Minik Aylan o plajda yaşatılacak

MUĞLA'nın Bodrum Belediye Meclisi toplantısında, geçen 2 Eylül'de minik bedeni kıyıya vurunca dünyanın dikkatini göçmenler konusuna çeken 3 yaşındaki Aylan Kurdi damga vurdu. CHP ve MHP'lilerden oluşan 31 meclis üyesi, minik Aylan'ın bulunduğu plaja anıt dikilmesi ve buraya adının verilmesi için oybirliğiyle karar aldı.

Ege Postası
01.12.2015 - 19:54

Bodrum Belediyesi Meclis toplantısı, bugün Turgutreis Şevket Sabancı Kültür Merkezi'nde yapıldı. CHP'li Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile birlikte 21'i CHP'li ve 9'u MHP'li olmak üzere 31 üyenin tamamı toplantıya katıldı. MHP'li üyeler adına Süleyman Mazı, Aylan Kurdi'nin isminin, minik bedeninin vurduğu 'Ali Hoca Burnu' olarak anılan plaja verilmesi, ayrıca buraya anıt dikilmesi için önerge verdi. Önerge, oy birliğiyle kabul edildi.

Önergeyi sunan Mazı, "İnsanların yaşam haklarının elinden alınması üzerine yaşadıkları toprakları terk etmesi sonucu, milyonlarca Suriyeli ve dünyanın değişik ülkelerinden kaçan mülteciler, ülkemiz üzerinden batı ülkelerine gitmeye çalışıyorlar. Bu yaşam mücadelesinin en dramatik örneği, geçtiğimiz yaz plajda cesedi kıyıya vuran 2 yaşındaki Aylan bebeğin ölümüyle yaşandı. Olay, dünyada yankı buldu, ancak unutulup gitti. Dünyadan bihaber olan bu bebek, neden Ege'nin sularında hayatını kaybetti. Ülke ve dünya barışına katkıda bulunmak amacıyla, Aylan bebeğin hayata kaybettiği plaja adının verilmesi ve Hürriyeti temsil edecek bir anıtın dikilmesini istedik" dedi.

Başkan Kocadon, "Konuyla ilgili daha önceden bir çalışma başlatmıştık. MHP'li arkadaşlarımızın verdiği önergeye bu nedenle olumlu yaklaştık. Dostluk, barış ve insanlığın özgürlüğünü siyasallaştırmadan bu konuda ciddi adımlar atıyoruz. Aylan bebeğin adının yaşamını yitirdiği plaja verilerek bu dramı ve özgürlüğü en iyi şekilde temsil edecek anıtın yapılması için üniversitelerin hocaları ile görüşmelerimiz devam ediyor. Türkiye'nin en medeni bölgesini yöneten bir belediye başkanı olarak bu acıların Bodrum gibi yerlerde yaşanmasından büyük üzüntü duyuyorum. Umarım ki bu acılar tekrarlanmaz, dünya liderleri, ülkelerini yönetmeye çalışmış olan liderler birlik, beraberlik, barış içinde; Ulu Önder Atatürk'ümüzün sözünü hiçbir zaman unutmadan 'Yurtta sulh, cihanda sulh' söylemini hep beraber, bir ağızdan söyleyerek bu soruna çözüm bulurlar" dedi.

"CHP'Lİ VEKİLLERDEN TEMSİLİ KAÇIŞ"

CHP'li vekiller, Aylan bebeğin cesedinin kıyıya vurduğu sahilden denize açılacak

CHP Mülteci ve Sığınmacıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu üyesi bir grup milletvekili, Ege'de yaşanan kaçak göçmen sorununa Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile köklü çözüm bulabilmek amacıyla üretilecek projelere destek için harekete geçti. Kaçakların yoğun olarak bulunduğu İzmir ve Muğla'nın Bodrum ilçesindeki semtler ile Yunan adalarına geçiş yaptığı güzergahlarda inceleme yapacak olan milletvekilleri, göçmen facialarının sembolü olan Aylan bebeğin cesedinin kıyıya vurduğu Ali Hoca Burnu'ndan 3 Aralık'ta saat 05.00'da botla denize açılacak, temsili olarak kaçışı yaşayacak.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla kurulan ve çalışmalarına geçen 7 Eylül'de başlayan Mülteci ve Sığınmacıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu üyesi de olan CHP Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ve Sezgin Tanrıkulu, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, CHP Adana milletvekili Elif Doğan Türkmen ve CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu iki gün boyunca mültecilerin yoğun bulunduğu yerlerde inceleme yapacak.

Konuyla ilgili bilgi veren CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, "Amacımız bir mezarlık haline dönen barış denizi Ege'de bu facilara son vermek. Bu sadece ülkemizin değil tüm ulusların bir sorunu olarak görüyoruz. Bu nedenle ortak projeler üretilmeli. Esad ile zamanında el ele mavi yolculuklara çıkılan sahillere, bugün Esad'dan kaçtığı söylenen çocukların cansız bedenleri vurmaya başladı. 2 Ekim 2014 tarihinde Genel Başkanımız, 'Kobani'ye özel bir tezkere çıkaralım, IŞİD'i püskürtelim ve hem ülkemiz için güvenlik zaafından kurtulalım hem de oradaki insanların göçe zorlanmasına engelleyelim' derken, Başbakan Davutoğlu, Genel Başkanımıza 'Sizin aklınıza ihtiyacımız yok. Sen sus yeter. Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti ne yapacağını bilir, devletimiz kudretlidir' demişti. O kudretin sonunda bugün Başbakan Davutoğlu'nun toleransla yaklaştığı, Ortadoğu'nun öfkesi birikmiş gençlerinden kaçan küçücük çocuklar ve aileleri, Türkiye'deki 'Biz tüm Suriyeliler'e kucak açıyoruz' söylemleri bir yanda dururken, önce Suriye'den Türkiye'ye kaçtılar. Ancak, şimdi ölümü göze alarak, bütün dünyaya, Avrupa'ya ulaşmak için gecenin bir saatinde botlara, şambrellere binerek Türkiye'den ayrılmaya çalışıyorlar. Çünkü Türkiye'nin göçmen politikasında, sığınmacı ve mülteci politikasında çok önemli eksiklikler var. Sadece hamaset yaparak, sadece büyük laflar söyleyerek bu işler olmuyor. Bu işlere akılcı ve vicdanlı çözümler bulmak gerekir. Ya gerçekten bu insanlara sahip çıkmak gerekir ya da sahip çıkılmayacaksa uluslararası toplumu harekete geçirerek buna bütün dünya ölçeğinde bütünleşik bir çözüm aranması gerekir" dedi.

ONLARIN YAŞADIKLARINI YAŞAMAK İSTİYORUZ
Demir, partilerinin oluşturduğumu komisyon üyeleri ile birlikte yoğun olarak bulunduğu önce İzmir, ardından da Muğla'nın Bodrum ilçesindeki semtler ile Yunan adalarına geçiş yaptığı güzergahlarda inceleme yapacaklarını, 3 Aralık Perşembe günü saat 05.00'da minik Aylan Kurdi'nin son nefesini verdiği Ali Hoca Burnu'ndan botlara binip denize açılarak, incelemelerde bulunacaklarını da kaydetti. (DHA)