Dolar 32,2020
%-0.22
Euro 35,0069
%-0.22
Altın 2.498,740
%1.32
Bist-100 10.644,00
%3.14

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Soyer 'Bir Kira Bir Yuva’yı anlattı: Vali Köşger'e SMS çağrısı

Başkan Soyer 'Bir Kira Bir Yuva’yı anlattı: Vali Köşger'e SMS çağrısı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bu akşam Halk TV’de canlı yayınlanacak olan ‘Bir kira bir yuva’ kampanyasına dair yaptığı açıklamada, ‘’Havalarda rakamların uçuştuğu bir akşam olmayacak. Biz devletten devlete değil, milletten millete bir dayanışma kampanyası örgütlüyoruz’’ dedi. Öte yandan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'den SMS izni konusunda talepte bulunan Soyer, ‘’Valilik henüz SMS için izin vermedi. SMS olursa 50 lirayla da insanların katkısını almamız mümkün olacak’’ dedi

  • Ege Postası
  • 22.02.2023 - 10:47
  • Güncelleme: 22.02.2023 - 10:47

EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Halk TV’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah propgramında bu akşam canlı olarak yayınlanacak dayanışma programına dair önemli açıklamalarda bulundu. 

VALİLİK HALA İZİN VERMEDİ

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'den SMS izni konusunda talepte bulunan Soyer, ‘’Valilik henüz SMS için izin vermedi. SMS olursa 50 lirayla da insanların katkısını  almamız mümkün olacak. Bizim hesabımıza giren bir kuruş yok. Biz sadece aracılık yapıyoruz. Bütün kurumsal kapasitemizi seferber ediyoruz. Kampanya içinde çalışan çağrı merkezimizdeki arkadaşlarımız başvuruları alıyor. Her bağışçımız bir aileye dokunmaya çalışacak. Her aileye dokunmaya çalışacağız. Burada da SMSlere ihtiyacımız var. SMS’ler birikiyor ve bir ailenin ihtiyacını gideriyor. Asıl mesele dayanışma. Bizim tek kurtuluşumuz dayanışma’’ dedi.

DEVLETTEN DEVLETE DEĞİL, MİLLETTEN MİLLETE

Dayanışma ruhu ile bu zor günlerin atlatılacağını belirten Başkan Tunç Soyer, ‘’Havalarda rakamların uçuştuğu bir akşam olmayacak. Biz devletten devlete değil, milletten milllete bir dayanışma kampanyası örgütlüyoruz. Arada çok büyük bir fark var. İkinci savaşı sonrası yoksulluk ve yıkılmışlığın tek ilacı dayanışmaydı. O dayanışma ile yeni bir dünya doğdu. Şimdi de bizim yapmamız gereken o . Dayanışmadan başka çaremiz yok. Bu memleketin vicdan sahibi, akıllı, iyi güzel insanları el ele vererek bu büyük felaketin yararlarını birlikte saracağız. Bu akşam ki kampanya bunun kampanyasıdır. Öyle bir yarışma hali yok. Adı ‘bir kira bir yuva’ dediğimiz bir kampanya bu. Bu kampanya 30 Ekim İzmir depreminin arkasından planlamaya başlamıştık. O kampanya büyük bir dayanışma kampanyasıydı. 42 milyon liranın üzerinde bir kaynak toplanmıştı. Bu da her bir depremzedeye 10 bin lira nakit para ödemesi olarak gerçekleşti. 4 binin üzerinde depremzede aldıkları nakit parayla ya kiraya çıktılar ya da acil ödemelerini gerçekleştirdiler. Biz 30 Kasım günü bütün çadırları kaldırdık. Aynı kampanyayı tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz.

10 GÜN SONUNDA 500 KONTEYNER

‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyası anlatan Başkan Soyer, Şu an itibariyle 20 milyonun üzerinde kaynak yaratıldı ve 2 binin üzerinde depremzedeye ulaşıldı ve nakit ödemeye yapıldı. Biz bağışçı ile depremzedeyi buluşturuyoruz. Biz sadece aracı oluyoruz. Bir çağrı merkezimiz var. Vatandaşımız depremzedeye dokunmak istiyorsa onu bize iletiyor. Bizim çağrı mekezimize depremzedelerden gelen başvurular var. O başvuruları onlarla buluşturuyoruz. Doğrudan doğruya, milletten millet dediğimiz de bu. Bir ailenin 10 bin lira nakit ihtiyacını bir bağışçı karşılıyor. Şu anda depremzedelerin çok ihtiyacı var. Biz bunu vatandaşların birbirleri ile dayanışmasıyla yapabiliriz. 1 metrekare konteyner için bin lira. 1 metre çadır için 100 lira. İki ayrı kampanyayı da bir kira bir yuva çatısı altında sürdürüyor olacağız. Konteynerlerin nakliyesi çok sıkıntılı. Bir tıra en çok iki tane konteyner koyabiliyorsunuz. Bunun imalatrını yapabilir miyiz diye baktık. Şu an Büyükşehir Belediyesi’nin atölyelerinde bir konteynerin tüm parçalarını 35 dakikada imal ediyoruz. Bunları paneller halinde tıra yüklüyoruz. Orada da kaynakçılarımız hazır bekliyorlar Bugünden itibaren 10 gün içinde 500 konteyneri bölgeye taşımış olacağız. Kendi imalatımız, kendi malzemelerimiz ve kendi personelimiz ile bunları üretip 10. günün sonunda  montajını yapmış olacağız’’ ifadelerine yer verdi.

4 BÖLGEYE BÜYÜKŞEHİR MİNYATÜRÜ

Deprem bölgesindeki izlenimlerini aktaran Başkan Soyer, ‘’Biz ilk gün yaklaşık bin km’den fazla yol yaptık. 2 gün içinde bütün deprem bölgesini gördük. Muazzam bir koordinasyonsuzluk ve plansızlık hali var. Ondan sonra biz koordinasyonu planlamaya başladık. Orada da somut adımlar attık. STK’ları toplayarak, bölgenin ihtiyaçlarını sorduk ve toplanan yardımların nakliyesini biz tek elden yapalım dedik. İlk gidişimizde su, ekmek, doğalgaz, elektik yoktu, hiçbir şey yoktu. İkinci gidişimizde de  yollara serpilmiş kutular gördük. İki tane ifrat ile tefrit. Yani ya öyleyiz ya böyleyiz. Onu koordine etmezseniz ikisini de yaşayabiliyorsunuz. Şu anda bu deprem bölgesinde bizim 4 ayrı belediyemiz var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin minyatürleri deprem bölgesinde. Büyükşehir belediyesi’nde ne varsa Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Maraş’ta da o var. Bu felaket nedeniyle belediyeler felç oldular. Biz Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal yapısını oraya taşıyarak vatandaşın her türlü ihtiyacını karşılamaya çalışacağız. Bu dönem belediye hizmetlerine ihtiyaç duyulan bir dönem. O yüzden tüm kurumsal kapasitesmizi oraya götürdük’’ dedi.

HALK KONUT OSMANİYE’DE

11 büyükşehir belediye başkanımız ile Türkiye genelinde deprem bölgesinde nasıl iş birliği yapabiliriz diye düşündük ve aramızda illeri paylaştık. Biz Osmaniye’ye talip olduk. Çünkü daha en başta AFAD bizi Osmaniye ile eşleştirmişti. Biz orada en kolay en doğru hizmeti üretebiliriz diye düşündük. Son 2.5 günü Osmaniye’de geçirdim.Eşrefpaşa Hastanesi’ni olduğu gibi deprem bölgesine taşıdık. Günde 10 bin kişiye yemek veriyoruz. Bu iş bölümünden sonra Osmaniye’de kırsal alanı gezdim. Köylere gittik ve vatandaş bizi orada gördüklerinden çok memnun oldular. Mesele sadece yaraların taze olduğu bu dönem ile sınırlı kalmamalı. Bizim bu dayanışmayı ileriye taşıyacak çözümler üretmeliyiz. Barınma ihtiyacı, İzBB’nin İzmir’de çözdüğü iyi bir mesele oraya da aktarmalıyız. Başka bir tarım mümkün diye çıktığımız yolculuğu oraya taşımalıyız. Halk Konut’u biz Osmaniye’ye taşıyoruz. Vatandaşın binası depreme dayanıklı değil. Biz vatandaşa gidiyoruz ve arsa payı hissedarı olun diyoruz ve bir kooperatif kuracaksınız diyoruz. Arsa payı hissedarı olduğunda biz İzBB şirketi ile onları buluşturuyoruz ve bir protokol yapıyoruz. Biz bütün hizmetleri veriyoruz ve bütün bu süreçteki inşaatın maliyetinin üzerine yüzde 1 kar alıyoruz. Vatandaş yüzde 50’ye yakın bir tasarruf sağlayarak kendi evinin müteahhitliğini yaptırıyoruz.  İzmir’de 20nin üzerinde kooperaitf ile çalışıyoruz. Bu projeyi Osmaniye’ye de taşıyacağız. Mesele koordinasyon ve planlama eksikliği ise biz geleceğin tasarımını planlamak zorundayız. Osmaniye’deki vatandaşlarımıza bu hizmetleri ulaştırmak mecburiyetindeyiz’’ dedi.

‘’17. GÜNDE ÇADIR SORUNU ÇÖZÜLEMEDİ!’’

17. gün ve biz hala çadır meselesini çözülemediğini aktaran Soyer, ‘’Osmaniye’de kimse merkezde kalmak istemiyor. Osmaniye’nin köylerine dağıldılar. 15 kişi bir odada kalıyorlar.  Köy evi olduğu için bir alanı var ve bahçesine çadır istiyor ki gelen akrabaları orada kalsın istiyorlar. Çadır büyük bir çözümsüzlük ile karşı karşıya. Bu akşam programda 100 lirayla bir çadır yapımına katkı verebilirsiniz’’ dedi

TÜRKİYE’YE UMUT MESAJI

Deprem bölgesinde geleceğe dair adımlar atılması geektiğine değinen Başkan Soyer, ‘’Şu anda büyük bir boşluk var. Herkes büyük acıların telafisi için mücadele ediyor ama geleceğe dair bir şey düşünülmüyor. Bu çok büyük bir eksiklik. Köy ile kent arasındaki dengeyi korumanın sürdürebilir bir ekonomi inşa etmenin tek yolu şimdiden geleceğe dair tarımda ne yapacağımızı konuşmak. Osmaniye beni çok şaşırttı. Yol boyu zeytinlik ve narenciye bahçeleri vardır. Osmaniye’nin köylerine gittiğimde köylülere derhal üretime geçmemiz lazım dedik. Köylülere ürettiklerini satın almayı taahüt ettik. Ellerinde kalan ürünleri satın alacağız yeter ki kooperatif kurun. Biz orada üretimi, hem satın alınmasını hem pazarlanmasını sağlamak üzere bütün kurumsal kabiliyetimizi onlar için seferber ediyoruz. Biz geleceği tasarlamazsak bugünü kurtaramayız. Mera İzmir’de 115 çobanımız 11 küçükbaş hayvanını bağışladı ve kavurma yapılarak  depremzedelere ulaştırılmasını istedi. Onları kavurma yapıp depremzedelere ulaştıracağız. Bu dayanışma meselesi çok kıymetli. Bizi kurtaracak olan o dayanışma. 81 ilde deprem yaşamış bir şehir olarak en doğru hizmeti, en doğru şekjilde en doğru hedefe ulaştıracağız. Bizim kimsenin görevinde gözümüz yok. Biz kendi işimi yaparak bütün Türkiye’ye bir umut mesajı vermiş olacağız’’ dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.