiğinde okulun ve yeni tşicaret alanların planlarına itiraz ettik. Bunu da ayrı gündem maddesi yaparak konuşuruz. Gövdem de Bergama da aklım da Bergama’da" dedi. 

"İZMİRLİ'NİN MALINI SİZ SATTINIZ"

AK Parti Grup Başkanvekili Hızal ise, "Kimse kimsenin malını bir yere satmıyor, İzmirli’nin malı hiçbir yere gitmiyor. Biliyorsunuz orası Adalet Bakanlığı’na ait. Murat Bey, yıllarda yargıçlık yaptı ve Adalet Bakanlığı’na ait lojmanlarda ikamet etti. İzmir’de görev yapacak adliye personelinin lojman ihtiyacıyla ilgiliydi takas. Konuyu manipüle etmek için ‘İzmirli’nin malını sattırmayız’ demenin anlamı yok. Asıl İzmirli’nin malını siz Bornova’da sattınız. Ağaçları kestirdiniz orada, Tunç Bey’in de haberi var. Hepiniz suçlusunuz. Çiğli’deki parkı da siz sattınız. Siz İzmir’in malını birilerine verdiniz, İZBETON’a finansman sağlamak istediniz. O da İzmir’in siyasetini dizayn etmeye kalktı ama altında kaldı" diye konuştu.

"AVM'LERİ KİMİN İÇİN YAPTINIZ? 

CHP Grup Sözücü Gamze Gül Çamur ise, "Olay Özgür Bey'in kaybı hazmedememesi üzerine. MHP Grup Başkan Vekilinin nezaket dersi vermesini anlamıyorum. AK Parti Grup Başkan Vekili bizleri peşkeş çekmekle itham ediyor. Bu argodur. AK Parti Grup Başan Vekili bize habire samimiyet dersi vermeye kalkıyor. Samimşiyeti onlardan öğrenecek değiliz. Bakanlığın usulsuz bir şekilde yaptığı bir planı tartışıyoruz. Başkanımızın Bakanı arayarak uzlaşmasını öneren Hızal, ilgili bakana sormuş mu? Bu plan uzlaşı şeklinde mi yapılmış? Grup Sözcüsü Yıldız ise konuyu saptırıp manipüle ettiriyor. Siz buraları yaparken Bucalının görüşünü aldınız mı? Orada yapacağınız kat kat binalar ve AVM'leri birileri için mi yaptınız? Birilerine söz mü verdiniz? Halkın yararına yapılan planla ilgili çığırtkanlık yapmanızın altında başka bir şey arıyorum. İnsanın fikri neyse zikri odur. Samimiyetsizlikle biz itham edemezsiniz. Bize gösterdiğinzi hiçbir yoldan yürümediniz" dedi.