Bahçeli sessizliğini Cumhuriyet bayramı mesajı ile bozdu
MHP Lideri Bahçeli, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için yayımladığı mesajda, "‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin gerçekleşmesiyle beraber ülkemiz ve milletimiz huzurla, istikrarla, muasır ve müreffeh bir şekilde yeni yüzyıla mühür vuracaktır" ifadelerini kullandı. Bu mesaj aynı zamanda PKK'nın Türkiye'den çekilme kararının ardından ilk mesaj olma niteliğinde.
- Ege Postası
- 28.10.2025 - 15:13
PKK terör örgütünün Kandil'de yaptığı resmi açıklama ile Türkiye'den çekilme kararını duyurmasının ardından açıklama yapmaması ile dikkat çeken MHP Lideri Bahçeli, uzun süren sessizliğini 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı ile bozdu.
PKK'NIN KARARINDAN SONRA İLK AÇIKLAMASINI 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE YAPTI
MHP Lideri Bahçeli tarafından 22 Ekim 2024 tarihinde yapılan çağrı ile başlayan İmralı Süreci kapsamında önce terör örgütü lideri Öcalan ile görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerin ardından PKK resmen kendini feshettiğini duyurdu.
Sembolik silah yakma törenin ardından en son gelişme olarak yine terör örgütü tarafından resmi bir açıklama yapıldı. PKK Türkiye'den resmen çekildiklerini ilan etti.
PKK'nın bu açıklamasının ardından AK Parti ve DEM Parti başta olmak üzere birçok parti ve STK, konu hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklamaları merak edilen Bahçeli ise bir süre sessiz kalmayı tercih etti.
Bahçeli, yarın yurt genelinde çeşitli etkinlikler ile kutlanacak olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeni ile bir mesaj yayımladı. Bu mesaj PKK'nın kararından sonra Bahçeli'den gelen ilk mesaj olma niteliğinde.
Bahçeli buradaki mesajında, "Bölücü terör örgütünün tamamıyla son bulması ülkemize kalıcı bahar havası getirecek, bunun bölgemize de muhakkak olumlu ve kayda değer yansımaları olacaktır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
Bahçeli açıklamasında şunları kaydetti: "Cumhuriyetimizin ilk yüzyılı geride kalmış, ikinci yüzyılının ikinci yılına hayranlık uyandıran diriliş ruhuyla ve yüksek hedeflerin refakatiyle ulaşılmıştır.
Önümüzde perde perde açılan Türk ve Türkiye Yüzyılının canlı, cüretkar ve cesaret dolu umutları bulunmaktadır. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kökleşmiş, temellenmiş, yerleşmiş, devlet ve toplum hayatını ilmek ilmek örmüş göz alıcı kurumsal yapısı, diğer yanda iç barış ve huzur ortamını derinleştirip genişleten milli birlik ve kardeşliğimizin övünç duyulacak gelişmesi gücümüze güç katmaktadır.
Bu gücün mahsulü bölgesinde ve küresel arenada itibarı sivrilen ve iradesi serpilen büyük Türkiye’nin muştusu olarak belirginlik kazanmaktadır. Kaldı ki 'Terörsüz Türkiye' hedefinin gerçekleşmesiyle beraber ülkemiz ve milletimiz huzurla, istikrarla, muasır ve müreffehle pekişmiş yeni yüzyıla mühür vuracaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti geçmişe kıyasla bugün çok daha müessir, çok daha önü ve bahtı açık vaziyettedir.
Karanlığa, kargaşaya, karışıklığa, kavgaya, kutuplaşmayla ihatası yapılan korku ve kaygıya teslim edilecek bir geleceğimiz, bununla mündemiç milli gerçeğimiz asla yoktur. Yeni yüzyılın ikinci yılında 'Terörsüz Türkiye' gaye ve gayretiyle ayağımıza vurulan emperyalist prangalar kırılacak, ezeli ve ebedi kardeşliğimiz ortak kader mizanında iyice billurlaşıp ayrılmaz/ayrılamaz bütün haline gelecektir. Bölücü terör örgütünün tamamıyla son bulması ülkemize kalıcı bahar havası getirecek, bunun bölgemize de muhakkak olumlu ve kayda değer yansımaları olacaktır.
Elbette 'Terörsüz Türkiye' amacından rahatsızlık duyan, tahrik ve taciz ortamını diri tumanın çabasında olan yerli ve yabancı odakların varlığı az çok herkesin malumudur. Barış ve kardeşlikten ürken, bu nedenle fitne aşılamak için pusuda bekleyen çevrelerin açık veya gizli provokasyonlarına her zaman hazırlıklı ve tedbirli olmakta fayda vardır. Terörsüz Türkiye, Cumhuriyet’in kurucu ruhunun, kuruluş felsefesinin, Milli Mücadele yıllarında çekilen ıstırap ve çilelerden doğan milli zaferin yeni yüzyıldaki nişanesi, Türk-Kürt kardeşliğinin şahlanış timsalidir.
Cumhuriyet halka dayanan, halkla yaşayan, halkın hissiyat ve iradesiyle var olan, dahası demokrasiyle taçlanan ve gerçek anlamını kazanan yönetim demektir. Cumhuriyet aynı zamanda kimsesizlerin kimsesi, geçmişle geleceğin köprüsü, milletle devleti birleştiren, daha yerinde bir ifadeyle devleti millete hadim kılan zamanlar üstü mana ve muhtevanın müşahhas sonucudur.
Aziz Atatürk’ün 'en büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti devleti elbette payidar olacaktır.
Küresel şantaj ve baskı mekaniği, iç ve dış ihanet şebekesinin bitmeyen şirret oyunları milli birlik ve dayanışma azmi karşısında hükümsüz ve etkisiz kalmaya mahkumdur.
Bunun teminatı büyük Türk milletinin hem bugünkü hem de gelecekteki asil evlatları, kahraman nesilleridir. Aynı şekilde fikri hür, vicdani hür, irfanı hür nesillerin güvencesi Cumhuriyet’in müşfik, müstesna ve müteyakkız iradi karakteridir. Türkiye Cumhuriyeti devleti; kuruluş temelini, egemenlik hak ve sınırlarını, bin yıla yaklaşan bir tarih tecrübesi ve milli değerler üzerinde inşa etmiştir.
Cumhuriyet, bu açıdan sadece bir yönetim değişikliği veya yeni rejim ihdası değil mütemadi nitelikli bir sosyo-kültürel gelişimin, buna bağlı milletleşme sürecinin geçmişle bütünlük içindeki yeni bir aşamasıdır.
Cumhuriyet, vatandaşlarımız arasında, eşitliği ve katılımı sağlarken, demokrasiye yönetim açısından işlev, sosyolojik olarak beşeri bir taban kazandırmıştır. Cumhuriyet, cumhurla geleceğe uzanacak, istiklal ve istikbal haklarımız hiçbir muhasım ve mütehakkim tertiple zedelenemeyecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, aziz vatandaşlarımızın, büyük milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor; devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Milli Mücadele kahramanlarına, muhterem şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, Cumhuriyet’in ilelebet var olacağını inanmışlıkla ve kararlılıkla beyan ediyorum."
Yorum Yazın