'Terörsüz Türkiye' sürecine ADD Başkanı Bozkurt'tan çıkış: 'Neyin alıştırmasıdır, neyi ısıtmaktır?'

EGEPOSTASI- Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, Senem Gökdağ ile Manşet programı canlı yayınına konuk olarak ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bozkurt, 'Terörsüz Türkiye' olarak adlandırılan süreci ve Anayasa Değişikliği iddialarını masaya yatırarak dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Bozkurt, 27 Şubat tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısı ile başlayan 'Terörsüz Türkiye' sürecini değerlendirerek eleştirilerde bulundu.

"Böyle bir süreç yok. ‘Terörsüz Türkiye’ diye ortaya sürülen bu süreç, aslında ABD’nin 2003’ten beri ‘Kuzey Afrika’dan Çin’e kadar 22 ülkenin sınırlarını ve rejimini değiştireceğiz, Orta Doğu’yu yeniden şekillendieceğiz.’ diyerek sunduğu ve gerçek amacı dünya petrol ve doğal gaz rezervinin yüzde 75’ini barındıran 'Petrol coğrafyasına yeniden bir düzen vereceğiz’ dediği Büyük Orta Doğu Projesi. Şimdi de Türkiye’ye bir gömlek giydirilmeye çalışılıyor. Bu gömlek Büyük Orta Doğu Projesi haritasıyla sabittir.

Hiçbir şey tesadüf değil. 22 Ekim’de biri çıkıyor, gökten vahiy gelmiş gibi ‘Abdullah Öcalan meclise gelsin’ diyor. Arkasından bir süreç başlıyor. 27 Şubat’ta İstanbul’da bir otelde toplantı yapılıyor, orada birtakım şartlar öne sürülüyor. Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalıdır’ , 'Kürtlerin demokratik hakları sağlanmalıdır’ gibi birsürü madde sunuluyor. Arkasından Bir anda 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu gözaltına alınıyor. Arkasından 18 belediye başkanı, 200’e yakın belediye bürokratı delilsiz, itirafçı ifadeleriyle CHP ve kamuoyu bunlarla meşgul edilirken arkada bu süreç pişiriliyor."

"NEYİN ALIŞTIRMASIDIR, NEYİ ISITMAKTIR?"

Bozkurt, sürecin yavaş yavaş işlendiğini savunarak, "Şeytan ayrıntıda gizlidir. 21 Ekim 2024 gününe kadar 'DEM kapatılmıyorsa, Anayasa Mahkemesi kapatılsın.' diyen bir anlayışın, 22 Ekim günü 'Gelsin mecliste konuşsun.' diye kükremesi hangi sahikle olmuştur? Bir günde ne değişmiştir? Şimdi düne kadar 'Bebek katili' denilen, 'Asacak ipiniz yoksa alın size ip atalım.' diyerek meydanlarda ip atılan adamdan 'Kurucu Önder' diye söz etmek, neyin alıştırılmasıdır, neyi ısıtmaktır? Toplumu tencerede atılıp altından ateşle ısıtılan suya atıyorlar kurbağa testi gibi. Yavaş yavaş ısıtmaya çalışıyorlar. 2009’larda başlayan ilk açılım sürecinde de AK Parti sözcüleri ‘Abdullah Öcalan öyle ileri görüşlü ki ufkumuzu açıyor, büyük liderdir’ diyorlardı.

15 buçuk milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının ‘Benim Cumhurbaşkanı adayımdır’ dediği adamı içeride tutuyorsunuz, sosyal medya hesaplarını yasaklıyorsunuz, yargının ağırlaştırılmış müebbet verdiği adamı video konferans yoluyla ekranlara çıkartıyorsunuz." dedi.

"KOMİSYONA CHP ZİNHAR KATILMAMALI"

TBMM'de 'Terörsüz Türkiye' kapsamında kurulması ön görülen komisyona ilişkin CHP'nin katılmaması gerektiğini savunan Bozkurt, "Şunu görmek gerekiyor: Türkiye ciddi bir tehdit altında. Bunun Terörsüz Türkiye ile uzaktan yakından alakası yok. Şimdi ‘Komisyon kurulsun’ deniyor. Bana göre bu komisyona CHP zinhar katılmamalıdır. O komisyonun amacı ‘Terörsüz Türkiye’ falan değildir. Anayasının 42. ve 66. maddelerinden kurtulmak, üniter ulus devletten kurtulmak, ulusal birlikten kurtulmak, dil birliğinden kurtulmak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan’dan kurtulmaktır. 

Süreç son derece tehlikeli gidiyor. Hafize Gaye Erkan denilen hanımın röportajı durduk yere yapılmış değildir. Tom Barrack’ın söylemleri durduk yere söylenmiş değildir, Cumhurbaşkanı’na Türk ve Alevi Cumhurbaşkanı yardımcısı önermeleri boşuna yapılmış değildir, ‘Milletin Adı Türkiye’ afişleri boşuna asılmış değildir." ifadelerini kullandı.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN CUMHUR İTTİFAKI CHP İLE PAZARLIĞA GİRER Mİ?

Bozkurt, Anayasa Değişikliği için 400 vekilin imzasının gerektiği ve bunun için Cumhur İttifakı'nın CHP ile bir pazarlığa girme ihtimalini değerlendirerek, "Katiyen CHP ile bir pazarlığa gireceklerini düşünmüyorum. CHP’ninde o pazarlığa taraf olacağını düşünmüyorum. Asıl sorun şu:‘Komisyon kurduk’ bahanesiyle süreci meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Mecliste 600 milletvekili var, ‘100 kişilik komisyon kuralım’… 600 kişiyle konuşamadığını 100 kişiyle mi konuşacaksın? Bunların hepsi bahane. Bütün mesele, AK Parti’nin, MHP ve DEM Parti’nin yanına CHP’yi katabilmek. Çünkü CHP’nin olmadığı bir komisyon, katiyen meşrulaşmaz. Onun için CHP çok dikkatli olmalıdır.

Asıl sorun şudur: Kim Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi Lozan’ı tasviye edecek, Türkiye Cumhuriyeti Anayası’ndan Türlük ve dil birliğini çıkaracak, Türkiye'yi üniter ulus devlet olmaktan çıkaracak bir anlaşmaya AK Partili olsun, MHP’li olsun, CHP’li olsun, İYİ Parti’li olsun, DEM Parti’li olsun… Hangi siyasi partili nasıl rıza gösterebilir buna? Bunu akıl kabul etmez. Mümkün değil." dedi.