Dolar 32,5195
%0.43
Euro 34,7677
%0.52
Altın 2.401,690
%0.9
Bist-100 10.046,00
%-0.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Soylu ve Umutoğulları’ndan Buca Projesine övgü

Soylu ve Umutoğulları’ndan Buca Projesine övgü

Birol Soylu’nun sunduğu Onuncu Köy Programı’na katılan Radyo Egepostası Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Mithat Umutoğulları, Soylu ile birlikte CHP Kurultayı sonrasını ve Buca Gölet Tesisleri’nin içine yapılacak olan aquapark ve sosyal tesisleri ele aldı. Soylu ve Umutoğulları’ndan Buca Projesine övgü

  • Ege Postası
  • 10.02.2018 - 09:59

HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Özel bir şirkete 15 yıllığına verilecek olan aquapark ve sosyal tesislerinin İzmir’in yeni ve büyük bir çekim merkezi olacağını belirten Mithat Umutoğulları ve Birol Soylu tesise karşı olanlara tepki gösterdi.

SOYLU: ÖDÜL ALABİLECEK ÖRNEK BİR PROJE

Birol Soylu, 35 yılı aşkın turizmcilik deneyimine dayanarak projeyi incelediğini ve girişi ücretsiz olacak olan proje içinde aquapark, çocuk köyü, oyun alanları, tırmanma duvarları, labirentler, atış poligonları, beş sinema salonu, yürüyüş ve trekking alanları, kafeler, restaurantlar, açık hava konser-piknik alanları gibi çok sayıda tesisin bulunacağını ve projenin ülke çapında ödül alabilecek örnek bir proje olduğunu söyledi.

SOYLU: BU PROJE ASLAN GİBİ BİR PROJE

Soylu, “Buca’ya gelelim. Vay gölet elden gidiyor. Öyle bir proje geliyor ki ülke çapında ödül alır. Orada da sanırım yanlış hatırlamıyorsam 30 milyon dolarlık büyük bir yatırım var. Karşılığında büyük bir cazibe merkezi haline geliyor orası. İzmirlinin yaşam kalitesini arttıracak inanılmaz bir proje kazanıyor İzmir. Konuşmak için anlamak lazım. Anlamadan konuştuğun zaman Yücel Özen olursun. Bu konuyla ilgili diyorum. Belediye işletme değil demiş. Karşıyaka Belediyesinin, Bayraklı’nın, Büyükşehir Belediyesinin çok sayıda işletmesi var. Sahillere bir dünya kafe kondu. Git Aziz Başkan'a isyan etsene. Vur abalıya, vur Levent’e. Bu proje aslan gibi bir proje” değerlendirmesini yaptı.

UMUTOĞULLARI: BENCE ÇOK GÜZEL BİR PROJE, ÇOĞALMASI LAZIM

Mithat Umutoğulları da, İzmir’in böylesi büyük tesislere ve alanlara ihtiyacı bulunduğunu belirterek, “Sasalı var İzmir’de sadece. Bence çok güzel bir proje. Hatta bunun çoğalması lazım” yorumunda bulundu.

SOYLU: PARTİMİZİN GENEL BAŞKAN SORUNU YOK AMA..

Birol Soylu, CHP Kurultayı ardından yeniden başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun rakibi Muharrem İnce’yi mutlaka dinlemesi gerektiğini belirterek, kurultay sonrası İzmir’in temsilde hezimet yaşadığını savundu:

“Partimizin genel başkan sorunu olduğu kanaatinde değilim ancak temsiliyette sorun var. Muharrem İnce’nin her söylediğini dikkate alırım onun yerinde olsam. Partimizin bir emekçisi, neferi sonuçta. RTE DYP’den Süleyman Soylu’yu, Numan Kurtulmuş’u alıyorsa bizim genel başkanımız Muharrem İnce’yi alıp birlikte yönetebilir. Görevi kabul eder diye düşünüyorum. Demokratik bir yarıştı herşeye karşın. Ama artık sorgulamamız gereken İzmir’in içine düştüğü durum. Kurultaylar tarihinde hezimetle ayrılmış İzmirlinin ilk kurultayı bu. Aziz bey problem yok diyorsa da. İki kişi yazılmış, biri geçmiş. Onun dışında İzmir milletvekili olan Selin Sayek Böke dışında Erdal Aksünger ve Tuncay Özkan girmiş. İrade olarak bakarsan bir fiyasko sözkonusu.”

UMUTOĞULLARI: DENİZ YÜCEL BENCE SINIFTA KALDI

Mithat Umutoğulları, il kongresinden güçlü çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Kurultay’da aynı sonucu yaşayamadığını iddia etti:

“İzmir açısından ciddi sıkıntı. İki pencereden bakmak lazım il kongresinden güçlü çıktı Aziz Kocaoğlu. 2019 hesapları Aziz bey üzerinden yapılıyordu. Kurultayla birlikte yeni bir durum oluştu. Anahtar listeler çıktığında Aziz Bey ile birlikteydik. Aziz Beyin şaşkınlığını gördüm. Hayal kırıklığı oldu. İzmir açısından da öyle. Aziz bey ile birlikte 2019 hesabı yapanlar da.  Deniz Yücel bence sınıfta kaldı.”

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Birol Soylu: Maalesef bugünlerde bu yıllarda kendi içimizde inanılmaz bir kırgınlık, vefasızlık almış başını gidiyor. Demokrasi çok seslilik, renkliliktir. Ama demokrasiyi özümsemek ve hazmetmek lazım. AKP’lileri eleştiriyoruz ama biz demokrasiyi ne kadar özümsediğimizi sorgulayacak duruma geldik. Partimizin genel başkan sorunu olduğu kanaatinde değilim ancak temsiliyette sorun var. Muharrem İnce’nin her söylediğini dikkate alırım onun yerinde olsam. Partimizin bir emekçisi, neferi sonuçta. RTE DYP’den Süleyman Soylu’yu, Numan Kurtulmuş’u alıyorsa bizim genel başkanımız Muharrem İnce’yi alıp birlikte yönetebilir. Görevi kabul eder diye düşünüyorum. Demokratik bir yarıştı herşeye karşın. Ama artık sorgulamamız gereken İzmir’in içine düştüğü durum. Kurultaylar tarihinde hezimetle ayrılmış İzmirlinin ilk kurultayı bu. Aziz bey problem yok diyorsa da. İki kişi yazılmış, biri geçmiş. Onun dışında İzmir milletvekili olan Selin Sayek Böke dışında Erdal Aksünger ve Tuncay Özkan girmiş. İrade olarak bakarsan bir fiyasko sözkonusu.

Mithat Umutoğulları: İl başkanı ve Aziz Bey açısından düşünürsek, geçen kongrede Alaattin Yüksel’in başkan olduğu kongrede İzmir başarılı bir süreç geçirmişti. Deniz Yücel genç bir isim. İzmir PM’de Tuncay Özkan ve Erdal Aksünger’i saymıyorsak tek kişi. İzmir açısından ciddi sıkıntı. İki pencereden bakmak lazım il kongresinden güçlü çıktı Aziz Kocaoğlu. 2019 hesapları Aziz bey üzerinden yapılıyordu. Kurultayla birlikte yeni bir durum oluştu. Anahtar listeler çıktığında Aziz Bey ile birlikteydik. Aziz Beyin şaşkınlığını gördüm. Hayal kırıklığı oldu. İzmir açısından da öyle. Aziz bey ile birlikte 2019 hesabı yapanlar da.  Deniz Yücel bence sınıfta kaldı.

Birol Soylu: Deniz Yücel genç kardeşimiz. Daha pişmesi gerekiyor. Yücel’i yalnız bırakmamak lazım. Her şeyi onun üzerine yıkmamak lazım. Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Yedi isim önerilmişti. Ali Engin dikkat çeken isimlerdendi. 66 oy aldı. Onun da kendisini sorgulaması lazım. Ben 66 oy aldım, il başkanlığı, milletvekili adaylığı yaptım herşeyi yaptım. Bir Bahadır Koçak 110 küsur oy aldı. Yan yana koyun. Onun yarısı kadar oy alamıyorsa Ali Engin siyaseti bıraksın. Gitsin Bahadır Koçak’ın yanında yer tutsun. Bir daha seçim olmama durumu olan bir sürece gidiyoruz. İç tartışma ve çekişmeleri bir kenara bırakmak zorundayız. Ama yapılan haksızlıkları unutursak biz biz olamayız. Hz. Ali’nin dediği gibi önce haklarını sonra şereflerini kaybederler haksızlık karşısında susanlar. Parti içi haksızlıklarla kavga ederken öbür treni kaçırıyoruz. Asıl mücadelemizin ikinci plana düşmemesi lazım. Asıl mücadelemiz AK Parti’ye karşı. Çağdaş, laik, demokratik Türkiye mücadelesi asıl mücadele. Türkiye inanılmaz günler yaşıyor. Savaşa hayır diyemiyor insanlar. Suçlu muamelesi görüyorlar. Ülkenin bütünlüğüne karşı sorun var. Vatan için gerekirse savaşmalı, ölmeli. Ama insanlar barış istiyorum demeye korkar hale geldiler.

Mithat Umutoğulları: Ali Engin’in siyasi duruşunun sorgulanması, ciddi anlamda süzgeçten geçirilmesi gerekiyor. İl başkanlığı dönemi de çok sık eleştirildi. Engin’in siyasi kariyerinin çok parlak olduğunu düşünmüyorum.

Birol Soylu: Sorun şu Aziz Kocaoğlu hegemonyası var. Bu hegemonyanın altında ezilen, aynı partide olup da nefes alamayan, oksijen çadırına girilmesine bile izin verilmeyen partililer var. Biri de bizim. Aziz Kocaoğlu eline kalemi kağıdı alıp İzmir’i baştan aşağı şekillendirecek. Sonunda ne oldu genel başkan, Aksünger ve Özkan’ın PM’ye girmesiyle, tam maç bitti diyorduk çatala takıldılar. Aziz Kocaoğlu’un desteklemediği kesimlerin, muhalifleri demeyelim, bizim abimiz- umutlarının tükendiği anda, - en az 4 kişi yazdırırlar diyordum, 52 kişilik listeye-. Belediye başkanları belediye başkanlığı yapsın dedi genel başkan. Demek ki bir yere kadar tolere etti ama Kurultay’da çok müdahale edenlere gereğini yaptı. Ama artık kırgınlıkların, dargınlıkların bir kenara bırakılması lazım. 

Mithat Umutoğulları: Yeni PM’de Tuncay Özkan olmaz. Genel başkanla daha önce de çalıştı. Ben genel başkan olsam listeyi delik tekrar geliyorsa görevini yapmıştır demek ki. Örgütlerle ilişkisini demek ki sağlam tutmuş. En fazla oy alanlardan biri. Dışarıdan geldi listeye geldi. Sevda Erdan Kılıç olur m? Çok emeği var örgütte. Olursa çok şaşırmayalım. Şahsi fikrim Selin Sayek Böke üzerinden ona görev verebilir İzmir adına. İki kişi MYK’da olabilir. Kamil Okyay Sındır’ı tesadüfen oraya geldiğini düşünüyorum. Geçen sefer kimse tanımıyordu. Önemli bir görev verildi. Genel sekreter koltuğuna oturanlar uzun süre görev yaparlar. Ama Sındır o şansı kullanamadı. Geldiği gibi geri gitti. 2019 pazarlığı yaptı diyenler var.

Kurultay unutulur. Unutuldu bile. Yankıları devam ediyor. Herkes birlik ve beraberlik mesajları verse de asıl kavga şimdi başlıyor. Yavaş yavaş artık bizi arayan, sorayan, sohbet etmek ve yemek yemek isteyen var. Bir gazeteci çok yere davet ediliyorsa orada düğmeye basılmıştır diye düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte CHP’yi büyük sıkıntı bekliyor. Genel başkan kurultaydan çok rahat çıkmadı. Kılıçdaroğlu’nun çok daha rahat hareket etmeyeceğini düşünüyorum. Birçok ilçeden istifalar olduğunu görüyorum. Bugün de vardı eski meclis üyesi istifa etti. CHP’nin ciddi yara olduğunu düşünüyorum. İYİ Parti’ye kadınlardan ciddi bir yönelme var. CHP nasıl bir önlem alır bilmiyorum. Bir sıkıntı var. Aziz Bey kongre sonrasında yarattığı tahribatı nasıl telafi eder, onu da bilmiyorum. Belediye başkanları da iki arada bir derede kaldılar. Belediye başkanı siyasete karışmıyor. Kongre bitiyor, ihale yine belediye başkanlarına kesiliyor. Kongre sürecini ilçe başkanları götürdü, fatura niye onlara çıkıyor, onu da anlamış değilim. Son bir aya yakındır bazı belediye başkanlarına operasyon çekildiğini düşünüyorum özellikle parti içinde.

Bazı belediye başkanlarının üzerine gidildiğini görüyorum. Mesela basit bir örnek vereyim; Buca Belediye Başkanına son dönemlerde, garip bir şekilde, -sempatik, sokakta karşılığının iyi olduğunu düşünenlerden biriyim onun-ona karşı bir tavır var. Çok çözemedim. Başkan muhatap olmuyor, tarzı değil.

Yücel Özen, Gürsel Erol mevzusu oldu, istifa etti. Güzel bir hareketti. Tavrı anlamlıydı ama bayram değil seyran değil eniştem beni niye öpe? Özen’in il genel meclisinde çok ciddi çabası vardı, köy mallarıyla ilgili. Bunun anlaşılır tarafı var. Ama Buca Belediyesi ile ilgili yaptığı açıklama bana enteresan geldi. Niye böyle bir şey yapıyo? Özen’in alakası olmayan, görev tanımını içinde olmadığı, kendisini çok ilgilendirmeyen konuda her mikrofona niye konuşuyor, anlayamadım.

Birol Soylu: Buca Gölet meselesi. 38 yılımı turizme, işletmeciliğe verdim. Kendi işletmem var. Hala da öyle. Duayen kabul edenler var eksik olmasınlar. Karabağlar’da Nasreddin Hoca Heykeli’nin orası ve Uğur Mumcu ile ilgili Karabağlar Belediye Başkanı aradı. Gel bize rapor hazırla dedi. Gittim çalıştım. Kitapçık hazırladım. Başkanın masasına koydum. Ücret almadım. Bir ayda hazırlayıp kendisine verdim. Ukalalık yapma hakkını kendimde görüyorum. Tıpçı, doktor değilim, hukukçu, çiftçi değilim. Yücel Abi sen nereyi işletti? Ben Grand Plaza’nın genel müdürü idim. Asansör kiraya verilirken niye karşı çıkmadı? Birşeyi eleştirdiğin zaman araştırman lazım. AK Parti bütün büyük projelerini, havaalanlarını ve köprüler dahil olmak üzere yap-işlet-devret modelini uyguluyor. Doğru bir modeldir. TÜRGEV’e, Ensar’a bağışlananların listesini çıkarsınlar. Kime ne peşkeş çekiliyor da isyan ediyorsunuz el insaf. Kocaeli Belediyesi’nin Sefa Sirman döneminde, denize sıfır bir işletmeye verdi, işletme için, 25 yıllığına. Bu bir modeldir. Niye bunu yapt? O şehirde beş yıldızlı otel yoktu.

Buca’ya gelelim. Vay gölet elden gidiyor. Öyle bir proje geliyor ki ülke çapında ödül alır. Orada da sanırım yanlış hatırlamıyorsam 30 milyon dolarlık büyük bir yatırım var. Karşılığında büyük bir cazibe merkezi haline geliyor orası. İzmirlinin yaşam kalitesini arttıracak inanılmaz bir proje kazanıyor İzmir. Konuşmak için anlamak lazım. Anlamadan konuştuğun zaman Yücel Özen olursun. Bu konuyla ilgili diyorum. Belediye işletme değil demiş. Karşıyaka Belediyesi’nin, Bayraklı’nın, Büyükşehir belediyesinin çok sayıda işletmesi var. Sahillere bir dünya kafe kondu. Git Aziz Başkana isyan etsene. Vur abalıya, vur Levent’e. Bu proje aslan gibi bir proje. Benim çocuklarım Apuaparkı çok sever, yılda birkaç kez gideriz. Biz nitelikli Apuapark var m? Yok. Balçova’daki dört tane kayak. Ya Selçuk ya Kuşadası’na gidiyoruz. 130 kilometre İzmir’e. Zaman kaybı, enerji kaybı. Sen tutuyorsun burada büyük bir Apuapark yapıyorsun. Sadece o da yok. Bir kere giriş ücretsiz. Değişen bir şey yok. içeride faydalandığı tesisin ya da yediğinin içtiğinin parasını verecek. Apuapark. Çocuk köyü, içinde oyun alanları, seyyar trenleri vesaire. İpli park, çocuklar için ayrı kafeler, zeplinle dağ kızakları, tırmanma duvarları, labirentler, paint-ball, atış poligonları, oyun sahaları, beş tane sinema salonu, yürüyüş alanları, trecking alanları, kafeler, restaurantlar, açık hava konser alanları, piknik alanları, mangal alanları hepsi olacak. At alanları, etkinlik alanları, 24 dükkanlık çarşı, organik Pazar. Bunların ne zararı var İzmir’e. 30 milyon doları oraya verse belediye vatan haini derler. 15 yıllığına veriyor. 15 yıl sonra Levent Piriştina orada olmayacak ama İzmirliler burada olacak. Yap-işlet-devret.

Mithat Umutoğulları: Sasalı var İzmir’de sadece. Bence çok güzel bir proje. Hatta bunun çoğalması lazım. İl başkanı olsam seni partiden atarım Yücel Abi.

Birol Soylu: Benim en iyi bildiğim konu. Konuşurum. Doğrunun arkasında dururum. Levent Piriştina diye değil. Bu proje biterse Yücel Abi’yi ben götüreceğim oraya. AK Partililer de aynı ağızdan konuşmaya başladı. Eksik bilgilenmeyle davrandığını düşünüyorum Yücel Abinin. Anlamadan yargılamamak lazım. Bu projenin ödül alacağına inanıyorum. Buca ile de sınırlı olmamalı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.